Ege çıktıktan sonra kendimi iyi hissettiğim için ayağa kalkıp odama gittim. Altıma gri eşofman altı üstüme basic bir tişört giydim. Makyajımı çıkartıp saçımı topladım. Mutfağın dağıldığını düşünerek mutfağa girdim. Direk tezgaha baktım ve ŞOK ! . Hiç bir şey yok. Toplayıp gitmiş. Yerleri süpüreyim diye düşünerek süpürgeyi aldım. Balkon tarafını süpürdüm. Süpürgeyi yerine koydum. Tam mutfaktan çıkacaktım ki kapının solunda yerdeki not gözüme ilişti. Kağıt ne küçüktü ne de büyük. Üstündeki yazı okunuyordu.
"Ege, her şeyi Derin'e anlatacağım. Bu kadar yeter. Çok uzattın."
Bu not ne? Neyi anlatacak? Kim anlatacak? Ege ne alaka? Bu not benim evime nasıl girdi? Allahım deliricem. Ege'yi mi arasam? Ya da görmemiş gibi mi yapsam? Başım da dönmeye başladı. Ben kötü oldum. Arayacağım galiba...
"Derin? "
"Ege... ben çok kötü oldum."
"Noldu, iyi misin.... Derin söylesene. "
"Ben..." dedim.
"Sen? "
"Bir not buldum Ege."
"N-ne yazıyor? "
"Herşeyi Derin'e anlatacağım yazıyor Ege. "
"Kapat Derin, geliyorum."
Ve şu ana kadar öğrendiğim en kötü şeyi öğrendim...
☆
Ege'nin Anlatımıyla ...
Feride bana gelmişti. Kahvaltıyı birlikte yapacaktık.
"Ege pankek yapalım mı? "
"Olur. Yanlız evde şeker yok. Kahvaltı için farklı bir şey yapalım. Öğlen yaparız pankeki. " dedim.
"Tamam"
Patates falan kızarttık. Kahvaltımızı ettikten sonra sofrayı topladık. Kahve yaptık ve sohbet ettik. Ona Derin'den bahsettim. Derin'den bahsedince aklıma şekeri Derin'den alabileceğim geldi.
"Ben Derin'den şeker istemeye gidiyorum 5-6 dakikaya gelirim. "
"Tamam. "
Aşağı indim. Derin alt katımda sol çaprazda oturuyordu. Kapıyı bir kaç defa çaldım. Açan olmadı. İçeriden ses gelmiyordu. Telefonumu açtım ve Derin'i aradım. 3. çalışında açıldı.
"Alo Derin evde değilsin sanırım şeker isticektimde. "
"Evet evde değilim Ege, ama sanırım sana güvenebilirim. "
"Ne? " şaşırmıştım. Eve mi girecektim?
"Şey paspasın altında anahtar var. "
"Eve mi giricem ? "
"Evet."
"Tamam bir dakika... buldum. "
"Tamam dairelerimizin planı aynıdır herhalde, mutfak sağda. "
"Tamam girdim. "
"Şeker ilk dolapta. "
"Şekeri de buldum. " dedim.
"Tamam direk onu görür, anahtarı aynı yerine koyarsın. "
"Tamam koyarım teşekkürler. "
"Rica ederim akşam görüşürüz. "
"Akşam görüşürüz."dedim.
Şeker kavanozunu alarak evden çıktım. Anahtarı tekrar paspasın altına koyarak yukarı çıktım. Evi çok ferahtı. Yani mutfağı ve koridoru. Zile bastım. Kusenim hemen açtı.
"Aldın mı şekeri? "
"Evet. Evde değilmiş ama tarif etti şekeri. "
"Anladım."
Pankeki yaptık ve yine sohbet ettik ve Feride gitti. Saat 16.25 olduğu için yavaş yavaş hazırlandım. Keten beyaz bir gömlek ve yine keten siyah bir pantolon ve beyaz "Airforce'lerımı " giydim.
Derin'i aradım. Hemde kaç defa. Açmayınca aşağı indim ve ziline baya bastım . Yine açan yoktu. Acaba bir şey mi oldu düşüncesiyle paspasın altında ki "anahtarla" içeri girdim. Derin salonun kapısının önünde baygın yatıyordu. Hemen Derin'i kucağıma aldım ve kapıyı hızlıca çekerek çıktım. Asansöre bindim. Arabamın anahtarı cebimdeydi. Hemen arabamın arka koltuğuna onu yatırdım. Ve otoparktan çıktım. Allah'tan hastane yakındı. Hastaneye gelince Derin'i yine kucağıma aldım ve içeri girdim...
Bu annesinin 7. arayışıydı ve artık açıcaktım.
"Alo, kızım iyi misin neden açmıyosun... Derin'im. " sesi çok tanıdıktı.
"Alo, merhaba ben Derin'in komşusuyum. Derin iyi sadece soğuk almış. "
"Derin iyi demi eminsin? "
"İyi abla. Uyanınca söylerim, arar olur mu?"
"Tamam. Unutmasın ."
"Tamam görüşürüz abla."
"Görüşürüz ."
Dün akşamdan beri hastanedeydik. Derin hiç uyanmamıştı. Çok yorgun ve uykusuz olduğum için koltukta uyumaya çalışıyordum. Arada bir serumu kontrol etmek için gelen hemşirelerin sesine uyanıyordum. Yine 4. uyanmamın ardından tekrar uyumuştum. Derin uyanmıştı.
"Derin."
"Uraz."
"İyi misin ? " dedim.
"İyiyim de ben neden hastanedeyim ? "
"Buluşucaktık ya o yüzden aradım aradım açmadın. Zilinede bastım açmayınca paspasın altında ki "anahtarla" girdim. Salonun kapısının önünde baygındın. Ambulansı aradım, şimdi buradasın."dedim.
"Ben..."
"Teşekkür ederim. " dedi.
"Merak ettim Derin. "
"Dışarıda soğuk almışım karnım ağrıyordu. Başım dönüyordu. "
"Bir kahve borcun var Derin. " dedim sırıtarak.
Güldü.
"Tamam. " dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İzmir Adliyesi ...
Mystery / ThrillerAvukat Derin'in hikayesi bu , avukat Derin ve avukat Urazın... Derin 1 yıl önce Boğaziçi üniversitesinde hukuk fakültesinden mezun oldu. Uraz ise 1 yıl önce aynı üniversiteden aynı fakülteden mezun oldu. Bu kitapta Uraz ve Derin'in aynı adliy...