26. bölüm

149 22 40
                                    


Selamun Aleyküm.

Dün yağmurda bir güzel ıslandım. Daha sonra evde olmadığım için kıyafetlerim üzerimde kurudu. Son ders iki arkadaşımla başka bir derste mahsur kaldık, ve şimdi öksürük , hapşırık gibi şeylere maruz kalıyorum. Sanırım naneyi yedim wjsnsjsjksjwjw. Tam şuan da size bölüm yetiştirebilmek için uyumuyorum. Kıymetimi bilin lütfen rica ediyorum. 😂

Yıldızımı parlatmayı unutmayın.

Yorumlarınızı okuyorum ve beni motive ediyorlar olabildiğince cevap vermeyede çalışıyorum , yorum yapmaktan çekinmeyin.

Bismillahirahmanirahim.

****************

Bir polis memurunun tek bir düğmesini koparmak 6 aydan başlıyorsa peki ya öldürmek kaç yıl çürütürdü beni içeride?

Salonun ortasında siyah çelenkler, yer yer asılmış afişler ve pankartlar vardı.

Ama bu hazırlıkların hiçbiri benim için sürpriz değildi.  Beni mutlu etmek için yapılmamıştı. Aksine çıldırtmak için yapılmıştı. O kadar belliydi ki ve amacına ulaşmadığı söylenemezdi .

Afişler de boy boy Burak ve evlendiği kızın düğün fotoğrafları vardı.  Pankartlarda ise türlü türlü cümleler yazıyordu.  Bu cümlelerin içeriği beni daha çok delirtiyordu!  Tamamen şunlardan ibaretti .

Sizden önce evlendim kudurun.

Ben varken her zaman ikinci plandasınız !

Çocuğu da sizden önce yapacağım!

Ayrıca benim karımın saçları kızıl senin gibi sarı çıyan değil!

Çatlayın, patlayın!

Gibi içerikler yer alıyordu .Ben her şeyi geçtim kendisinin de sarışın olduğunun farkında mıydı?

Çok geçmeden arasın telefonuna bildirim gelmişti , bildirimi açıp sesli okuduğunda sinirden gülmeye başlamıştım .

Burak: Kenan abi ile annemi de alıp balayına çıktık

Burak: Siz anca kös kös oturun!

Burak: hediyemi beğendiniz mi? Çok para verdim, hediyelerime zarar verirseniz içeri tıkarım sizi!

Aklıma gelen planla dudaklarım iki yana kıvrılmıştı. Aras'ın  arkamda olduğunu biliyordum ama şimdilik açıklama yapmayacaktım.   Gözlerimi etrafa gezdirip mutfağın nerede olabileceğini düşündüm. Kapısı açık olan  kapıdan mutfağa benzer bir yer gördüğümde hızlıca oraya adımladım.  Çekmeceleri karıştırıp içinden makas buldum ,tekrar odaya dönüp afişleri ve pankartları hunharca yırtmaya başladım.  Çelenkleri de ellerimle kopardıktan sonra hepsini üst üste koyup fotoğrafını çektim.

Telefonu koltuğun üzerine fırlattıktan sonra ellerimi birbirine çarpıp iyi iş çıkardım hareketi yapmıştım . Gözlerim yeşillerini bulunca kocaman gülümsemiş ,daha sonra kollarının arasına girmiştim.  Güvende hissettiğim mahzen'ime.  Sağ kulağım kalbine denk geldiğinden kalp atışlarını hissedebiliyordum ve bu beni sebepsizce daha çok mutlu ediyordu.  Ben yuvamdaydım, kocamın kolları arasında ve huzurluydum . Var mıydı ötesi?

Başımın üzerinde hissettiğim öpücükle gözlerim  kendiliğinden kapanmıştı.  Kısa süre sonra beni kendinden ayırmış "Gezmek ister misin ?"diye sormuştu.

Onayladığımda seri adımlarla evin her yerini gezmiştik.  Yatak odası ve bahçe kalmıştı gezmediğimiz. Bahçede sürpriz olduğunu söyleyince heyecanla kapıyı açmış dışarıya çıkmıştım.  Bahçe Defne ağaçları ve orkideler vardı . Kocaman bir bahçeydi, ağaçların yanına kocaman bir hamak kuruluydu.  Bahçenin ortasında 8 kişilik bir masa duruyordu . Bahçenin güzelliğine şaşırmamak elde değildi.  Yemyeşil çimenlerle iç açıcı ve tertemiz duruyordu . Arkamı dönüp Aras'a doğru ilerlediğimde evin arka duvarında gördüklerimle adımlarım kendiliğinden durmuştu .

14. Müslüman!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin