23.BÖLÜM

4.9K 321 101
                                    

Hellü!!!!

N'abersinizzzz??? İyisinizdir umarım.

N'abersinizzzz??? İyisinizdir umarım

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

"Aşkta ölür, sadece gömülmez." -İzem Karasu.

Oylarınızı ve yorumlarınızı bekliyorum!!! (Yorumlarınızı okurken cidden eğleniyorum ve mutlu oluyorum.)

İyi okumalar dilerim.

~~~

Vazgeçiş.

Ben içimdeki çocuktan vazgeçmiştim bir zamanlar. O çocuğu içimde bitirmiştim. Çünkü o çocuk içimde bir yerlerde canımı acıtıyordu, bu yüzden bitirmiştim onu.

Fakat o birinin gelişi ile yeniden doğmuştu.

Biri; Savaş Alp Alakurt.

İçimdeki çocuğu ortaya çıkartan kişi Savaş'tı. Benliğimi, beni, İzem'i ortaya çıkarmıştı.

Asil'in havlama sesini duyarken gözlerim aralandı. "Asil." diye mırıldandım. Oğlum, yatağıma uzanmıştı, boş olan kısma. Savaş'ın olması gereken ama olmadığı yere.
"Baba nerede oğlum?" Üzerimde sadece bir tişört vardı. Gece su içmeye kalktığımda tişörtü üstüme geçirmiş ve Savaş'ın yanında uyumaya devam etmiştim. Dün yaşanan herşeyi hatırlıyordum, Savaş'la uyumadan önceki yakınlığımız konusunda da pişman değildim.

Dün gece Savaş'ın yattığı taraf boştu. Ayrıca bu sefer bir not veya bir çiçek buketi de yoktu.

Yataktan kalktığımda gözüme yerdeki kıyafetim çarptı. Dünkü elbisem yerde olduğu gibi duruyordu.

"Baba gitti mi Asil?" Odadan çıktığımda Asil peşimden geliyordu. "Savaş!" diye seslendim. Merdivenlerden inip salona girdiğimde salon boştu, mutfakta öyleydi.

Neredeydi bu adam?

Koltuğun üzerinde duran telefonumu aldım elime. Bir mesaj dahi yoktu.

Ağır ağır yutkundum. Kendimi hemen üzmeye gerek yoktu, acil bir işi çıkmış olabilirdi.

Yine de sana haber verebilirdi İzem.

Belki haber veremeyecek kadar önemli bir işi çıkmıştı. Albay çağırmıştı belki.

Nefesimi dışarıya verdim.

Savaş'ın numarasını tuşlayıp kulağıma yasladım telefonu.

Çaldı, çaldı ve çaldı.

          

"Aradığınız kişiye şuanda ulaşılamıyor. Lütfen daha sonra tekrar deneyiniz..."

Koltuğa oturdum yavaşça. Başım ağrıyordu.

Siz: Savaş neredesin?

Siz: Aramama da cevap vermedin?

Mesajını attım hızla.

Neden değişik hissediyordum ki?

Ayaklarımı yere sürükleyerek odama geri çıktım. Hızla kısa bir duşa girdim. Daha sonra ise dişlerimi fırçalayıp saçlarımı kuruttum. Aklım hâlâ Savaş'taydı ama moralimi bozmamaya çalıştım.

Giysi dolabının önünde durdum. Siyah iç çamaşırlarımı giydikten sonra ayak bileğimin hizasında biten saten siyah eteğimi giydim. Diz kapağıma kadar gelen bir yırtmacı vardı eteğin, üzerime siyah bol bir kazak giyip topuklu ayakkabılarıma bakındım. Klasik siyah topuklu botlarımdan birini giyip makyaj masasına oturdum.

Bugün siyah giyinmiştim tamamen.

Günlük sade makyajımı yapıp, saçlarımı taradım. Birkaç fıs parfüm sıkıp ayağa kalktım.

Asil'in tüylerini okşarken siyah çantamı omzuma taktım. "Seni anneannene bırakacağım oğluşum." dedim gülerek.

Asil beni anlar gibi kuyruk sallamaya başladı.

Beraber evden çıkıp arabama ilerledik. Asil arabaya bindikten sonra bende bindim arabaya.

Yolda giderken aklımda Savaş vardı. Mesaj dahi atmamıştı, ne olursa olsun haber verebilirdi. Not bırakabilirdi, beni uyandırıp gidebilirdi.

Annemlerin evinin önünde durup Asil'i indirdim arabadan. Zile bastığım an kapıyı annem açtı. Üzerinde kırmızı saten geceliği, elinde favori kupasının içindeki kahvesi vardı.

"Günaydın Filiz Sultan."

Asil içeriye girdiğinde annem kolunu kapıya yasladı. "Günaydın İziş. Gelsene, kahvaltı yapalım."

"Askeriyeye gitmem lazım."

"Savaş yanında mı?" Arabama doğru baktı.

"Hayır, tek gidiyorum."

"Tek olman güvenli değil anneciğim."

"Birşey olmaz anneciğim." Yanağını öptüğümde rujum yanağına bulaştı.
Eliyle yanağında ki ruju sildiğinde güldüm. "Ben kaçıyorum, görüşürüz akşam."

"Kaç bakalım."

Arabama binip askeriyeye doğru sürdüm. Bir yandan da Asena'yı arıyordum.

"Efendim İz." Artık Asena da bana İz diyordu!

"N'aber Asena? Askeriyede misin?"

"İyi gibi, sen? Askeriyedeyim."

"İyi bende. Müsait misin, birşey soracağım."

"Tabii sor, müsaitim."

"Savaş askeriyeye geldi mi? Askeriye de mi?"

Durdu birkaç saniye. Sessiz kaldı. "Şey, neden sordun ki?"

"Ulaşamadım Savaş'a. Aradım ama açmadı, mesaj attım görmedi."

sikin kopsun savaş

6d ago

Ben artık bıktım bu tür erkek karakterlerden gerçekten bir suç yapıyor niye yaptın mecburdum beni affet falan filan ne siksok bir işler bunlar (yazarcığım senin için demiyorum bu arada)

1w ago

GECENİN İZİWhere stories live. Discover now