RÜYA TAŞI

İTİRAF

Gece çok susamıştım ,su içmek için yatağımdan kalktım ama hayır!! O da ne? Burası benim yatağım değil.

Etrafıma korkuyla göz gezdirdim ,oda karanlıktı ama pencereden şehrin ışığı vuruyordu.

Ben neredeyim burası benim odam değil ,nereden geldim ben buraya?

Camdan dışarıya baktım çok elit bir ortamdı kafeler, restoranlar ,oteller, küçük butikler ama o da ne ! Yazılar Türkçe yazmıyordu. Yazıların hepsi Korece yazıyordu.

Ben ben Kore'de olamazdım o zaman neredeydim ya !

Birden odanın dışından ses geldi . Kapıya yöneldim ve kulağımı kapıya yasladım. 2 kişi tartışıyor du ama Türkçe değil Korece konuşuyorlardı.

Kore diline pek hakim değilim ama temel konuşmaları anlayabiliyordum.

Lisede çok fazla k-drama izlediğim için basit cümleleri anlayabiliyordum.

Bir kadının bağırış sesi geldi " Oraya gidemezsin, onu bulamazsın ,bu imkansız anladın mı ? " diye bağırdı hemen ardından devam etti ."Hem bu çok tehlikeli nereden bileyim senin aradığın kişinin güvenilir olduğunu." dedi çaresizlikle .

Ardından konuşan erkeğin sesi çok kararlı gelmişti." Hayır gitmem lazım ,onu bulmam lazım! Anlamıyor musun ? Bunun bir sebebi olmalı ."

Bu ses, bu ses çok tanıdık geliyordu .
Adım sesleri geldi .Ne yapacağımı bilemedim. Bir yere saklanmam gerekiyordu fakat burada saklanacak bir yer yoktu.

Zaten saklanamadan odanın kapısı sindirildi açıldı. Odaya hızla girdi. Beni gördüğünde dondu, donduk ikimiz de birbirimize kitlenmiş şekilde bakıyorduk.

Ne o benden gözün alabiliyordu ne de ben onun bal rengi gözlerimden kendimi alabiliyordum.

Yavaş yavaş hatırlamaya başladım Bu çocuk benim rüyamda ki gördüğüm çocuktu . Nasıl olurdu bu ? O zaman ben şu an rüyada mıydım ? Yani yakında uyanacaktım.

Karşındaki çocuk şaşkınlıkla gözlerini fal taşı gibi aşmış bana bakıyordu. İngilizce bildiğimi düşünerek konuşmaya başladı. "Nasıl? Nereden buldun beni? Beni nasıl buldun? Nereden girdin buraya?" diye arka arkaya sordu.

Daha önceki rüyamda nerede yaşadığımı sormuştu. Neden sorduğunu bilmiyordum ama içimdeki bir ses ona güvenmem gerektiğini ve söylemem gerektiğini diyordu.

Düşünmeden"Türkiye" dedim.

Bir anda şaşkınlıkla "Ne?" dedi.

Ben de İngilizce konuşmaya başlayarak " Nerede yaşadığımı sormuştum neden sorduğunu bilmiyorum ama önemli olduğunu düşünüyorum. Artık bu gördüğüm şeylerin bir rüyadan ibaret olmadığını biliyorum. İstanbul'da yaşıyorum."dedim hızlıca.

Bana şaşkınlık la baka kalmıştı. Tam bir şey söyleyecekti ki arkasındaki kapı açıldı. Kapı nın açılması ile benim bağlantımın kesilmesi bir oldu.

Bu işte bir tuhaflık vardı, kendimi bildim bileli sürekli rüyalar görüyordum ama son bir ayda daha sık ve daha gerçek rüyalar görmeye başladım.

Rüyanın etkisinden çıkmak için masamda ki suyu içtim. Gördüklerim gerçek olamazdı yani gerçek olması imkansızdı. Galiba Kore'ye gideceğim için etkilenmiştim ve bu bilinçaltıma yansımıştı.

Kendi kendime güldüm . Galiba kafayı yemeye başlamıştım. Alemsin Işıl gördüğün rüyalar ile 5 sezonluk dizi çıkar dedim .
Saate baktım saat yediydi gece babamın geldiğini duymamıştım ama burnuma gelen güzel yemek kokusuyla babamın eve geldiğini anlamak pek zor değildi.