Hi my baby's 💗🌟
6 ay sonra yb attim sonunda amk
Bu arada ben sanırım Want so bad'i kaldıracağım cunku diger ikisine yogunluk verip bitiririm ins zaten Hyunlix olmayinca sarmiyor beni😃
İyi okumalar💖
-
𝟐 𝐠𝐮𝐧 𝐬𝐨𝐧𝐫𝐚
Saatler saatleri kovaladı, günler günleri.
Ne gelen vardı, ne giden. Evden tüm gün boyunca tek bir ses çıkmadı. Bazen ikisinin kavga sesinden geçilmeyen ev, şuan yalnızlığa bürünmüş gibiydi.
O gün kitlenen kapılar hiç açılmadı.
O gün kitlenen dudaklar hiç konuşmadı.Ev kadar o da sessizdi. Belki çok yavaş atan bir kalbin pompalanma sesi, belki de ciğerlerin derin soluk sesi.
Tek başındaydı, sessizdi. Tek bir kelime etmemeye yeminliydi, adeta.
Felix, hala yalnızdı. Son duyduğu şey kapının hızla kitlenmesi olmuştu. Uyandığında hala yerde ve bacaklarını kullanabiliyor hale gelmişti.
Buna rağmen kalkmaya cesaret edememişti. Elini saçlarına daldırıp eline gelen sarı tutumlarına baka kalmıştı.
Aradan neredeyse 2 gün geçmesine rağmen hala acısı canını yakıyordu. Bunlarla katlanmak için sağlıklı bir psikolojiye sahip olmak gerekirdi, fakat küçük beden sağlığın her iki anlamı da yitirmişti.
Şimdi ise yine onun yatağında, onun nefret ettiği kokusu içinde boğulmaya mahkûm tutuyordu, bedenini.
Öylece gözlerini kapatmış uyumaya çalıyordu. Fakat istediğini bir türlü geçiremiyordu. İçini huzursuzlukla dolduran düşünceler onu yiyip bitiriyordu. Ta ki kapı kilidinin sesi büyük odadaki sessizliği bozana kadar.
İlk kilit sesinin duyduğunda buna inanmayarak, kendi kafasından uydurduğu bir hayal ürünü olduğunu düşünmüştü. Fakat bunun ardından açılan ikinci ve üçüncü kilitle anlamıştı, geldiğini.
İstemsizce kaşlarını çattı. Kendine gelmek için bir kaç kez bedenini oynatmaya denedi.
Gözlerini ne kadar aralamakta zorlansa da açmış ve yorgun bedenini kesik kolları ile yataktan doğrultmaya uğraşmıştı.
Kapı kilidi tamamen açılmış fakat beklediği adam kapıdan içeri girmemişti.
Çelimsiz kalan beden, kendini sonunda doğrultmayı başarmış ve ayaklarını yataktan sarkıtıp ayağı kalkmak için hamle yaptı.
Arkası kapıya dönüktü, fakat 2 günün ardından kapı ardına kadar açılmıştı. Kulaklarını ise beklediğinin sesi doldurmuştu.
"Felix?"
Çelimsiz beden ayağı kalmış ve henüz düzgün yürüyemediğinden ötürü yataktan destek alarak ona yaklaştı. Karşına dikildi.
"Hmm... Hyunjin~ Geldin de-demek..."
Hemen ardından ayak parmaklarında yükselerek kan lekeleri ve kesiklerle kaplı kollarını ondan uzun bedenin boynunu sarmıştı.
Hyunjin güçsüz bedenin ani sarılışı ile istemsizce şaşırtmıştı. Felix'in şimdi ona bağırıp çağırması, ortalığı yerle bir etmesi gerekirken o sanki hiçbir şey olmamış gibi davranıyordu. Akıl sağlığının yerinde olup olmadığını sorgulamadan edememişti.
Onu ihmal etmesinin sonucunda onu ne hale getirdiğini görüyordu.
Çökmüş durumdaydı, saçları dağınık, yaklaşık 3 gündür yemek yemediğinden dolayı eskisinden daha zayıf ve güçsüzdü. Güneş gibi parlayan yüzü ve gözlerindeki ay ışığı sönmüş gibiydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bloody moon | Hyunlix' Daddykink
Vampire"Eğer ben sana sahip ølmazsam.." "Kimse olamaz..." • 𝐈̇𝐧𝐭𝐢𝐤𝐚𝐦 𝐬𝐨𝐠̆𝐮𝐤 𝐢𝐜̧𝐢𝐥𝐞𝐧 𝐛𝐢𝐫 𝐤𝐚𝐧𝐝ı𝐫. ⚠︎ 𝖲𝗆𝗎𝗍 𝗏𝖾 𝖺𝗅ı𝗄𝗈𝗒𝗆𝖺 𝗏𝖺𝗋𝖽ı𝗋. ⚠︎ Ç𝗈𝗄ç𝖺 𝖼𝗂𝗇𝗌𝖾𝗅 𝗒𝖺𝗄𝗅𝖺şı𝗆 𝖻𝗎𝗅𝗎𝗇𝗆𝖺𝗄𝗍𝖺𝖽ı𝗋. ⚠︎ 𝖪𝖺𝗇, 𝖼i𝗇𝖺�...