bir sikim doğru gitsin

23

Mavi boyaları akmış olan çocuğun üzerine bir kıyafet fırlattı "giy bunu, boyayı alıp geliyorum."

Felix kafasını salladı ve üzerindeki tişörtü çıkartıp jisung'un ona verdiği tişörtü giydi.
Üzerinde pembe Unicornlar olan tişört gülümsemesini sağladı. Onun tatlı yanaklarını düşünmeye başlamıştı çoktan ancak yine yanaklarını sevdiği çocuk odaya girerek sessizliği bozdu.

"Siyah mı emin misin? Bak mavi ve mor da yapabiliriz."

"Jisung, siyah olursa çok seksi olacağını sen söyledin?"

Jisung tatlı bir gülümseme ile yerinde zıplayarak felix'in yanına geldi.

"Mor ve mavi seçenekleri olacağını unutmuştum, mavi yaptığın için onu eliyoruz. Ama mavi de aşırı güzel... Karar vermek çok zor."

Felix bu tatlı hallerine güldü "böyle konularda bana hep hyunjin yardım ederdi."

"Hyunjin mi?"

"Evet, seninle tanıştığım gün anlattığım arkadaşım."

"İsmi tanıdık geldi... Neyse muhtemelen isim benzerliği olmalı."

Çilli çocuk başını salladı ve jisung'a döndü.
"Karar verdin mi?"

"Hyunjin'e sormaya ne dersin?"
Yavaş yavaş kısılan sesi ile felix'e korktuğu öneriden bulundu.

"Ne?"

"Onu çok seviyorsun, görüyorum. Üzgün olduğunu da biliyorum bir arkadaş kaybetmeyi cidden ister misin? Gerçekten yaptığın şey iyi değildi bunu herkes biliyor ancak artık pişmansın. Önemli olan bu."

"Haklısın ancak o kadar yüzsüz olamam. Yaptığım şeyin yanlışlığını minho'ya olan aşkını gördükten sonra anladım."

Jisung kaşlarını çattı
"Minho mu? Lee minho mu?"

"Eee... Evet tanıyor musun?"

Gergince yerinden kıpırdandı ve felix'e baktı.
"Tanıştığımız gün anlattığım kişi Lee minho. Ve hwang Hyunjin değil mi?" Güldü ve yere daldı gözleri.
"Belki affetmezler, çabalamakta haksız dahi olabiliriz."

"Evet, onlara huzursuzluk vermesek daha iyi. Şu an bizi unuttular büyük ihtimalle ve birlikte çok güzel bir aşk yaşıyorlardır... En iyisi jeongin'e de soralım hm?"

Jisung gülerek ona yanıt verdi.
"Evet, çünkü bana kalsa saçının her tutamı farklı bir renk olacak gibi."

Felix oturduğu yerden uzandı ve sevdiği yanakları avcunun arasına aldı.
"Çok tatlısın."

Utanarak yanakları kızaran jisung aklında bir sürü şeyi geçirdi.

İlk tanışmaları elbet garipti jisung onu gözüne kestirdiği anda resmen içinde çiçekler açmıştı.
Tabii felix'in de içindeki ortak düşünceler ile başka türlü içinde çiçekler açtırmıştı???

İlk görüşte aşk çok yaygın bir şey değildir ancak ilk görüşte o mavi saçlı, çilli, çekici ve bir o kadar da güzel olan çocuğa karşı birşeyler hissetmekten kendini alamamıştı.

Onu kaçırmak istemediği için de ilk adımı anında atmıştı.

Tanışma günü (M)

Felix elini tuttuğu çocuğu çekerek kendisine yaklaştırdı ve dudaklarına baktı. Jisung dudaklarında olan gözlere dayanamayıp dudaklarını birleştirdi ve derin bir öpüşmeye girdi ikili.

Mavi saçlı, ince belli çocuğun kalçalarını sıkarak avucu arasında yoğururken dudaklarına dilini sürttü.

Kendisine tamamen yapışan bedenle kalktı ve barda olan odalardan birini girdiler. Felix, jisung'u omuzundan hafifçe itti ve büyük yatağa uzanmasını sağladı.

"Burada rahat olacak mıyız? Evime gidebiliriz."

"Rahat ol. Burası yakın bir arkadaşıma ait.."

Jisung başını salladı ve tekrar kendisini kıvrımlı dudaklara bıraktı.

Öpüşmenin arasına dilini de ekledi, elleri önündeki kıyafetleri çıkarmak için uğraşırken jisung yardımcı oldu ve jisung'u karşısında tamamen çıplak bıraktı.

Uzanmış bedenin penisine uzandı Felix ve avucu arasına alarak ıslanmış başına dil darbesi bırakıp ucunu ağzına alıp emdi.

Jisung inlemelerini tutamazken penisinin yarısını ağzına almıştı Felix. Verdiği zevk ile jisung'un gözleri geriye kayarken bacaklarını iki yana açtı ve felix'i daha iyi hissetti.

Felix parmağı ile jisung'un görünür olmaya başlayan deliğini okşadı ve yavaşça içine girdi.

"Ihhm...ahn~"
Hoşuna giden inlemeler odayı sararken Felix içindeki parmakları hareket ettirmeye başladı, genişlemesi için bir parmağını daha ekledi ve makas hareketi yaparak deliğin genişlemesini sağladı.

"F..fel-ahm Felix! Siktir penisini istiyorum..."

İki taraftan aldığı haz son bulmuş Felix üzerinden kalkmıştı.

Ellerini göğüslerine çıkarıp parmakları arasında sıktı ve tadını almak için sertçe emmeye başladı.

Üst bedenini yavaş yavaş kırmızı izler ile kaplarken penisini ıslanmış deliğe konumlayarak sadece ucunu içine itti.

Jisung kendisini kastığı için içine girmekte zorlanırken dudaklarını birleştirdi ve saçlarını okşadı rahatlaması için.

Planladığı gibi olurken penisini çıkarıp birazını daha içine itti ve bir kez daha çıkıp tamamen içine girdi.

Jisung derinlerinde hissettiği haz ile öptüğü dudağın altını emerek ısırdı, ağzına gelen kan tadı ile ileri gittiğini anladı ancak bu felix'in hoşuna gitmişe benziyordu.

Sabit kaldığı duvarlar ardından kendisini sertçe vurmaya başladı, tekrar ve tekrar içine giren uzunluk onu delicesine eziyordu.

"Siktir... Jisung, için çok dar ve çok sıcak."

Jisung cevap vermek yerine güzel inlemesini sundu ona.

Ağzının içine bıraktığı inleme kulaklarına gelirken jisung'un içinde daha da seğiriyordu. Hâlâ içinde büyüdüğü penise alışamamış olsa da kendisini biraz hareket ettirip felix'e sertçe itti.

Felix altındaki bedeni kucağına alarak yatakta yaslandı ve ince belini tutarak kucağında hareket ettirdi.

Jisung biraz alışmanın ardından felix'in kucağında zıplatmaya üstüne hiç durmadan inlemeye başladı.

Felix avcunun içinde olan kalçayı sertçe yoğurdu jisung aldığı haza dayanamayarak felix'in karnına boşaldı ve kendisini biraz da olsa serbest bıraktı.

Nefesini düzene sokmaya çalışırken felix'in birden içine girmesi ile telrsr düzenlemeye çalıştığı nefesini kesti.

Jisung, felix'in boşalması için kalçasını hareket ettirip daha sert bastırdı ve istediğini aldı.

İçinde hissettiği sıvı ile gözlerini sıkıca kapattı.
Felix içinden çıktı ve kalçasının arasından akan sıvıyı parmakları ile yayarak jisung'a gösterdi.

"Sikeyim çok iyiydiiii!"