EJDERHA KRALA TUTSAK KURGUSUNUN İKİNCİ SERİSİDİR .
Doğuşuyla büyük bir ses uyandıran Alex , Ares ve Elena'nın ilk çocuğudur, ve tahtın yasal varisi ancak bu o kadar kolay değildir. Herşey bir gün ailesinin baş düşmanıyla karşılaştığındq başlamıştır.
Ares taht salonunda oturmuş bütün aile üyelerinin toplamasını beklemişti. Son olarak Hanry de geldiği zaman konuşmaya başladı.
"Biliyorsunuz ki alex'in taç giyme törenine çok az kaldı. Bu yüzden tören olmadan önce aile yemeği yiyeceğiz. Birkaç gün sonra herkesin bu yemeğe katılmasını istiyorum. Bu yüzden bir haftalık misafirimsiniz. Keyfinize bakın ve kendi evinizmiş gibi hissedin. "
Demesiyle bütün aile üyeleri alkış tutmuştu. Herkes alkışlamaya dalarken rozella ve Diana , ayrıten kiera da somurtmuştu. Bilirsiniz üçü de soğuk kızlardı. Ares henry'e dönüp.
"Hanry alex gelmedi mi ?"
"Malesef ortada yok ,..saat geç bile oldu "
Dediği gibi birden taht odasının kapısı açıldığı an içeri Rick girmişti nefes nefese ve korkarak bütün aile üyelerine baktığında. Abel oğlunu dönüp.
"Oğlum iyi misin? ne oldu?!"
Rick nefesini kontrol ettiği an konuştu. "Alex"
Diyip bütün herkesin ona bakmasını sağladığı gibi devam etti. "O,.......... o öldü."
🐉
Biroza gezegenin de kavurucu bir gündü. İnsanlar açlıktan ve susuzluktan yorgun ve bitkinken çoğu son nefesini veriyor çoğu ise kralın sarayının önünde toplanmış yalvarıyorlardı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Kral loki kendinden başka kimseyi düşünmeyen doymaz bir kraldı. Halkı kapısında yalvarırken o yemek odasında, çeşitli yiyeceklerle donanmış masada oturup iştahla yemeğini yiyordu. Kopardığı bahartlarla tatlanıp ateşte pişirilen kuzu bacağını ağzına alıp büyük bir lokma kopardı. Hapur hopur yerken dudaklarının iki yanından aşağı süzülen yağla iğrenç görüntü sunmuştu ve görgüsüz bir biçim . Odaya giren asker başını eğip konuştu.
"Majesteleri halk kapıda açlıktan yalvarmaya devam ediyor. "
Kral loki ağzındaki lokmayı çiğnemeden yuttuğu gibi umursamaz tavrıyla kolunu kaldırıp dudaklarından akan yağı silmişti.
"Onlara gitmelerini şöyle.!"
Asker üzgünce "Majesteleri ama çok açlar bu"
Devam edemeden Loki masadan üzüm alıp ağzına atığı gibi konuştu.
"Ya da keleni onlara vereyim ha.!"
Asker korkuyla susup devam etmeden odadan çıkmıştı . Halk yalvarmaya devam ettiğinde aralarında bulunan mavinin en güzel tonuna sahip guzel gözlü bir kız vardı. Adı Siena olan bu kız insanlara yardım edip onlarla aynı açlık kaderini paylaşıyordu. Siena her daima onun yanında olan robertoya döndü.
"Hadi Roberto belli ki buradan yine bir şey çıkmayacak çöle gidip en azından yiyecek bir şeyler bulabiliriz."
Roberto sakallarını okşayıp. "peki tamam ,hadi gidelim"
