"Hyung iyi olduğuna eminmisin"
Jeongin ve seungmin, minho ve chanın evinde 1 geceliğine kalmışlardı. Sabah ise chan iş yerinde bir sorun çıktığı için alelacele oraya gitmişti.
Fakat minho uyandığından beri baş ağrısını en yoğun şekilde hissediyordu.
Jeongin ve seungmin ne kadar ilaç verip ağrıya iyi gelebilecek herşeyi yapsalarda bir türlü geçmiyordu.
"Chan hyungu arasakmı"
Endişeli sesi ile sordu seungmin."Dün fazla içtik ama sarhoş olmadıki. Belki ondan ağrıyordur diyeceğim de."
"İçkiden olabilir minnie"
O sırada omeganın kafasında baş ağrısının daha farklı bir nedeni vardı.
Ama başında duran ve farklı farklı fikirler atan omega ve betaya söylemek istemedi.
"Aslında biraz daha iyi gibiyim çocuklar. Chan gelene kadar geçer. Sizde yoruldunuz benim yüzümden arkadaşınızın doğum gününe geç kalmayın"
En sonunda sesi çıktı omeganın.
Seungmin, jeongine baktı 'ne yapalım' diye sorarmış gibi.
"Peki hyung. Biz ne kadar yanında kalmak için ısrar etsekte inadını biliyoruz bu yüzden ısrar etmeyeceğim. Dikkat et tamammı chan hyungu ara lütfen, hatta biz ararız"
Jeongin tanıyordu hyungunu. İnadı inattı.
Vedalaşıp, minhonun daha iyi olduğunu kendileri emin olduktan sonra çıkmışlardı evden.
Tek kalan minhoda kızgınlığa girdiğini belli eden feromonlarını rahatlıkla serbest bırakmıştı.
Kasıklarına giren sancıyı umursamadan uzandığı yerden kalkmış üst kattaki yatak odasına ilerlemek için zor bela kalkmıştı koltuktan.
Tutuna tutuna merdivenleri dikkatlice çıkmış ve yatak odasına varmıştı. İçeri girip yatağa sırt üstü attı kendini.
Kasıklarında baskı hissediyordu, bir çırpıda şortunu ve boxerını çıkarıp alt tarafını tamamen çıplak bıraktı.
O kadar çok feramon salgılıyorduki hemencecik evin her yerini vanilyayla karışık şeftali kokusu çevrelemişti.
Titreyen elini penisine değdirdi, ardından zarif sesiyle inleme bıraktı odaya omega.
Yavaş yavaş çekiyordu kendini. Deliği deli gibi kaşınıyor kasılıp gevşiyordu. Içindeki kurt alfasının doldurmasını istiyordu içini.
kendini okşarken sol elindeki parmaklarını deliğini rahatlatmak için kullandı.
Zorlanıyordu.
her ay alfası düzenli bir şekilde kızgınlığını geçirdiği için bu ay daha hafif geçiriyordu aslında.
Ama yinede zorlanıyordu.
Etrafa minik minik inlemeler bırakıyor, beli havalanıp tekrar yatağa düşüyor, feromonları deli gibi yayılıyordu etrafa.
Kendini tatmin etmeye devam ederken aşağıdan kapının kilidinin açıldığını, daha sonra alfanın ben geldim diye bağırmasıyla deliği olabildiğince kasılmıştı.
Kurdu alfasını istiyordu. Deli gibi istiyordu hemde.
İçeri giren alfa aldığı kokuyla kaşlarını çatmış ve anladığı şeyle gevşetmişti suratını.
Evdeki havayı derin derin soluyarak merdivenlerden yukarı çıkıyordu.
Her adımında minik omegasının inleme seslerini daha net duyuyordu ve bu durum alt taraflarının karıncalanmasına neden oluyordu.