💦
Einstein izafiyet teorisinde zamanın göreceli olduğundan bahseder.
Teoriye göre zamanı algılama biçimimiz bulunduğumuz yer, nasıl hareket ettiğimiz ve hareket hızımıza göre değişiyor. Bu teorinin doğruluğunu onu tanıdığım andan itibaren anladım.Alparslan'ın yanında olduğum her an su misali akarken onsuz geçen her saniye bir asra tekabül ediyor. Tıpkı şu an gibi.
Onun kollarında soluklandığım, tenlerimizin dans ettiği anın üstünden neredeyse iki saat geçmişti. Ama şimdi, göğsünün üstünde nefesinin sesiyle düşündüğümde yanına geleli iki saniye olmuş gibi geliyordu.
Zaman kavramı onunlayken yok oluyordu.
Saçıma kondurduğu derin öpücükle düşüncelerden sıyrıldım. Uzun ince parmakları saçlarımın arasında gezinmeye başladığındaysa bulunduğum yere biraz daha sindim.
Açık konuşmak gerekirse Alparslan bu gece yaşanan haylazlıklarda oldukça iyiydi.
Bu kadar iyi oluşunun yanında nazik ve kibar davranışı beni dünyadaki tek kadın gibi hissettirmişti.
Bedenlerimizin birbirine karışmasının ardından soluklarımız henüz dinmişken göğsüne çekip sarıp sarmalamıştı bedenimi. Bir süredir konuşmadan öylece duruyorduk . Kalplerimizin gürültüsüne eşlik eden soluklarımızın sesi dolduruyordu odayı.
Baş parmağı sağ kolumu okşamaya başladığında istemsizce irkildim.
" Üşüdün mü? "
Fısıltıyla karışık sesine karşılık daha sıkı doladım bedenimi tenine.
" Üşümedim."
" Yıkanmak ister misin ? "
Kısa bir an duraksadı.
" Önce yemek yiyelim. Gelirken acıktım demiştin. Sonra güzelce yıkayalım sevgilimi."
Aç olduğumu unutmamıştı. Küçük bir tebessüm yayıldı yüzüme.
Kurt gibi açtım. Midemin guruldamasına ramak kalmıştı.Ama duş alma fikrine pek sıcak bakamadım. Yanımda temiz kıyafetim yoktu . Üstelik yıkayalım demişti ki bunu söylerken eminim beni kendi elleriyle yıkamaktan bahsediyordu. Düşüncesi bile altımda bir sızı uyandırsa da bunun olması eve geç kalmam anlamına gelebilirdi. Çünkü eminim ki o duş hiçte masum bir şekilde sonlanmayacaktı.
" Eve gidince duş alırım ben. Biraz daha böyle kalsak ? "
Sesim varla yok arası çıkmıştı. Teninin sıcaklığı ve göğsünün rahatlığı uykumu getirmişti.
" Bu gece kalamaz mısın? "
Sesi kalmam için yalvarır gibiydi .
Elimde olsa her gece onunla uyur o eve adım dahi atmazdım. Ama değildi işte. Tuğrul'un izni olmadan o evden çıkmam mümkün değildi. Onun izniyle çıkmamın tek yoluysa evlilikti.
Evlilik...
Alparslan'la evlenmek şu dünyada en çok istediğim şeylerden biriydi. O benim için yaratılmıştı sanki. Kalbim bedenim ruhum...
Bütün varlığım tümüyle ona aitti.
İlişkimiz ciddi ve emin adımlarla ilerliyordu. Bu hızla devam edersek evlilik fikri çokta uzakta görünmüyordu.
Düşüncesi bile içimi kıpır kıpır etmeye yetmişti.
Bembeyaz gelinliğin içinde onun elini tutarak cehennemim olan evden cennetim olacak olan eve, yuvama gitmek üzere çıkacak ve bir daha oraya adımımı atmayacaktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İNFİAL KORTE +𝟏𝟖
General FictionYETİŞKİN OKURLAR İÇİNDİR.CİNSELLİK VE ŞİDDET İÇERİR ! " Yapar tabii baharım. Söyle bakalım nasıl olsun hançerin ? " Hazan kısa bir an düşündü. Alparslan'ın yeşil gözlerine hayranlıkla baktı ve aklına gelen fikirle gülümsedi. " Seninkinin aynısı ols...