Bölüm şarkısı
Mühür gözlüm, seni elden
Mühür gözlüm, seni elden
Sakınırım, kıskanırım
Yağan kardan, esen yelden
Sakınırım, kıskanırım, eyySabah olduğunda konak halkı telaşla kalktılar Hesna hanım sabah ezanından sonra yatmamış eksikler var mı diye bakınıyordu yanına ahiretliğide gelip yardım ediyordu. Naze akşam ki konuşmadan sonra kendi de Berat'ı sevdiğini anlamaya başlamış daha fazla ilgi göstermeye başlayıp kocasınında anlamasını istiyordu. Kızının mıyırdanmasıyla yataktan kalkıp kucağına aldı.
"Oyy benim annem uyanmış mı acıktın mı sen"
Küçük annesinin sözlerine ağzını kıpırtadarak karşılık vermeye çalışıyordu yeni yeni sesler çıkarmaya başlamıştı.
"Ma ma"
Naze acıkan kızını doyurmak için emzirmeye başladı kızı hem emiyor hemde mama yiyordu yavaştan ek gıdaya da başlamışlardı hafif hafif tattırıyordu. Ahsen'in karnı doyduktan sonra üzerini değiştirip kocasının yanına gidip yanağından öpüp uyandırdı.
"Berat hadi kalk kahvaltıya geç kalmayalım"
Berat Naze'nin öperek uyandırmasına mutlu oldu karısının ilgisini farkediyordu.
"Kalktım gülüm" oda hem kızının hemde karısının yanağından öptü. Hazır olduklarında odadan çıkıp avluya indiler düğün olduğu için herkes erkenden kalkmıştı.
Konak kapısının açılıp içeriye girenleri görmesiyle sinirleri tepesine çıktı. Yengesinin kardeşi Havva hanım oğlu Ferhat ve kızı Zilan'dı. Gelen misafirleri karşılamaya gittiler Naze Zilan'la görüşmek istemesede nezaket gereği hoşgeldin diyip sarılmıştı aynısı Zilan içinde geçerliydi gözünü Berat'tan ayırmıyordu Naze'nin de dikkatini çekmişti. Berat Zilan'a baş selamı versede Zilan elini uzatmıştı Berat elini uzatıp uzatmamakta kararsız kalmıştı elini uzatırken Naze Zilan'ın sulanmasına sinir olup kocasının elini uzatırken tuttuğu gibi kahvaltı sofrasına doğru götürmüştü arkadan eli boşta kalan Zilan'a dönüp bakış attı.
Berat Naze'nin neden böyle birşey yaptığını anlamasada üstüne düşmedi kıskanması hoşuna gitmişti Zilan'ı da pek hazetmezdi iyi de olmuştu.
Kahvaltı sofrasında herkes bir ağızdan konuşuyorlardı kimin ne dediği pek belli olmuyordu Ferhat bakışlarını Naze'den çekmeden bakıyordu zamanında oda istemiştide Naze ona hiç yüz vermemişti evlendikten sonra sanki daha da bir güzelleşmiş daha alımlı olmuştu herkesin dilinde dolandığı gibi bakan bir kez daha bakardı. Naze üzerinde ki bakışları hissettiği için rahatsız olmuştu kafasını kaldırıp Ferhat'a bakmıyordu bile hiç bir zaman umrunda olmamıştı zaten şimdide tek umrunda olan kocası Berat'tı.
Zilan önündeki yemeği yemekten daha çok sanki Berat'ı yiyordu öyle rahatsız edici bakışları vardı tamda karşısına oturmuştu. Suyu mana edip Berat'a laf attı.
"Berat bardağıma su koyar mısın?"
Berat kafasını kaldırıp su isteyen Zilan'a baktı ardından karısına izin istercesine baktı Naze'ye yanlış hareket yapmak istemiyordu.
"Ben koyarım Zilancığım bana daha yakın"
Naze Zilan'ın durmayacağını anlayıp engel olmak istedi evli adama sulanmakta neyin nesiydi Berat evli ve babaydı.
Naze'nin tepkisiyle Zilan'ın yüzü düştü. Berat'ın da bir kez dahi yüzüne bakmaması daha kudurttu.
Kahvaltı masasında daha fazla eğlenmeden kalktılar herkes bir işe girişti öğleden sonra gelin alıcı olup ordan meydana geçilecekti Naze de ilk Ezo'nun yanına gidip onu hazırlamaya başladı.
"Gelin hanım hadi hazırlayalım artık seni"
Ezo hevesle gelinliğini giymeye gitti. Gelinliğini giyinip çıkan Ezo'ya hayranlıkla baktı Naze gelinlik kuzenine çok yakışmıştı.
"Çok güzel olmuşsun canım benim"
"Teşekkür ederim Naze senin kadar olmasamda"
"Olur mu öyle şey gelinliği kim giyse çok güzel olur , hadi makyajınla saçını yapalım"
Naze ilk makyajını yaptı ardından maşayla saçlarını kıvırcık yapmaya başladı. Hem kuzeniyle konuşup hemde onu hazırlıyordu. Kapının açılmasıyla Zilan'ı görmesi bir oldu.
"Ezo bana deseydin ben daha güzel yapardım seni olmamış böyle"
Naze göz devirerek baktı hoşnutsuz olan Zilan'a Ezo yine acımayıp cevabını verdi.
"Hiç sanmıyorum ben çok beğendim Naze'nin eli beceriklidir sende öyle marifet var mı bilmiyorum"
"Belli belli ne yaptı etti kendini zaten Berat'a yamadı birde kız çocuk vermişsin yakında kumada gelir üzerine belki o kuma ben olurum"
Naze Zilan'ın dediklerine iyice dellendi sabrını taşıran son şey oldu.
"Bana bak Zilan edebinle dur Berat'ın adını dahi ağzına alırsan seni mahvederim duydun mu beni defol git buradan ona baktığını görmeyeceğim o kem gözlerini oyarım"
Naze ilk defa bu denli sinirlenmişti Ezo bile şaşırmıştı kuzenini hiç böyle sinirli görmemişti Zilan'ın birşey demesine fırsat vermeden onu odadan çıkardı yoksa Naze saçını başını yolardı.
"Edepsizin dediklerine bak ya kumam olacakmış yolarım ben bu kızı hala Berat'a sulanıyor sofrada yaptığını gördün değil mi sende içine düşecek neredeyse"
Ezo Naze'nin sinirle söylediklerine gülerek karşılık verdi.
"Neden gülüyorsun Ezo komik mi?"
"Sana gülüyorum ilk defa seni bu kadar sinirli gördüm kıskanınca böyle oluyorsun demekki"
"Tabiki kıskanırım benim olana kimse bakamaz dokunamaz"
"Berat abi yandı desene sen adamı kapı dışarı çıkarmazsın böyle kıskanırsan"
"Gerekirse çıkarmam oda beni çıkarmıyor zaten bir odada yaşar gideriz"
"Ey aşk sen nelere kadirsin be"
"Hadi çene yapmayalım gelirler birazdan" Naze Ezo'nun hem saçını yapıp aynı zamanda da düşünüyordu ne ara Berat'ı kıskanır sahiplenir olmuştu Zilan'ın dedikleri beyninde döndü durdu kuma olmak mı Berat'ın başkasına bakmasına dahi dayanamazdı o kocasının sevgisine ilgisine bakışlarına konuşmalarına ince düşüncelerine herşeyine aşık olmuştu. Olmuştu değil mi aşk mıydı bu artık Berat'ı görünce kalbi deli gibi atmaya başlıyordu hele dokunduğunda yangın yerine dönüyordu işe gittiği zamanlar özlüyordu bakışlarını arıyordu sesini duymak istiyordu hep sarsın sarmalasın istiyordu.
"Naze daldın gittin iyi misin?"
"Aa Ezo kusura bakma ya evet dalmışım iyiyim birşey yok bitmiş zaten saçında biraz toplayıp tacınla duvağını takalım"
Ezo tamamiyle anlamıştı artık kuzeni aşık olmuştu biliyordu Berat'ı sevecekti hatta daha çok sevecekti.
Ezo hazır olduktan sonra kendide odasına giderken bir elin ağzını kapatıp odaya kapatmasıyla şok yaşadı.
"Ferhat napıyorsun sen delirdin mi çekil önümden"
"Delirdim bu ne güzellik daha da güzelleşmişsin hayran kaldım neden varmadın bana Naze seni çok mutlu ederdim Berat senin kıymetini biliyor mu?"