Yüzbaşı: "Hadi gene iyisin Abdussamed"
Abdussamed: "Ne oldu ki komutanım?"
Yüzbaşı: "Kubbe'tüs'Sahra'ya gidiyoruz. "
Abdussamed: "Vallaha mı?"
Yüzbaşı: "Valla "
Abdussamed: "Komutanım iyi ki evleniyorsunuz. Ben tattım o duyguyu çok güzel Elhamdülillah. Ve de sizin nikahınız Kubbe'tüs'Sahra'ya gitmemize vesile oldu."
Yüzbaşı: "Ee ne demişler; Sabreden derviş muradına ermiş. Sen sabrettin gitmek için hem benim için hemde senin için hayırlı oldu."
Abdussamed: "Elhamdülillah..."
Yüzbaşı: "Elhamdülillah... Hadi yola koyulalım."
Tim: "Emredersiniz komutanım."
Tim hepsi beraber yola çıktılar. Abdussamed'in buraya ilk geldiklerinden beridir en çok istediği şey Kubbe'tüs'Sahra'ya gitmekti. Sonunda oraya gitmekle nasiplenmişti. Süleyman yoldan Yahya, Abdullah ve Sare'yi alarak aracı Kubbe'tüs'Sahra istikametinde sürmeye başladı. Geldiklerinde yavaş ve dikkatlice Abdullah'ı araçtan indirerek girişe yöneldiler. Yüzbaşı ve tim ileride Sare ve Abdullah hemen arkalarındaydı. Öndeki askerin agresif davranışlarıyla gelenler beklemeye başladı.
Asker: "Giremezsiniz."
Yüzbaşı: "Neden?"
Asker: "Canım öyle istedi. İtirazınız mı var?"
Çatık: "Gomutanım tutmayın beni. Bu İtrailin itine göstereyim gününü. "
Yüzbaşı: "Çatık sakin koçum. Ne ayak buranın vatandaşı sizden izin alarak mı kendi vatanında gezecek hm?"
Asker: "Sen Türk müsün?"
Yüzbaşı: "Türküm ve müslümanım n'oldu? Rahatsız mı oldun?"
Asker: "Bir korkak ve Türk olarak fazla cesursun. "
Hafız: "Yemin ederim kaşınıyor gerizekalı."
Rahmet: "Oğlum rahat durun lan. Bırakın havlasın. Yüzbaşım halleder."
Yüzbaşı: "Cesur olduğum doğrudur. Ve de müslüman 'korkak' değildir. Korksa senin gibi bir siyoniste kafa tutmaz. Asıl kendine bak şerefin yok galiba , olmayan vatanına gitmeyip üstüne konuyorsun masumların toprağının. Utanın lan. Kendi kanınızın dökülmesinden korkup bu kadar insanın kanını döküyorsunuz."
Asker: "Sen şimdi görürsün. Hatta hepinizzz... Askerler yakalayın şunları."
Tim: "Hop hop hop ! Siz kendinizi ne sanıyorsunuz vatansız kahpeler."
Çıkan tartışma sonucu daha üs birliklerde gelmişti. İki tarafta gergin olunca devreye sadece komutanlar girdi.
Yüzbaşı: "Anlamıyorum. Geçmemizde ne mazuriyet var? Burası size ait bile değil. "
Komutan: "Bize buraları sattılar. Filistinliler toprak satıcısı sen onların gerçek yüzünü görmemişsin."
Yüzbaşı: "Toprak falan satıldığı yok. Buna siz mecbur ettiğiniz için size sadece yaşam alanı tanıdılar. Bak! Hanginiz uydurdunuz bilmiyorum ama Kılıçla alınan Vatan , para ile satılmaz!
Ve bu arada Abdülhamid Han'ı benden daha iyi tanırsınız ayağınızı denk alın"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞK FİLİSTİN'DE KALMAZ
RomanceNecip oğlu Yüzbaşı Fatih ve Abdullah kızı Sâre ' nin aşk hikayesi... Tüm zorluklara rağmen nikahları kıyılan iki genç . Şehadetin nasip aradığı topraklar da göreve çıkan Yüzbaşı Fatih, babası Abdullah için her türlü zorluğa göğüs geren Filistin' li...