BÖLÜM 3

17 2 2
                                    

Medya sırasıyla Gece ecrin ceren elif

********

Ona cevap vermeme gerek kalmadan korumalar gelmişti ben de ne zaman gelecekker diyordum.Korumalar gelince burada daha fazla kalmama gerek kalmadıgını anladım.Dısarı koşar adımlarla cıkarken Elif diye inliyordu.Evet inliyordu.Çünkü korumalar şu an onun ağzını burnunu dagıtıyordur.Salak ya orada onu öldürecekler hala beni düşünüyor.Belki de beni seviyordur.Ben onu sevmiyorum ama gün geçtikçe ondan etkileniyorum özellikle de onu ilk gördügümde sesi beni çok etkilemişti.
2 Eylül 2010
Yine lanet olasıca bir dogum günüm daha.Her doğum günümde annem beni arayıp doğmama lanetlet ediyordu.Eski mahallemiz de ki eve taşınmıstım.Tabii ki ailemin hatıraları canlansın diye degil.BECE için.Yani, Gece, Ecrin, Ceren ve Elif.
Her şey onlar için.Her şey grubumuz müzik grubumuz için.Daha hiç ünlenmeyen gurubumuz için.Aslında hic birimizin asıl meslegi degil.Ama sesimiz güzel iste ne yapalım Allah vergisi.Yine annem küfürlerle dolu aramasını yapmak için beni aradı.
"Alo anne?"
"Bana anne deme diye kaç kere uyardım seni."
"Tamam."
"Dogduguna bur kez daha lanet ediyorum."
"Diyecek bir şeyin yoksa kapatıyorum."
"Kapa sürtük."
"Ne yapayım sana çekmişim."
"Pis fa-"
Lafının devamını duymamak için telefonu yüzüne kapadım.Onla yaşamadığım halde neden moreli mi bozuyor ki?Her doğum günümde yaptığım gibi yine yanlızlıgıma icmek için bara girdim.Hep GECE olarak beraber takılırdık.Doğum günüm hariç.Doğum günüm olmasa Berke beni yalnız bırakmazdı.Çünkü buralar benim gibiler için pek tekin değil.Favori yerim olan barmenin önünde ki sandalyelere sindim.İçki içmediğimden içki adlarını bilmezdim.Bu yüzden barmen kafasına göre bir şeyler hazırladı.Koyu sarı çiş renginde bir şeydi.Bir an adamın içine işemediğini düşünmedim degil.Bu düsünceden dolayı adama kötü bir bakış attım.Adam bana dönünce hemen bakışımı düzelttim.Ve şirin kız gülümsememi takındım.Yavaş yavaş bardağın sonunu görmeye başladım Sarhoş olmamak için yavaş içiyordum.Hayret , ne zaman buraya gelsem başıma serseriler üşüşürdü.Erken demiş olacagım ki yanıbaşımda bir kaç ayyaş belirdi.Beni yiyeceklermiş gibi bakıyorlardı.Üstüm açık mı?diye düşünüp üzerime baktım.Gayet normaldim hatta burası için fazla kapalı giyinmiştim hem de çok fazla.
"Bu gece bizimlesin güzelim."Onlara sizden tiksiniyorum bakışlarımı atıyordum.
"Bi gidin be."Sesim korkak bir kız gibi çıkmıştı.Her zaman ki gibi.
"Bizi istediğini biliyoruz."Bu adam ciddi miydi?
"Gücünüz kıza mı yetiyor be!!?Erkek böyle mi olur?"Cesaret patlaması yaşıyorum.
"Şüpheliysen yatakta gösteririz."
"Sahibin yoksa bizimsin."
"Kız benimle!"Bu ses bu adamlardan çıkmış olamazdı.Sesinin mükemmel bir tınısı vardı.
"Abi senin olduğunu bilmiyorduk."Adamlar bu adamdan korkmuş olmalıydı.Bu arada önüme gelen herkes niye beni sahipleniyor.Yine de adama bir şey demedim.Basıma bir şey gelebilirdi.
"Teşekkürler."dediğimde adam bir şey demedi.Ama beni etkilemişti.
"Ben gideyim o zaman.Bye bye."
"Ben bırakırım."
"Niye."
"Bu saatte serseriler çok olur."
"Peki."diyebildim başka ne diyebilirim ki.
Yol sonunda durdu.Yolun bitmesini hiç istemedim ama bitti.Yol boyunca kurtarıcı izledim.
"Teşekkürler.Elif."
"Hıı?"
"Adım Elif."
"Ha,Emir."
"Numaranı alabilir miyim?"Bu cesaret nereden gelmişse.Emi tek kaşını kaldırı muzipçe gülüyordu.Yoksa onla şey yapacağımımı...Yok artık.Yanlış anlasılmaktan kurtulmak için;
"O yüzden degil ya.Başıma bir şey gelirse diye."
"Telefonunu ver."Telefonumdan kendini kaydettikten sonra telefonu tişörtümün cebine koydu çok yakındık.Dudaklarımız yerine değecekti ve boom degdi.Dudakları tüm buzları eritebilecek kadar sıcaktı.Benim dudaklarım da onun ateşini söndürebilecek kadar soğuktu.Karşılıkta vermedim,engel de olmadım.Gece kızaran yüzümü gizlemisti.Dudaklarımız ayrıldıgında arabadan indim.Hırsız!!!İlk öpücüğümü çalmıştı.Ama mutluydum en azından sevdiğim adam tarafından öpülmüştüm.
***
Hala dışardaydım.Onu bekliyordum yaralı olarak oradan çıkıp pansuman yapmak istiyordum.Onun şifası hep ben olayım istiyorum.Parmaklarımla
yaralarını yavaş ve nazik hareketlerle okşayıp öpmek istiyorum.Belki yarası geçmeye bilir ama onun yüzü kan içinde olsa da onu seveceğim. Yaralarından dolayı yakışıklılığı bozulmuş olabilir ama onun bana karşı sevgisi bozulmaz ki. İki el ateş sesi duyunca feryat figanların koptu.
"Emir.",diye yırtınıyordum. Boğazım yırtılana kadar bağırıyordum.

Lanet olasıca babamı bulduktan sonra Emir'i kaybedemezdim. Baban yok iken Emir vardı.Arkamdan bir kolun beni tutmasıyla çığlıkların yerini sessizliğe bıraktı.Sessizlikten kastım Emir'in inlemeleri ve havada savrulan yumruk tekme sesleri.Babamdı o gelmişti.

"Kızım iyi misin?"

"Bir de kızım diyor ya.Senin yüzünden Emir içeride can çekişiyor.O aşağılık adamlarını durdur."

Cevap vermesi e gerek kalmadan korumalar gelmişti.Ama içeriye girmeme izin vermiyorlardı. Kapının önünde uzun bir barikat oluşturmuşlardı.Barikatı zor olsa geçmiştim.İçeriye adımımı attığımda etrafa baktım.Her şey aynıydı. Emir de aynı yerdeydi ama tek farkı yerde boylu boyunca uzanmış ve kanlar içindeydi.Yavaş adımlarla yanına yaklaştım.

"Oğlum senin yüzünden bu halde defol.",dedi annesi haklıydı. Burada bir tuhaflık vardı.Hiç kimse ağlamıyordu. Sadece annesi bir kaç damla göz yaşı dökmeye çalışıyordu.

Emir'in yanına gelebilmiştim. Kısa yol bana çok uzun gelmişti. Emir'in her yanında yara izleri vardı.Yavaşça yaralarını okşadım belki şu an canını yakıyorum. Emir'i kaldırmaya çalıştım yardımıma  Burak geldi. Bir omuzuna ben diğerine o girmişti. Kolu koluma değmişti. Kolu soğuktu. Belki ısınır diye kolunu okşamaya başladım. Ama nafile ısınmıyordu.

"Anahtarı al cebimden.",diye kükredi.Niye kükredi ki? Sinirliydi galiba. Anahtarı cebinden alıp arabanın kapısını açtım.Direk arka koltuğun en dibine oturdum.Burak yavaş hareketlerle Emir'in kafasını dizime koydu.Belki de şimdi ağlamanın tam zamanıydı. Zaten ağlıyormuşum.Gözyaşlarım Emir'in gömleğini ıslatmıştı. Pantolonumun üstüne akan kanı görmemle gözlerim daha da açıldı.Tabii ya Emir vurulmuştu. Hiç tereddüt etmeden gömleğimi çıkarıp Emir'in koluna sardım. Hayat çok tuhaftı.Küçücük bir kurşun insanı nasıl hayattan sevdiklerinden koparabilirdi ki? Emir , benim daha doğrusu ortaya çıkan babam yüzünden bu haldeydi. Niye ortaya çıkmıştı ki? Belki hayatımı mahvetmek için çıkmıştı. Emir seni asla kaybetmeyecegim. Sen beni bırakamazsın ki.

Doğru Emir Elif' i bırakamazdı ki çünkü Elif Emir'i bırakacaktı.

Araba son sürat hızla hastanenin önünde durdu. Burak vakit kaybetmeden arabadan inip sedye çağırmaya gitti. Görevliler onu sedyeye koyup hızla bir odaya çıkardılar. Bizde arkasından gittik. Tek yapabileceğimiz şey buydu. Bir dakika her şey benim(!) babam yüzündendi. Evet onu yeni bulmuştum. Babamı. Ama Emir'i kaybedemezdim ki. Onca yıl babasız yaşamışım , bir ömür boyu yaşayabilirim. Ama Emir'siz asla. Kafama gelen fikirle hemen hastanenin çıkışına yöneldim. Hiç bir şey beni durduramazdı.
"Elif!"
Bu sesle süratımı kesip olduğum yerde durdum. Benim durmamla Burak bana yetişmişti.
"Nereye?"
"Babama."
"Ne yapacaksın?"
"Sadece konuşacağız."
"Kötü bir şey yapma "
"Umarım."
Ummaktan başka bir şey gelmezdi elimden. Babamı aradım.
Hemen şirketin önünde beni bekle.
Cevap vermesini beklemeden telefonu yüzüne kapattım. Sirketin önüne gelmiştim. Babam arabaya biner binmez. Arabayı sürdüm.
"Neden?",dedim sakince.
Cevap vermeyince bağırdım.
"Neden?"
"Senin icin..."
"Yalan söylüyorsun."
Sinir krizi geçiriyordum. Böyle durumlarda olur. Kıpkırmızı olurum. Kontrolümü kaybettim. Sonrası siren sesleri.
***



SADECE BENİMLE OL-SADECE OL SERİSİ BİRİNCİ KİTABIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin