29. bölüm

260 12 6
                                    

Uç pazar yerle yeksan olmuş ahali iyi ama kıran kırana savaş devam ediyormuş

Orhan: elçim hatun

Orhan yine elçimin hayatını kurtardı

Mehmet: holofira!

Holofira baş selamı vererek teşekkür etti

2 gün önce

Karacelasun: bu uç ok diğerlerinden farklı zehirli bu okları attığın kişiler acı çeke çeke yavaş yavaş ölmeye başlıyacaklar

X : emredersiniz

Şimdi bu zaman

Alaadin holofira doğrulmuş oku görüp son anda yetişmiş ama ok kolunu sıyırmış

Alaadin : holofira!

Holofira: ahh

Alaaddin: holofira eyi misin hıh

Holofira: iyiyim

Orman içi

Alp: Yakup bey

Yakup: hayırdır

Alp: beyim Moğollar uç pazarı basmış

Herkes: Ne

Osman: Allah'ım sen evlatlarımızı koru

İbrahim: hayde uç pazara

Uç pazar:

Her iki tarafında orduları tükenmeye başlamış karacelasun yapacağını yapıp oradan çıkmış

Karacelasun: sizin için gelecem o vakit öleceksiniz

Orhan: peşine düşün hayde

Bala: Fatmam kızım eyi misin

Fatma: eyiyim

Gonca; holofira sen eyi misin

Holofira: iyiyim sıyrık bir şeyim yok bakar alaadin

Bala: eyi o vakit

Alp: Osman bey gelir

Osman: bala

Bala: Osman

Osman: eyi siniz ya

Orhan: eyiyiz beyim

Yakup: şükürler olsun

Holofira: yine teşekkür ederim Mehmet bey tekrar kurtardın canımı

Mehmet: ben vazifemi ettim

Orhan: ( sessizce) fırsatçı it

Yakup: ahval ne hatun

Saadet: biz tek olsaydık uç pazar düşerdi beyim

Yakup: sağ olasın Osman bey

Osman: alplar hayde uç pazarı tekrar kalkındıracaz daha çok iş var

Akşam yemeğinden sonra devlet işleri konuşulurken

Alaaddin: beyim!

Osman: evlat ne oldu

Alaadin : beyim yara alanlar bir bir can verir hepsi zehirlenmiştir

Osman: sen ne dersin

Alaadin: yavaşlatırım ama geçemez yarası ağır olanlar tezinden hafif olanlar yavaş yavaş can verir Evvel damarları şişer sonra kalp hızlanır bir kaç gün sonra ölüden farkı kalmaz beyim

Bala: Allah'ım sen evlatlarımızı koru

Saadet: tez civar illere haber salın en Mahir şifacıları uç pazarda isterim

Algon OrholWhere stories live. Discover now