24- BABA?

24 2 0
                                    

Alyansı ona verdim, "Bizden olmaz Derya..." dedim. Yüzüğü aldı, "Anlamıştım." dedi, "Aradım, sordum, geldim gittim ama neyse... Ben kendimi kaptırmadan bittiği iyi oldu."

Elimi omzuna koydum, "Ben ateşim, sen deniz..." dedim. "Ateş suyu öldürür."

"Sevgiline selamımı söyle, iyi baksın sana..." dedi. Başımı salladım, "Söylerim." dedim.

Evim olduğunu kabullenemediğim o yere dönmeden önce ev bildiğim sokağa gittim Elife'nin camına baktım, 2+1 Kiralık...

Kalbime bir acı saplandı, bu kadar çabuk mu gitmişti?

Bir türlü kabullenemediğim eve döndüm, başım yerdeydi, "N'oldu?" dedi Ozan. Odan dedikleri yere giderken Ozan'a bakmadan, "Gitmiş" dedim.

"Olacağı yokmuş." dedi.

Odaya girip kanepeye oturdum. Gitti mi gerçekten? Bıraktı mı, vaz mı geçti hemen?

Gözlerim doldu, komodinin çekmecesini açtım, anahtar nerede?

Aşağı kata indim, "Ozan!" dedim, "Evimin yedek anahtarını gördünüz mü hiç?"

Başını iki yana salladı, "Görmedim." dedi, "Eve falan bırakmışsındır belki."

Omuz silktim, "Gerçi önemi yok artık, Derya mevzusunda bana kızgın değilsin de mi?" dedim.

Elini omzuma koydu, "Seni zorlayamam, sen Sinan değilsin onu anladım." dedi.

Beni koltuğa oturtup, "Ne dedin Derya'ya?" dedi.

"Birimiz ateş birimiz deniz dedim."

"Sonra?" dedi, gözlerine baktım, "Ateş suyu öldürür..."

Başını salladı, "Poyraz'ı hatırladın mı?" dedi.

O an aklıma Elife'yle olan muhabbetimiz geldi, istemsizce güldüm, "Rezillik!" dedim.

"Babam da ona engel olmaya çalıştı ama oğlan elden gitti..." dedi.
Gülümsedim, elini dizime koydu, "Çok özür dilerim, ben babamın o kadar ileri gideceğini tahmin edememiştim..."

"Önemi yok, geçmişte yaşadıklarıma değil, şuan yaşayacaklarıma bakıyorum daha çok."

"Akşam eve bak istersen." dedi. Başımı salladım, "Zaten oradakilerle vedalaşıp, birkaç parça eşya alıp geleceğim." dedim.

"Sen bilirsin. Kalacak mısın burada?" dedi, "Annemin bana ihtiyacı var, bak şimdiden cana geldi..." dedim.

Bahçede çiçeklerle ilgilenen anneme baktık aynı anda, "Senin sayende."

"Abi!" dedim, bana baktı, "Babam hiç görünmüyor..." dedim, "Belki onu da affedebilirim..."

"Bilmem." dedi, "Gelsin ister miydin?"

"En azından şansımı denerdim." dedim.

O sırada kapı çaldı, "Hoşgeldiniz Erdal Bey..."

Ayağa kalktım, salona giren adama baktım, "Baba?" dedim. Bana baktı, o eski nefret bakışları yoktu, Ozan kollarını göğsünde birleştirdi, "Babam senin hakkında  her şeyi biliyor, tek tek anlattım, artık öyle olmadığını ve daha olgun olduğunu biliyor..."dedi,  " O yüzden geldi..."

Babam kollarını vücuduma sarıp kokumu içine çekti. "Özür dilerim..._" dedi, "Çok özür dilerim. Affet beni."

Ozan'a baktım, başını salladığında kollarımı babamın sırtına doladım, sol gözümden bir damla yaş aktı, "Canın çok acıyor mu hâlâ?" dedi babam.

"Baba..." dedim, "Bir kız vardı ama o gitti, sadece canım o yüzden yanıyor..."

Benden ayrılıp başımı iki elinin arasına aldı, "Buluruz!" dedi, "Buluruz gelinimizi, getiririz senin yamacına..."


Evimin Sahibi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin