Luojinwu'ya döndüklerinde, Chunyang Sekti'nin dağ kapısının öğrencilerle kuşatılmış olduğunu gördüler. Altın rengi cüppe giyen efsuncuların arasında, buz mavisi kıyafet giymiş iki tane silüet vardı. Sanki buğday tarlasının içindeki iki buz dağı gibiydi.
Çevredeki kalabalık aralarında fısıldaşıyordu. Chunyang Sekti'nin efsun yöntemi kalpteki arzulardan arınmış olmayı ve dinç bir zihni gerektiriyordu. Fakat bu genç delikanlılar güzel bir kadın gördüklerinde kalplerinin hızlanmasına engel olamamışlardı.
Oraya yaklaştıklarında, Xie Bi An bile bu iki kadının güzelliği karşısında şok olmuştu. Hiç şüphe yoktu ki, onlar Cangyu Sekti'nin ünlü Uçan Tüy Elçileri, aynı zamanda da Qi Meng Sheng'in evlatlık kızlarıydı. İsimleri Yun Xiang Yi ve Hua Xiang Rong'du. Sırtlarında zarif bedenlerinin aksine büyük bir yay taşıyorlardı, yine de çok ihtişamlı bir görünüşe sahiplerdi.
Bu iki efsuncu kadın yalnızca güzellikleriyle değil yetenekleriyle de efsun dünyasına ün salmışlardı. Kim bilir kaç erkek efsuncu onlara abayı yakıp evlenmek istemişti ama hepsi hayal kırıklığına uğramıştı.
Xie Bi An'ın gözleri parıldadı, "Gerçekten de çok güzeller, tıpkı söylentilerdeki gibi."
Fan Wu She gözlerini devirdi, "Annen olacak yaştalar."
"Efsuncular kolay yaşlanmazlar, özellikle de kadın efsuncular. Bebeksi güzelliklerini hep korurlar."
"Bunun seninle ne alakası var?"
"Güzeli herkes sever. Ve güzel kadınlar orkide gibidir, hayran olunmaya değerdir." dedi Xie Bi An ve güldü, "On altı yaşındasın, bunu daha iyi biliyor olmalısın."
Fan Wu She soğuk bir şekilde homurdandı.
Önlerinde, bir öğrenci dağ kapısının önünü kapatıyordu, "Lütfen benim için işleri zorlaştırmayın, Uçan Tüy Elçileri. Hayati bir mesele olmadıkça kadınların Luojinwu'ya girmesine izin verilmez. Kıdemlileri çoktan bilgilendirdik, lütfen biraz daha bekleyin."
"Madem kıdemlilerine bilgi verildi, o halde neyi bekliyorsunuz?" diye öfkeyle azarladı Hua Xiang Rong, "Sekt liderimizin hayatı tehlikede, bu hayati bir mesele değil mi?! Ayrıca, onu boşuna ödünç almıyoruz!"
Öğrenci soğuk bir şekilde yanıt verdi, "Bunu söylediğim için beni bağışlayın ama Yedi Yıldızlı Yaşamı Sürdürme Lambası Chunyang Sekti'nin en büyük hazinesidir ve asla ödünç verilmez. O yıl Yüce İblis istediğinde Shizun ona bile vermemişti. Uçan Tüy Elçileri geri çekilirse, işleri bizim için zorlaştırmamış olur."
"Ağzın iyi laf yapıyor. Shizun'un mu vermemeni söyledi? Yedi Yıldızlı Yaşamı Sürdürme Lambası'nın yalnızca yaşayan kişileri kurtaracağı gayet açık. İmparator Heng çoktan ölmüştü, bu yüzden Yüce İblis geri çekilmişti. Yoksa şu anda Chunyang Sekti diye bir şey olmazdı."
Öğrencinin beti benzi attı.
Xie Bi An şaşırmıştı, "Nasıl böyle bir şey olabilir ki? Wu She, sen duymuş muydun?"
Fan Wu She cevap vermedi ama ifadesi buz gibiydi. Chunyang Sekti'ne geldiğinden beri sayısız hatıra peşini bırakmıyordu ve üstelik şimdi de, o kabus gibi olan geçmişi başkaları tarafından kolayca gündeme getirilebiliyordu. Sanki kalbine bıçak saplanmış gibiydi.
O zamanlar Zong Zi Heng'in cesedini Luojinwu'ya taşımış ve delirmişçesine Xu Zhi Nan'dan Yedi Yıldızlı Yaşamı Sürdürme Lambası'nı istemişti. Xu Zhi Nan, kılıç boğazına dayandığında bile geri adım atmamış, sakin bir şekilde Chunyang Sekti'ni katledip Yedi Yıldızlı Yaşamı Sürdürme Lambası'nı alsa bile ölü birini hayata döndüremeyeceğini söylemişti.