1. Bölüm ♔ Başlangıç

3 2 0
                                    

17 Eylül
Hollanda - Lahey

Valkor Birliği'nin Tesisi

Gecenin karanlığında ilerleyen araçların ulaşmayı hedeflediği yerde, başını iki eli arasına almış düşünüyordu. Zihnindeki karmaşa onu rahatsız etmeye başlamışken odanın sessizliği hiç yardımcı olmuyordu. Saatlerdir oturduğu masanın başından kalkarak ardında onlarca incelenecek dosya bıraktı. Şakalarından ensesine süzülen ağrı dinlenmesi gerektiğini haykırıyordu ama o kulaklarını tıkamakta ısrarcıydı. Zira birkaç saat içinde burada olacaklardı ve onları en iyi haliyle karşılamayı kendine görev bilmişti, ayık olmalıydı. Hava almanın iyi geleceğini düşünerek kapısına yöneldiği sırada içeri giren bedenle adımlarını durdurdu.

"Efendim, iki saat otuz sekiz dakika içinde burada olacaklar. Emrettiğiniz üzere hepsi aynı anda ulaşacak şekilde güzergahları ayarladık. Araçlara yerleştirdiğimiz takip cihazının verilerini bilgisayarınıza aktardım. Son gelişmeler için tekrar uğrayacağım, efendim. "

Tek solukta konuşan adama memnuniyetle gülümsedi, başını salladı onaylarcasına. Her şey yolunda gidiyordu.

"Teşekkür ediyorum, Joseph. Onunla tanışmak için heyecanlısın, biliyorum. Ama şunu unutma ki her şeyi zamanı gelince öğrenmeliler o nedenle bir açık vermeni istemiyorum."

Joseph teslim olmuşcasına düşürdü omuzlarını. Oysa ona kocaman sarılmayı, kulağına onu her şeyden koruyacağını fısıldamak istiyordu. Ama o haklıydı, zamanı gelince öğrenmeliydi. Konuşmak istemediği ayrıca konuşacak bir şey de kalmadığı için saygıyla selamını verdi ve kapıya yöneldi. Sözlerinin, karşısındaki bedende etkilerini inceleyen adam ise Joseph'in sessizce çıkışını izledi. Sıkıntılı bir nefes eşliğinde adamın açık bıraktığı kapıya yürüdü ve çıktı odadan.

Asansöre ilerleyip tuşa basarken birkaç saat sonra gerçekleşecekleri düşünüyordu. Olmadığı gibi biri davranmak en çok zorlandığı şeylerden biriydi ama yıllar önce öğrendikleri onun olmadığı bir kişinin ardına saklanmasına sebep olmuştu. Çünkü bu yolda başka çare bırakmamışlardı, iyi olan kazanmıyordu artık. Aylardır peşinde olduğu, her adımlarını takip ettiği gençleri mutlu hayatlarına ara vermek zorunda bıraktığı için çok bencil hissediyordu. Duygularına yenileceğini anladığında tozlu rafa kaldırdı tekrar tüm hislerini, asansörün kapısı açılırken yüzü bir kaya kadar ifadesizdi.

Binanın yerin altında bulunan katında, karanlıkta ilerliyordu ezbere bildiği koridorda. Hedefi olan odanın kapısına ulaştığında elini yan taraftaki tarayıcıya okuttu. Mekanik bir sesin ardından onun robotik sesi ulaştı kulağına.

"Hoş geldiniz, Bay Slyvain." Bu sesi özlediğini iliklerine kadar hissetti Conrad. Robotik sesin ona hatırlattıkları dudaklarına acı bir tebessümü kondurdu. Çok iyi hatırlıyordu. Nova'yı kurarken geçirdiği vakitte her kabloya bir hatırasını bahşetmiş, hafızasında kalan en özel anıyı ise sesine hapsetmişti. Her duyduğunda kalbindeki hareketlenme, hala insani duygularını kaybetmediğinin umudunu taşıyordu. Demir kapının ortasında birleşen levhalarının sağ ve sola kaymasıyla kapı açılmış, yolu aydınlanmıştı.

Her köşesini kendisi tasarladığı mahzenin içine adımladı. Tam girişte durduğunda yan tarafında kalan kırmızı kapı açıldı ve içeriden Francis çıktı. Onun gelmesini bekliyormuş gibi az evvel çıktığı odayı eliyle işaret etti.

"Son kontroller için geldiğini düşünüyorum, gel."

Başını salladı Conrad ve önündeki bedeni takip etti. İkisi beraber odaya girdiklerinde kulaklarına Nova'nın mekanik sesi doldu.

KLAROHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin