Little Mushroom/Novel Türkçe Çeviri

78.bölüm

"Hayır" dedi Polly. "Bu kadar mantıksız bir talepte bulunamayız."

Tang Lan, "Üssün iyi kurulmuş bir acil durum sistemi var. Yeterli hazırlık yapılırsa kısa bir süre hayatta kalabilmeleri gerekir." diye açıkladı.

Polly, "Yapay manyetik kutupların kısa süreliğine kapatılması sırasında cihaz bozulma nedeniyle hasar görürse ne olur? Soğuk dönemde manyetik alan koruması kaybolduğunda, çevre yaz aylarına göre daha da düşmanca hale gelir." dedi.  "Simpson kafesinin sınırları içindeki yapay manyetik alanı etkisiz hale getirecek bir karşı kuvvet alanını simüle etmek için bağımsız bir manyetik kutup kullanabilirim, böylece manyetik olarak nötr bir alan yaratabilirim."

Tang Lan, "Uzmanlığınızın inceliklerini anlayamıyorum." diye itiraf etti. "Fakat yapay manyetik alanlar doğası gereği karmaşık frekanslardır. İnanılmaz derecede zorlayıcı olmalı."

Tang Lan, "Önceki görevlerinizden çok daha basit olabilir." dedi.

"Bunu yapamazsın." diye araya girdi Polly.

"Ben..." Tang Lan Polly'e baktı. "Araştırmanızın doğru olduğunu biliyorum. Onlarca yıldır bu felaketi araştırıyorsunuz. Titreşimleri gözlemleyebildiğiniz sürece mutlaka bir çözüm bulacaksınız. Her zaman çok merhametlisiniz."

"Üstelik biz sadece bir talepte bulunuyoruz, hatta kabul bile etmeyebilirler. Kuzey Üssü insan çıkarlarını ön planda tutuyor, biz de yabancı biyolojik varlıklarız. Her yıl askeri güçleriyle bizi yok etmeye çalışıyorlar." eli klavyenin üzerindeyken fısıldadı, "Bu benim kişisel girişimim; tüm... tüm sonuçların sizinle hiçbir ilgisi olmayacak efendim."

Polly sanki asi bir çocuğa bakıyormuş gibi ona baktı.

Hafif solgun parmak uçları klavyenin üzerinde geziniyordu.

Bir saniye, iki saniye.

Havada gezinen parmaklar havada hareketsiz kaldı.

Üç saniye, dört saniye.

Aniden titrek bir nefes verdi.

"Üzgünüm." Titreyen parmakları gevşek bir şekilde düştü ve giriş alanında arkasında bir dizi çözülemeyen karakter bıraktı. İki adım geri çekildi, gözleri hafifçe kızardı, "Yapamam."

Polly sanki bu sonucu bekliyormuşçasına yavaşça başını salladı ve "Saf çocuk." dedi.

Tang Lan'ın gözlerinde hafif bir kırmızılık vardı.

An Zhe şömineye yaslanarak olup biteni izledi. İnsanların karşılaştığı seçimler genellikle zordu ve kalplerindeki acı, fiziksel acıyı aşabilirdi. Boli haklıydı; merhamet insanlığın en belirgin zayıflığıydı. Dünyanın acımasız ağırlığı altında Tang Lan acı çekecek, Polly ise yüz kat daha acı çekecekti. Böylece uzun bir süre Polly'e baktı, içindeki ıstırabın ortasında bir seçim yapmasını bekledi. Kader o kadar tahmin edilemezdi ki, yargıçlık görevinden feragat ettikten yüz yıl sonra bile Polly'i böyle bir ikilemle karşı karşıya bıraktı.

Sessiz bekleyişin ortasında dışarıdaki kuzey ışıkları yeniden titreşti.

Rum refleks olarak büyük ekrana baktı ve An Zhe onun bakışlarını takip etti. Hayaletimsi görüntü ekranda yeniden belirdi ve bu kez çok daha uzun sürdü; ortadan kaybolmadan önce tam üç saniye, An Zhe'nin retinasında ürkütücü bir desen bıraktı.

Tang Lan aynı anda şakağına bastırmak için uzandı.

"Yine... duyabiliyorum." dedi.