20

102 5 0
                                    

Sabah uyandığımda bakışlarım etrafta gezindi. Komodinin üstündeki suya uzanıp derin bir nefes aldım ve içtim. Paytak adımlarla mutfağa ilerlediğimde abim kahvaltıyı hazırlıyordu.

" Abilerin kralı!" Diye girdim mutfağa.

" Yüzünü yıka gel!" Diye homurdandınca omuzlarım çöktü. Yüz yıkama takıntısı vardı bu adamın!

Banyoya ilerledim ve yüzümü yıkadım. Telefonuma gelen mesajla kaşlarım çatıldı.

Ego Bozuntusu: Nerdesin??

Siz: Birşey mi oldu komutanım?

Ego Bozuntusu: Timin çiğ köfte işleri.

Ego Bozuntusu: Almaya geleceğim seni.

Siz: Hayır gelmeyeceksin.

Siz: Ben kendim gelirim.

Siz: Abim gittikten sonra.

Siz:Belki. ( İletilmedi)

Ego Bozuntusu: Abin mi geldi?

Siz: Yok canım ebem geldi abim dediysem ebem gelmiştir.

Siz: Şaka mısın sen??

Ego Bozuntusu: Akıl mı bıraktın sence.

Siz: Ne halt yemişim pardon??

Ego Bozuntusu: Bunu bana uzak dur lafını geri aldığında konuşalım Gökçe Hanım.

Ego Bozuntusu: Ama bil ki ben senden uzak falan durmayacağım.

Siz: Bunu konuştuk.

Siz: Benden uzak durmanı istiyorum bitti.

Son iki mesajıma bakmamıştı.

Uyuz.

Hayır ben sinirli bir insan değildim.

Onlar beni sinirlendiriyorlardı.

Evet.

Haklıyım.

Mutfağa ilerledim tekrar. Abim işine odaklanmışken başımı uzatıp ona baktım.

" Yenge yok mu yenge?"

Diye sorduğumda bakışları bana döndü.

" Yok."

" Olsun."

" Gerek yok."

Diyip işine döndü. Ofladım kollarımı göğsümde bağlayarak.

" Yenge istiyorum!"

" Sancak'ın yüzünü dağıtmak istiyorum!"

Kaşlarım çatıldı.

" O ne alaka abi?"

" Çok alaka güzelim." Dediğinde anlamaz gözlerle baktım. Beni delirtmek falan mı istiyorlardı anlamadım ki! Abim askeriyeye geçerken bende üstüme bordo bir kazak altıma da siyah dar paça bir pantolon giydim. Havalar soğuyordu. Eylül ayı da bunun bir sebebiydi bir bakıma. Arabama ilerlerken Ana Kuzusu'nun attığı konumu düşündüm.

GECENİN KOMUTANI Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin