uzun zaman sonra Ryujin'den
Sabah telefonumun vibratör gibi titreyip durmasıyla uyandım. Felix arıyordu. Kesin gene bir şey isteyecek. Telefonu açtım.
"Ne var amına koyayım?"
"Kanka Hyunjin'i eve atıyorum akşama saat 7'de gelin."
"Gelin derken?"
"Yeji ve sen gelin işte."
"İyi tamam. Başka birileri var mı?"
"Sen, seninki, ben, benimki, Chaer, Yuna, bir de eğer Hyunjin'in arkadaşı isterse Lia ve Lia'nınki."
"Bunlar nasıl isimler amına koyayım. Neyse, geleceğiz biz. Sorayım ben gene de."
"Hadi ba-"
Telefonu kapatıp Yeji'ye yazdım.
elzem × querencia
querencia
yavrumelzem
efendimmquerencia
bu akşam hyunjinlere gidelim mielzem
olurrdun de senin evinde kalmistim gormek iyi olur
querencia
lia lianınki hyunjin felix chaer yuna sen ben gidiyoruz o zamankabul mü?
elzem
kabullorada mi kalayim senin evinde mi
querencia
benim evim senin evinhangi evinde kalacağını sen seç
elzem
hyunjin kesin felix ile sevisir gece🙄ben sizde kalayim
querencia
bizim evimizde*tamam güzelim akşam 7 de gideriz
elzem
tamammgorusuruzz
querencia
görüşelim(görüldü.)
Bir kaç saat sonra
Saatin geldiğini görünce hemen kıyafetlerimi seçtin. Az önce Yeji de eve gelmişti. Giyinip mutfağa indim. Yemek yapan - daha çok yapmaya çalışan - Yeji'yi gördüm. Arkadan elimi beline koydum. Bana dönüp gülümsedi ve işine geri döndü.
"Yavrum zaten Hyunjinlere gideceğiz ya niye yaptın bunları?"
"Eve geri gelmeyecek miyiz? Biraz atıştırırız eve gelince. Hem sen yemek yapmıyorsun hiç!"
Yanağını öptüm. Hemen arkasındaki koltuğa oturdum. Ve onu izledim.
"Giyiniyorum şimdi. Eğer Hyunjinlerde kalırsam yemeği ısıtıp yersin. Onu da yapabiliyorsundur herhalde."
Başımı salladım. Yeji giyindiğinde çıktık.
Felix'in evinin önünde Hyunlix ve Jensoo ikililerinin kavga ettiğini gördük. Yanlarına gittik.
"Ya gerizekalı gelmek istedim işte! Sanane? Hep bizi ekiyorsunuz!"
"Ya bi' durun. Biz belirli kişi kadar hazırlık yapmıştık diye öyle dedi Hyunjin. Yoksa öyle demez. Sizde gelin ekstradan 2 kişilik daha ekleriz."
"Bakın Ryujinler geldi!"
"Selam."
"Selam aşk böcükleri!"
"Lia falan yok mu?"
"İçerdeler."
İçeri girip oturduk. Herkesi biraz süzdüm. Lia'nın evi buraya yakın olmalı ki rahat giyinmişti. Üstüne beyaz bir tişört, altına dizine gelen uzun bir şort giymişti. Şort bile denmez.
Jennie üstüne siyah crop, altına siyah eşofman giymişti. Sade işte. Yoruma gerek yok.
Jisoo üstüne gri bir tişört, altına da tişörtüyle aynı renk olan gri eşofman giymişti.
Felix ve Hyunjin ev haliyleydi zaten.
Chaer ve Yuna couple tişörtlerinden giymiş, ikide bir öpüşüyordu. Şuraya kusacağım cidden.
Son olarak hatunuma(Mahalle abisi gibiyim biraz.) yani Yeji'ye baktım. Üstüne beyaz desenli bir tişört, altına gri eşofman giymişti. Zaten ne giyse yakışıyor.
Yaptığım uzun kombin puanlamadan sonra diğerlerine döndüm. Her zamanki gibi Yuna ve Felix film kavgası yapıyordu.
"Ya Winx izleyelim!"
"Winx ne alaka be? Grinin Elli Tonu'nu izlemeliyiz."
"Iyy!"
En son aralarına atladım.
"Korku filmi gibi bir şeyler izleyelim ne dersiniz?"
"Olur!"
"Korku severim aslında. Korkarsam Hyunjin'in emaneti avuçlayabilirim yanlış anlaşılmasın."
"Lan benimkinin ne suçu var?"
"Başka erkek mi var? Seninkini bi' yoklamış olurum."
"Ben bununla aynı yerde oturmam. Yeji gel ikizim canım benim."
"Yeji benimle oturacak yalnız."
"Lia~"
"Manitam gelecek."
"Jenn~"
"Kocam ne derse o."
"Jennie benim."
"İyi Felix ileyim."
Rastgele bir korku filmi açtık. Yeji benim yanımda oturuyordu. Ben onun belini tutarken o bana sarılıyordu.
Yeji'nin çığlığıyla ona döndüm.
"O kadar da korkunç değildir ikiz aba- AAAĞ"
Hyunjin'in ani çığlığı ile herkes gülmeye başladı. Sonra izlemeye devam ettik.