Ağlamamak için Kendimi o kadar kasmıştım ki kemiklerimin sızladığını hissediyordum. Kimse hiçbir şey demeden hiçbir laf etmeden hiçbir söz duymadan oradan uzaklaştım.
Sadece kendime kızdım bütün olanlardan sonra kartala yakınlaşmam çok kötüydü. Evlenecekti.
Bütün yaşamışlarımızı geride bırakıp o bir ev kuracaktı ve çocuk çoluğa karışacaktı.Şimdi başkasıyla evlenip çocukları mı olacak? Benimle kurduğu hayalleri başka bir kadınla mı yaşayacaktı?
Derdine derman olması gereken insanın sana dert olması,yuvan bildiğin evin başını yıkılması gibi bir şeydi.
Ben bunca zaman kendimle savaştım yine kendimle savaşacaktım. Umrumda değil. Sonuçta kimin kimi kaybettiğini zaman gösterir değil mi?
Herkese o hikaye gerçekten Bitti deyip duracaksın ama kafanın içinde o senaryolar asla bitmeyecek.
Ilk defa birinden Bu kadar emindim ama olmadı. Ben Kartalı severken kendimi çok üzdüm. Cem Adrian'ında dediği gibi; bir yerin artık senin olmadığını hissettiğinde, veda et.
Bir gün o seni çok üzdü Sıra sende deseler, Ben o gün de kıyamam ki ona...
Ve hikaye bu sefer gerçekten sona erdi Hayır,prenses vazgeçmedi Prens başkasını seçti...
Nereye gittiğimi bilmiyordum ayaklarım nereye götürürse oraya gidiyordum ta ki karşımda Aslanı görene kadar.
Hızlıca yanıma gelip koluma girdi."ooo eski dostum ne haber?" Tebessüm edecek halim olmadığı için kolumu aslanın kolundan kurtardım. "Aslan siktir git uğraşma benimle." İyice dibime sokularak bu sefer kolunu omzuma attı.
Bu yakınlık nereden geliyordu acaba merak ettim doğrusu.
"Ilişki durumu karışık galiba ha" diyerek göz kırptı.
Geçiştirerek he dedim "aynen ondan""Tamam anladım. O zaman biraz kafa dağıtmaya ne dersin?" Sadece suratına bakmakla yetindim.
"Okeyy, kaçırıyorum seni o zaman güzellik" yanağımdan makas alarak beni de kendisi ile ilerletmeye başladı.
"Fazla uzağa gitmeyelim,siktirme belanı yürüyecek halim yok"Adımlamayı bıraktığında bana döndü "Sen ne kadar küfürbaz olmuşsun böyle" iki saniye düşünür gibi yaparak tekrar bana döndü "Haklısın aslında,abim de küfürbaz tencere kapak cuk oturmuşsunuz" Bu sefer ben onu tekneye başladım "yürü Aslan yürü"
Meraklı gözlerle bana döndü. "Doğa?"
"Ne var?"
Senin bu kardeşin Poyraz mıdır koyraz mıdır,ne kadar uyuz bir tip" diyerek cümlesini bitirdi."Ne varmış benim yakışıklımda"
Derin nefes alıp bağırmaya başladı. "Ya! iki yılda bir kız buluyorum bir baktım ertesi gün Poyraz'ın kolunda""Eh şaşırmamak gerek, yakışıklı ve bunun farkında. Çapkındır benim biraz kardeşim ama zararı falan yok, kafa dengidir yani sadece tersine denk gelmeyeceksin O kadar"
"Ha sen ha Poyraz ikiniz de aynısınız bir ayaz düzgün galiba aranızda"
Abim hala hastanede uyanmadı Arda,berat,poyraz hepsi başında nöbetteydi. Bugün birkaç işimiz olduğu için uğrayamadım ama yakında gitmem gerekiyo.Bar'ın önünde durduğumuzda bir aslana bir de bar'a baktım. Aynı şeyi iki defa tekrarladım.
"Ne bakıp duruyorsun kızım,girsene artık"
"Boş boş suratına baktım sen ciddi misin,gerçekten bara mı gireceğiz?"
Hızlıca başını sallayarak beni onayladı. Karşımızdaki meyhaneye göz gezdirdim ve daha cazip duruyordu.
Bar'ın karşısındaki meyhaneyi işaret ederek "Bence oraya gitmeliyiz"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÖLÜ SENARYO
RomanceHer şey bir cinayette başlar. Doğanın çocukluk travmaları,babasından gördüğü psikolojik şiddet ve cinsel şiddet. Diğer tarafta ise doğanın babasının sağ kolu aynı zamanda da doğanın başkomiserinin oğlu kartal kırca. Yalanlar,cinayetler,yakılan hayal...