16. Senin İçin

75 8 100
                                    

Cem Yenel - Ben Yokken Sen Hep Yalnızsın

Bu şarkı bir süredir dilime dolanıyor ve tam UlDen vibe veriyor.

🌑🌖

Hafta sonu yapmayı en sevdiğim şey uyumaktı. Saatlerce ve kesintisiz bir uyku. Tabii ki sabahın onunda kapıma dikilen Hakan ile bu pek mümkün olmamıştı. Kapıyı kıracak gibi tıklayıp "Deno, bize poğaça ve iki koca paket çekirdek aldım. Kahvaltı yaptıktan sonra durum kritiği yapacağız," demişti. Kahvaltı faslını bitirdikten sonra durum kritiği -Hakan'ın tabiri ile- yapma kısmına gelmişti.

"Ee anlat bakalım den den." Konuşurken kucağına aldığı çekirdek paketinin ağzını açmaya çalışıyordu.

"Ne anlatayım kuzen?" Bir şeyden kaçmanın en iyi yanı kelime oyunu yapmaktır.

"Artık yemiyorum deno. Eskidi bu numaralar. Sen anlat bakalım benim mavi gözlü enişte adayımı." Mavi gözlü enişte adayı kısmına ne zaman gelmiştik.

Derin bir nefes alıp konuşmaya karar verdim sonuçta kaçmanın bir anlamı yoktu. "Ulaş her şeyi ile çok farklı. Kurduğu her cümle kalbimi hızlandırıyor. Mesela ben söylemeden her şeyi düşünüyor. Benim ile ilgili her detayı hatırlıyor. Mutlu olmam için elinden gelenin fazlasını yapıyor, yapmasa bile bunun için çabalıyor. O kadar güzel ve naif bir kalbi var ki. Kendi canı ne kadar acısada her zaman başkalarını düşünüyor. Canı acığında benim de kalbim acıyor, kalbime tuhaf bir sızı giriyor. Mutlu olduğunda onunla birlikte mutlu oluyorum. Bir şey olduğunda ilk olarak Ulaş'a anlatmak istiyorum. Değişimleri sevmiyorum ama içinde Ulaş'ın olduğu bir değişim beni korkutmuyor aksine heyecanlanıyorum. Adını bile bilmediğim her türlü şeyi onunla birlikte öğreniyorum." Ulaş'ın annesi ile ilgili olan olayları bahsetmenin doğru olmadığını düşündüm çünkü o onun özeliydi.

Hakan gözlerindeki gurur ve masumluk barındıran bir ifade ile bakıyordu. "Denom, bunun adı aşk. Sen Ulaş'a sırılsıklam aşık olmuşsun. Şu an çok gururlandım, benim çocuğum aşık olmuş." Eli ile göz yaşlarını siler gibi yapıyordu.

Ben aşka bile inanmıyordum ki. Aşk denilen şey vardı ama gerçek bir aşk bulmak imkansızdı. Şimdi nasıl aşık olmuş olabilirdim ki. "Ben aşık olmadım," dedim.

"Hakan ile ilişkili dersleri Kural 2: Aşık olmanın ikinci evresi inkârdır."

"İnkâr etmiyorum ki."

"Şimdilik öyle olsun den den." Geçiştiriyorum ama sonra bunu konuşacağız demenin farklı bir hâliydi.

Hakan'ın kafasını karıştırmak için en nefret ettiği şeyden yani derslerden bahsettim. "Matematik sınavına çalıştın mı?"

"Ne matematiği ya, matematik kim? Ben matematik falan istemiyorum. Yemin ediyorum bezdim artık. Biz ölsek hocalar geri kaldırıp ders çalıştırır." Ellerini açıp yukarıya baktım. "Allah'ım sen bize yardım et," dedi yalvarır gibi. Gülmemek için dudaklarımı ısırıyordum. Sonra Hakan ayağıya kalktı. "Ben lanet dersi çalışmaya gidiyorum." Gülerek kapıya kadar eşlik ettim.

Odama geçip çalıştığım konunun sorularını çözmek için masa başına oturdum. Ben soruları çözerken hava çoktan kararmaya başlamıştı.

🌑🌖

Telefonumdan takvime baktım: 27 Şubat. Şubat ayı bitmek bilmiyordu ve sonuna yaklaştığımızı görmek çok güzeldi. Benim için Ulaş'ın doğum günü dışında Şubat ayının bir anlamı yoktu.

Kırık Umutlar Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin