Savaş, Öykü'nün uzattığı şeftali suyunu aldığında, genç kadın diğer elinde şarap dolu bir kadeh ile yanına oturdu.
"Normalde meyve suyu vermezsin?" Dedi, bir yudum almadan önce. Güzeldi.
"Kuzey alkol tüketmiyormuş."
Savaş, göz ucuyla tekli koltukta oturmuş tedirgin gözlerle önüne bakan genci izledi. Meyve suyu dolu bardağı iki eliyle tutmuştu. Şekilli bir pipet vardı içinde ve Öykü'nün evinde bu pipetin ne işi olduğunu sorgulamıştı, Savaş.
"Hepsini öldürürsün sanıyordum."
Öylesine konuşup içeceğini tüketirken Öykü Kuzey'e baktı. Ne de tatlıydı.
"Kuzey korktu, biraz."
Savaş omuz silkti. "Semih'i alacağını söylemiştin, fikrin neden değişti?"
Öykü'nün gözleri açıldı. "Hii! Ben unuttum onu. Kadir öldürmüş müdür?"
"Güzelim gömdüler çoktan."
Öykü dudak büktü ancak hemen omuz silkmişti. "Her neyse. Zaten çok ağlak bir tipti."
Kuzey, duyduğu cümle için bedeni titredi. İki kardeş bunu fark etmişti ama Kuzey anlamamıştı. Öykü, bahsi geçen kişiyi bu yüzden mi öldürmüştü? Daha doğrusu ölmesine engel olmaması için kullandığı bahane bu muydu?
Sessizce yutkunup bardağı daha sert tuttuğunda, tedirgin ve korkulu olduğu çok belliydi. Üstüne üstlük bu ikiliyle ilk defa bu kadar yakın ve yalnızdı. Savaş Bige'nin bu kadar güzel olacağını düşünmemişti ve gözlerindeki dipsiz kuyu cidden korkutucuydu. Öykü desen zaten bir psikopattan halliceydi. Sırıttığında Kuzey kaçacak delik arıyordu.
Savaş, omuzuna dokunan el ile Öykü'ye döndü. Göz ucuyla Kuzey'i gösterip dürtmüştü, adamı. Savaş, mesajı alıp tekrar Kuzey'e döndü. Korkmaması gerektiğini Öykü söylemişti ama Savaş'tan da duymasını isityordu.
"Kuzey."
Genç, başını çok az kaldırıp Savaş'a baktı. Hayatı ince bir buz üzerinde gibi hissediyordu. Karşısındaki adamın ufak tebessümü ile bir an şaşırır gibi oldu. O korkutucu bakışlardan sonra böyle bir ifade beklemiyordu.
"Korkuyor musun?"
Kuzey, hızla başını iki yana salladı. Yalan olduğu barizdi ancak korktuğunu söylemekten bile korkuyordu.
"Yalan sevmeyiz, Kuzey. Açıkça söyleyebilirsin."
Öykü gibi, Kuzey'in tepkisinden sonra tavrı yumuşamıştı. Hiçbir şey bilmeyen oğlan çocuklarına benziyordu, bu haliyle.
"B-Biraz, efendim."
Çekinerek konuşup bakışlarını ikisi arasında dolaştırdığında kaşları bükülmüştü.
"Neden?"
İrkildi, aniden. Ne diyeceğini bilemeyerek baktı ancak bir cevap istediği belliydi. Yalan söylemeyi düşündü ama anlayacaklarına emindi.
"B-Ben..." Sustu ama ısrarcı bakışlar devam edince pes edip çekinerek cevapladı. "Başıma bir şey gelecek diye."
Öykü gülmek istedi. Kuzey'i göğsüne çekip sıkı sıkı sarılmak ve başına ufak bir fiske vurup sevmek. Dişleri kamaştı bunun için ama kendini durdurabilmişti.
Savaş, Kuzey'in çekingen tavrı için tebesümünü biraz olsun büyüttü. "Bir suç işlemediysen böyle bir durum gerçekleşmeyecek. Yoksa yaptın mı?"
Kuzey hızla başını iki yana salladı. Koltukta öne kaymış, suçlu olmadığını söylemek istemişti. Ya suçlu olduğunu düşünüp bir şey yaparlarsa?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZAAF 2 -GAY
ActionAres Yılan & Savaş Bige Yılan'ların şahı, Akrep'lerin kralına tutuldu. ⚫ Savaş, zeki bir adamdı. Söz konusu zaafı olmadıkça; anlatmaktansa göstermeyi tercih eden bir zeki. Ares ise korkusuzdu. Söz konusu Savaş olmadıkça; anlatmaktansa insanları de...