5. Bölüm

37 3 26
                                    

Şok geçirip Jungkook'a baktım. Ne diyordu yani? Onun eviydi dimi...

"Ben nerdeyim?" dedim sinirlenerek. Kapının önünde duran Jungkook yanıma geldi. Yatağım ucuna oturdu. "Arabada uyumuştun. Ben de üyeleri aradım açmadılar. Çantanı da karıştıracak değildim o yüzden eve getirdim. Ama merak etme sadece benim evim değil tüm Bts'in evi. Sadece sıkıntı şu: Evde sen ve ben varız. Üyeler şirkete gitti. Ben de üç saate falan giderim. Neyse kahvaltı hazırladım gel." sakince konuşuyordu.

"Tamam in aşağı, gelirim." diyip yataktan kalktım. O da kalkıp, gitti.

Elimi, yüzümü yıkadım. Aynaya baktım. Dur bir dakika! Bunlar benim kıyafetlerim değil ki? Anladığım kadarıyla Jungkook'un kıyafetleri.

Bir soru daha: Bunları bana kim ve nasıl giydirdi? Hayır, hayır, hayır! Eğer o giydirdiyse onu öldüreceğim.

Aşağı hızla indim. Jungkook yemek masasında oturuyordu. "Gel, hazırladım." dedi. Karşısına oturdum direkten sordum "Bu kıyafeti kim bana giydirdi!?" Çatalı hızlıca salatalığın batırdım.

"Sen giydin. Eve geldiğimizde uyku sersemiydin. Kıyafetleri sana verdim. Sende önümde t-shirtünü tam çıkarıyordun ben de arkamı döndüm. Sonra da giyinince de yattın." dedi. Şaşırmıştım. "Ee... anladım. Özür dilerim." dedim. Jungkook güldü o gülünce bende güldüm. "Tövbe ya!" dedim gülerek.

Jungkook gülmesini kesti "Jennie, sen neden sert duruyorsun? Normalde çok eğlencelisin. Videolarda görüyorum." dedi meraklıca.

"Sevdiklerime öyleyim."

"Sen beni seviyor musun? Yani arkadaş olarak."

"Evet."

Gülümsedim. "Jungkook. Eğer Iu'yu seviyorsan aranızı yaparım ama sevmiyorsan boşuna arkadaşımı üzme." dedim. Jungkook sırıttı "İdeal tipim o. Aşık değilim. Hayatım boyunca kimseye olmadım." devam etti "Senin ideal tipin kim?" dedi.

"İdeal tipim yok." dedim dürüstçe. Yemeği yemeğe başladık.

"Kai ile arkadaş olacak mısın?" dedi. "Sence?" Merak ettim ne diyeceğini. "Affet. Zaten arkadaş olacaksınız." dedi.

"Haklısın." diyip masadan kalktım. Yukarı gidip kıyafetlerimi giydim. Geri aşağı indim.

"Ne oldu? Gidiyor musun?" Yüzünde şaşkın bir ifade vardı. "Evet." Diye yanıt verdim.

"Herşey için teşekkür ederim." diyip hızlıca çıktım.

Taksiye bindim. "Şu adrese gidelim." Diyip ev adresini verdim.

Cam kenarında pencereyi izledim. Jungkook'dan erken çıkma sebebim bu akşam konser olmasıydı. Aslında yarın olacaktı ama ertelendi.

Şirkete gittim. Hemen patronumun odasına girmek için kapıyı çaldım "Gel!" diyince içeri girdim.

"Yg, özür dilerim unutmuşu-" lafımı kesti. "2 gün boyunca sadece bir öğün yemek yiyeceksin ama boyutu küçük. Aynı zamanda üç gün boyunca Hybe Entertainment'da çalışacaksın yani Blackpink üyelerinden ayrı. Çünkü seni şuanlık görmek istemiyorum." sertçe söyledi ve derince nefes alıp devam etti. "Çıkabilirsin yarından itibaren orada çalışacaksın yemek işi de aynı şekilde yarından itibaren olacak." sinirlice dedi.

Odadan çıkıp dans odasına gittim. Blackpink dinleniyordu.

Lisa heyecanla "Jennie! Neredeydin!?" dedi. Onların yanına gittim. "Ah, kızlar..." olayları anlattım. "Telefonun nerede?" dedi Jisoo. "Telefonum Jungkook'da kalmış."

Yg'nin verdiği cezaları da dedim. "Bu kadarı da fazla!" dedi Rose.

Çalıştıktan sonra akşam oldu. Biz de konsere gittik.

"Beş dakikaya başlıyor!" dedi çalışan. "Mikrafonları ayarlayın!" dedi başka bir çalışan.

Ve evet, sergiledik. Biraz gergindim ama kendime yine de güvendim.

Şuanlık fanlarla konuşmak için yanlarına gittik.

Başka fanların yanına gitmeye karar verdim. "Merhaba-" dur bir dakika Jungkook da mı burda!?

ʙᴏʟᴜᴍ sᴏɴᴜ

...

THE İDOL [JenKook]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin