Bölüm 2

63 3 1
                                    

Tanrım... Bu motor gerçekten muhteşemdi. Babamın zevkine bayılmıştım. Motorsikletten gözlerimi alamazken sonunda etrafıma bakmayı akıl edebilmiştim. Bir günlük yolun sonunda babamın tarif ettiği yere bu bebekle gelmiştim... Motora bir kez daha azımın suyunu akıtarak baktığımda kalacağım yere ve okuluma baktım. İkisi bitişik olduğundan pek zorlanmıyacaktım anlaşılan... Bahçede kimse olmadığına göre herkes dersteydi. Motorsikleti klitleyip park yerinden okula doğru ilerledim. Büyük demir kapıyı aralayıp içeriye girdim.
Topuklu botlarım zeminde tok sesler çıkartırken boş alanda yankı yapıyordu. Beyaz zeminde ilerlerken herhangi oda görme umuduyla bakındım. Fakat burada hiç bir oda yoktu. Gözüme merdivenler çarptığında gözlerimi devirip oraya ilerledim. Merdivenlerin üstündeki renkli ayak izlerine bakarken bittiğinde başımı yerden kaldırıp etrafıma bakındım. Tanrım! Şaka mıydı bu? Bu katta da bir şey olmadığını anladığımda bir sonraki merdivenlere ilerledim. Neyseki bu seferkinde koridor doluydu. Teker teker etrafa göz gezdirirken 'Müdür Yardımcısı' yazılı odaya doğru yürüdüm. Mavi kapıyı üç kez tıklattım. İçeriden " Gir!" diye cılız bir ses yükseldi. Kapıyı açıp sol ayağımla ilk adımımı attım. Kapıyı ardımdan kapatıp kadın müdür yardımcısının ahşap rengindeki masasına doğru yürüdüm. Kadın bana gülümseyip " Merhaba. Alexis sen olmalısın. Değilmi?" Kafamı olumlu anlamda salladım. " Sınıfın 'F11'. Fakat şu an kimse sınıfta değil. Müdür arka bahçede konuşma yapıcak. Daha başlamamıştır. Başlamadan önce oraya yetişmelisin. Bu arada kalacağın oda '630'." Bir şey demeden tekrar kafamı sallayıp kapıdan dışarı çıktım. Geldiğim merdivenler tersindeki merdivenlerden aşşağı doğru yavaşça inmeye başladı. Müdür Yardımcısı her ne kadar ' Hızlı ol.' dese de etrafa bakınıp da gidicektim. Arka bahçenin kapısına doğru geldiğimde dışarıdan sesler geliyordu. Merakla sesleri dinlediğimde anladığım kadarıyla birisi mikrofonla konuşuyordu. Konuşansa müdür olmalıydı. Hadi ama! Buranın benim gittiğim okuldan pek farkı yoktu. Konuşma sesleri devam ederken şimdi çıkarsam çok dikkat çekmiş olacağımdan buradan dinlemeye karar verdim.
" Evet, çocuklar. Bu sene yeni vampirler geldi ve üst sınıfların onlara iyi davranmadığı takdirde bir çeşit cezaya tutulacaklardır. Eğer hafta içinde okul sınırlarından çıkanlar olursa bir cezayla kurtulamayacaklardır. Her sene olduğu gibi bu sene de okulumuzda bazı etkinlikler düzenlenecektir. Sizlere son olarak önemli bir şey daha söylemem gerekli. Hem kurt hemde vampir olan bir arkadaşınız şu an bu okuldadır. Melez olan Alexis THOMPSON' u yanıma çağırıyorum!" Hayır! Bu ben olamazdım heralde. Başka bir Alexis THOMPSON daha olamlı.
" Evet, Alexis seni bekliyoruz." Etraftan kıkırtı sesleri gelirken demir kapıya ilerledim ve kapıyı açtım. Kapı iğrenç bir sesle açılırken yüzümü buruşturmadan edemedim. Önümde merdivenin üstündeki bir kürsü, kürsünün önündeki bir müdür ve merdivenin önündeki  öğrenci - yada vampir mi demeliyim?' topluluğuna baktım. Buraya bahçe demek doğru olmazdı. Daha çok büyük bir çadır demeliyim. Demekki şu, ' Vampirler güneşi sevmez.' olayı doğruymuş. En kötüsü ise herkesin odağı ben olmamdı. Gözlerimi devirerek kürsüye ilerledim.
" Ah, demek melez Alexis sensin. Evet, bize kendini tanıt Alexis."
Yuvarlak güneş gözlüklerimi yavaşça çıkararak elime aldım ve mikrofana eğildim.
" Adım, Alexis THOMPSON. Daha dün öğrendiğime göre şu sivri dişlerini insanların boynuna geçirip kanlarını vakumlayan yaratıkmışım. Ah, ve evet. Sadece sivri dişlerini insanların boynuna geçirip kanlarını vakumlayan yaratık değilmişim. Dört ayak üstünde duran garip, tüylü bir hayvanada dönüşebiliyormuşum. Sadece bu değil! Dün belimde garp bir dövme ortaya çıktı. Ama tek kelimeyle ' Harika'." Yüzüme yapmacık bir gülümseme takınıp devam ettim. " Bu dönem umarım iyi geçiniriz."
Güneş gözlüklerimi tekrar takınıp etraftakilerin şaşkın bakışlarıyla beraber merdivenlerden çadıra ilerledim. Tamam. Her zaman açık sözlüyümdür. Fakat bu sefer abartmıştım sanırım. Merdivenlerden inmeyi bitirdiğimde müdür konuşmaya devam etti.
" Bu arada, birazdan bazı profösörler gelip sizin dövmelerinize bakıp, güçlerinizin neler olduğunu anlamaya çalışacaklar."  Gözlerimi müdürden çekip etrafımda gezdirmeye başladım. Müdür konuşmasını bitirdiğinde herkes konuşmaya başlamıştı. Bakışlarımı merdivenlere çevirdiğimde bir adamın kürsüye çıkmasıyla arkasından kadın ve adamlar çıkmaya başlamıştı. Sanırım profösörler bunlardı. Kürsüdeki profösör konuşmaya başladı.
" Kızlar sağa, erkekler ise sola geçsin! Üst sınıflar ise direk yurda gitsinler. Bugün ilk gün olduğu ve yeni vampirler geldiğinden dersler iptal edildi."
Herkes profösörün dediğini yaparken bende sağa doğru ilerliyordum. Sonunda herkes ayrıldığında profösörlerde ayrılarak yanımıza geliyordu. Sağ tarafta toplam on profösör vardı. İçlerinden biri önümüze gelerek herkesle göz teması kurdu. " Hanginiz melez?" Gözlüğümü kafama taktım ve bir adım ileri çıktım. Profösör gözlerini kısarak yanıma geldi ve cebinden bir şey çıkarıp bana uzattı. " Yut." Tereddüt ederek elimi elinin içindeki hapa benzer şeye uzattım. Hemen aldım ve gözümü yumarak zorla yuttum. Gözümü açtıktan sonra profösörün yeşil gözlerine baktım.
" Bu melez özelliklerinin ortaya çıkması içindi. Şimdi, dün hangi dövmen ortaya çıktı?" Profösör haklıydı. Çünkü sol kolum ve göğsüm dövmelerle kaplıydı. Kısa tişörtümü biraz daha kaldırarak yan döndüm. Profösör gözlerini kısıp belimi incelerken bir yandanda cebinden küçük kitabı çıkarıyordu. Bu adamın cebinden ne çok şey çıkıyordu öyle...
" En alttaki simge görünmezliği ifade ediyor." Gözlerimi pörtleterek belimdeki simgelere bakmaya başladım. Tanrım! Bu harikaydı...
" Onun üstündeki ne peki?"
" O... O hatıraları anlatıyor. Yani karşındaki kişinin tüm hatıraları sana depolanıyor." Gözlerimi devirdim. Başkalarının hatıraları beni niye ilgilendirsin? Profösör gözünü bir üsttekine kaldırdı.
" Bu ise... Hey bu da nereden çıktı?" Anlamaz gözlerle profösöre bakmaya başladım.
" Sen bir melezsin. Bu yüzden iki dövmen olmalı. Birisi vampir olmandan diğeri ise kurt olmandan kaynaklanıyor. Fakat üçüncü nereden çıktı?"

GÖRÜNMEZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin