"Farklı Zamanlar,Aynı Kalp."

Kaçırılma

----
Sahne: Bülent'in Aslı'yı kaçırıp bir depoya götürmesi ve ona karşı duygusal manipülasyon yapması.

Bülent, bir grup adamlarıyla birlikte Aslı'nın başına bir şey geçirip onu bir araca sürükler. Bir süre sonra, bir depo gibi görünen bir yere gelirler ve Aslı'yı içeriye götürürler. Diğer adamlar, depodan ayrılırken, Bülent ve Aslı baş başa kalır.

Bülent, sinsi bir gülümsemeyle Aslı'nın yanına yaklaşır ve ellerini bağlar.

Bülent: "Merhaba güzel Aslı. Uzun zaman oldu seni görmeyeli. Ama seninle tekrar bir araya gelmek için sabırsızlanıyordum."

Aslı, endişe ve korkuyla Bülent'e bakar, ancak cesaretini korumaya çalışır.

Aslı: "Sen ne istiyorsun, Bülent? Neden beni buraya getirdin?"

Bülent, gülerek Aslı'nın yanına yaklaşır ve yüzüne yaklaşır.

Bülent: "Seni kaçırmak için birçok nedenim var, Aslı. Ama en önemlisi, seni tekrar görmek istememdi. Eskiden olduğu gibi, sadece seninle olmak istiyorum."

Aslı, Bülent'in yaklaşımından rahatsızlık duyar ve geriye doğru çekilir.

Aslı: "Sen hala aynısın, Bülent. Ne istediğini bilmiyorum ama buradan gitmem gerek."

Bülent, soğukkanlılıkla Aslı'ya bakar ve geçmişin acı hatıralarını anlatmaya başlar.

Bülent: "Biliyor musun, Aslı, seninle olan geçmişimiz beni hala etkiliyor. Lise yıllarında, seninle çıkmak istemiştim ama sen Semih'e aşık oldun. Benim için bir hiçsin ve bu beni deli ediyor."

Aslı, Bülent'in sözlerini duyduğunda şaşkınlıkla bakar ve geçmişteki hatalarını düşünür.

Aslı: "Bülent, geçmişe takılı kalmamalıyız. Ne olursa olsun, bu yanlışı yapmamalıydın."

Bülent, soğuk bir şekilde gülümser ve Aslı'nın karşısında dururken, bu çatışmanın sonu nereye varacağı belirsizdir.

Aslı'nın Bülent'e karşı cesurca çıkışmasıyla diyalog şöyle gelişir:

Aslı, içinde biriken öfkeyle Bülent'e bakar ve sorar:

Aslı: "Bülent, neden bana yalan söylüyorsun? Tek sorun bursunu kaybetmene sebep oluşumdu. Gerçek nedir?"

Bülent, sert bir ifadeyle Aslı'ya bakar ve cevap verir:

Bülent: "Aslı, senin için burs sadece bir detaydı. Asıl mesele, senin beni reddetmen ve Semih'e olan aşkın."

Aslı, gözlerindeki şaşkınlığı gizlemez ve Bülent'in sözlerine karşı gelir:

Aslı: "Bülent, seni reddetmemin nedeni sadece Semih değildi. Seni sevmiyordum ve bu seninle birlikte olmak istememdi."

Bülent, sinirle Aslı'ya yaklaşır ve ona doğru adım atar:

Bülent: "Seninle birlikte olmak istemediğini biliyorum, ama beni kandırdın. Şimdi intikamımı alacağım ve sana acı çektireceğim."

Aslı, Bülent'in tehdit dolu sözlerine karşı dik durur ve kendisini savunur:

Aslı: "Senin tehditlerin beni korkutmaz, Bülent. Seni durduracağım ve Tuna'ya ulaşacağım. Senin oyunlarına gelmeyeceğim."

Bu sert ve gergin diyalog, Aslı'nın kararlılığını ve Bülent'in hırslı ve manipülatif doğasını gösterir. İkisinin arasındaki gerilim, olayların gidişatını daha da karmaşık hale getirir.

Depo sessizlik ve gerginlikle dolarken, sirenlerin yükselmesiyle birlikte kapı kırıldı ve içeri polisler daldı. Maskeli bir polis, sessizce yaklaşarak Bülent'in kafasına silah dayadı. Aslı'nın gözleri dehşetle genişlerken, polis silahı ateşledi.