Gözlerimi açtığım zaman karşımda onları gördüm. Bana bakıyorlardı. Usta ve Aang. Yavaşça doğrulup sırtımı duvara yasladım. Sabah olmuştu. Odaya ışık girmişti. Gece olanlar için çok üzgündüm. Onları da galiba istemeden korkutmuştum...
Öylece duvara bakıyordum. O an ustam söze girdi "Uyandın... İyi misin şimdi?" Olanlar için çekiniyordum. Onlara bakmadan "İyim..." Dedim. Aang söze girip "Aksa olanlar için kendini suçlama." Yine anlamıştı. Yüzümü onlara çevirdim. Pür dikkat bana bakıyorlardı. Usta söze girip "Ne oldu gece Aksa? Anlat bize." Gözlerimi kaçırıp yine onlara baktım. Dürüst olacaktım. Ustamdan bir şey saklayamazdım. "Karanlığa fobim var usta. Birden ışıklar gidince korkum tetiklendi. Olmayan şeyler görmeye başladım. Sonra sesler duymaya başladım. Sonra bayılmışım işte." "Baştan anlat evlat. En baştan..." "Gece olanlar bunlardı usta." "Geceden anlatmaya başlama. Dört ay önceden başla." "Dört ay mı?" Aang "Evet Aksa. Sen kaybolalı dört ay oldu." En son üç ay olmuştu. Galiba uyandıktan sonra da bir ay geçmişti. "Tabi usta. Anlatıyım." Deyip başlıyordum. İkisi kulaklarını iyice açmış beni dinliyorlardı. "En son bir uçurumun dibinde bir sürü adamlarla savaşıyordum. Onları etkisiz hale getirdikten sonra biri beni vurdu ve o an uçurumdan düştüm. Sonra gözlerimi bir odada açtım. Üç ay sonra uyanmıştım. Çok fazla yara almıştım. Komadan o zaman uyanmıştım. Her yer bembeyazdı ilk başta. Beni kaçıranların başı gelip gidip benimle konuşuyordu. Yüzlerini görmedim hiç. Beni tanıyan biriydi kaçıran. Ama kim bilmiyorum. İlaçlar verip duruyorlardı bana. Giden hafızam gelmesin diyeymiş. Birde o ilaçlar benim böyle sesler duyup olmayan şeyler görmemi sağlıyordu. Üç ay boyunca da ben uyurken onu vermişlerdi. Bir gün kaçmaya yeltendiğimde başarısız oldum. Beni bayıltıp bir odaya kilitlediler. Gözlerimi açtığımda simsiyahtı her yer. Tek bir ışık bile olmayan yere koydular beni. Ayağımı zincirlemişlerdi. Gücüm yoktu. Eski gücüm artık yok maalesef ki... Karanlığa zaten korkum vardı birde öyle o odada geven zaman da daha da arttı. Zinciri çözmeyi başarmıştım. Gücümü biraz kazanıp yine kaçmaya kalktım. Başarılı olmuştu bu sefer. Sonrada zaten Aang buldu beni. Sonrası burası usta..." Derin bir nefes almıştım o an. Her şeyi anlatmıştım işte. İkisinin de gözleri dolmuştu anlattıklarıma. Aang söze girip "Peki, şimdi iyi misin?" "İyim. Korkunca sesler duymaya başlıyorum. Korku tetikliyor. Birde stres..." Usta hiçbir şey demeden bana bakıyordu. Çok geçmeden sordum. "Usta? Ne oldu?" Kendine gelip konuşmaya başlamıştı. "Yaşadıkların kolay şeyler değiller Aksa. Ama artık hepsi geçti. Merak etme burayı bulamazlar. O kadar gizli ki kimse bulamaz. İçin rahat olsun. Fobin hakkında ise karanlıkta kalmamaya dikkat et. İyileşene kadar tekrar tetiklenmesin. Sesler ve gördüğün şeyler hakkında belli ki seni zehirlemişler verdikleri ile. Topladığım otlar ile iyileşeceksin diye umuyorum. Sen zaten güçlü bir kızdın hep. Hızlıca iyileşirsin." Araya girip "O gücüm artık yok ama usta." Gülümseyip "Üç ay boyunca yattığın, hareketsiz kaldığın için öyledir. Yarından itibaren ben çalıştıracağım seni. Ben yokken de Aang. Her gün çalışacaksın. Eski gücüne öyle dönebilirsin sadece." Yine araya girip "Peki unuttuklarım? Ateşi ne zaman hatırlayabilirim?" Aang araya girip "Ateş kim?" dedi. "Hatırlayamadığım biri. Hep rüyalarıma giriyor..." usta söze girip "Yakında seni bulur o merak etme. Unuttukların ise sadece sen hatırlayınca gelebilir." Ustam da tanıyordu onu. "Usta tanıyorsan söyle. Kim o?" "Evlat ben dersem daha kötü olur durumun. Her şeyi kendin hatırlaman lazım... Kendin bulman gerek. Biraz zaman alır ama hatırlarsın elbet." Üzülmüştüm. Biliyordu ama anlatmıyordu. Usta ayağa kalkıp bardağı alıp bana uzattı. "Seni uyutmaya yardımcı olacak çay. Günde iki kez içeceksin artık. Uyumana yardım edecek. Uykusuz kalmamış olursun. Geceden beri uyumadığın için iç şimdi. En az dört saat uyutur. Sesler ve kâbus görmeden rahatça uyursun." Bardağı alıp tereddüt etmeden içitim... "Usta lütfen bana bildiğin her şeyi anlat uyanınca. Kafam çok karışık..." Beni yatırıp üstümü örtmüştü. Havalar iyice soğumuştu. Kış gelmişti artık... "Şimdi uyu güzelce. Uyanınca daha detaylı konuşuruz" deyip çıktı. Aang odada kalmıştı. "Korkma diye yanında kalıyorum. Uyu sen. Bende kitap okumam lazım." Deyip kalkıp canımın önüne geçti. Kitabını alıp okumaya başladı. Gülümseyip gözümü yumuştum. İçtiğim çay fayda etmişi. Gözlerimi yumduğum gibi uyumuştum. İlaçla da olsa uyuyabilmiştim sonunda...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dağ Kızı Aksa; ARAYIŞ
Mystery / ThrillerTüm zorluklara başa çıkan Aksa. Onu asla bırakmayan Ateşi, Akel. Her daim Ateşi ve Suyu koruyan Usta... Hayallerine giden yolda yürüyen, Asla ayrılmayan Dağ Kızı ve Mafyanın ARAYIŞ hikayesi... Not: - Sürç-i lisan ettiysem affola...