Perdenin Arkasındaki Güç

3 0 0
                                    

Elena Novak
Elena’nın parmakları klavyede hızla dans ediyordu. Malik’in sağladığı dosyaları analiz etmek, daha önce karşılaştığı her şeyden daha karmaşık ve ürkütücüydü. Şirket içi yazışmalar, teknik raporlar ve manipüle edilmiş test sonuçları… Bu kazaların tesadüf olmadığını kanıtlayacak birçok ipucu vardı.

Ancak Malik’in söylediği şey daha da korkutucuydu: “Bu sadece bir yazılım hatası değil. Dış bir güç, sistemi manipüle etmiş olabilir. Ve bunun ardında kim olduğunu bulmamız gerek.”

"Birilerinin bunu kasten yapması için güçlü bir motivasyonu olmalı," dedi Elena. Ekranda beliren bir isim, dikkatini çekti: Sentinel Technologies.

"Bu şirket ne yapıyor, Malik?"

Malik hafifçe kaşlarını çattı. "Sentinel, yapay zeka tabanlı savunma sistemleri geliştiren bir şirket. Bizim yazılımımızla iş birliği yaptıkları birkaç proje vardı. Ama savunma sistemleriyle sivil uçuşlar arasında bu kadar yakın bir bağ kurmalarının nedeni hâlâ belirsiz."

Elena’nın midesi bulandı. "Yani, savunma sistemleriyle ilgili bir test sırasında sivil uçaklar mı hedef alınıyor?"

Malik sessiz kaldı. Bu sessizlik, yanıtın evet olduğunu açıkça söylüyordu.

Kaptan Reyhan Yılmaz
Reyhan, Malik’in söylediklerini dinlerken kanı donmuştu. Uçaklar, test edilen bir savunma sistemi tarafından hedef alınıyor olabilir miydi? Bu, onun yaşadığı kazayı da açıklayabilirdi. Ama bu gerçek, çok büyük bir tehlike demekti.

"Sentinel’in yaptığı projeler gizli olmalı," dedi Reyhan. "Bu tür savunma sistemleri hükümetlerle bağlantılıdır. Eğer gerçekten bir hata ya da kasıt varsa, bunu kanıtlamak kolay olmayacak."

Malik başını salladı. "Kolay değil ama imkansız da değil. Sentinel’in geliştirdiği sistemlerin test alanlarına erişirsek, bazı cevaplar bulabiliriz."

Reyhan derin bir nefes aldı. "Ve bunu yaparken peşimize bir sürü düşman takacağız."

Ayla araya girdi. "Başka seçeneğimiz yok. Eğer bu kazaları durdurmazsak, bir sonraki uçuşta yine yüzlerce insan ölecek."

İlk Hamle
Grup, Sentinel’in sistemlerine sızmaya karar verdi. Malik, şirketin test alanlarının yer aldığı birkaç koordinat verdi. Ayla, eski bağlantılarını kullanarak Sentinel’in dış hatlarını aşabilecek bir güvenlik kodu elde etti.

"Bu bizi sadece başlangıç seviyesine sokar," dedi Ayla. "Derinlemesine bilgiye ulaşmak için içeriden biriyle temas kurmamız gerek."

Elena, eski bir röportajından hatırladığı bir isimden söz etti: Leonard Hayes. Sentinel’de mühendis olarak çalışmış, ancak birkaç yıl önce birdenbire işten ayrılmıştı. "Onunla konuşabiliriz," dedi.

Reyhan şüpheyle sordu: "Peki ya bu adam hala Sentinel için çalışıyorsa? Ya bizi tuzağa düşürürse?"

Elena omuz silkti. "Risk almak zorundayız."

Leonard Hayes
İç karartıcı bir barın köşesinde oturan Leonard, grubu şüpheyle süzdü. Elena ona yaklaştığında, sanki yıllardır kimseyle konuşmamış gibi bir havası vardı.
"Ne istiyorsunuz?" diye sordu sert bir tonla.

Elena, durumu açıklamadan önce derin bir nefes aldı. "Sentinel’in test projeleriyle ilgili bilgiye ihtiyacımız var. Bu kazaların nedenini bulmaya çalışıyoruz."

Leonard, bir an duraksadı. Gözleri karardı. "O şirketle işim bitti. Size yardım edersem, sadece beni değil, sizi de öldürürler."

Reyhan bir adım öne çıktı. "Bunu zaten biliyoruz. Ama eğer bize yardım etmezsen, masum insanlar ölmeye devam edecek."

Leonard, bir süre düşündü. Sonra cebinden eski bir USB bellek çıkardı. "Bu, Sentinel’in geliştirdiği savunma sistemleriyle ilgili eski bir rapor. Ama daha fazlasını istiyorsanız, onların ana sunucularına erişmeniz gerek."

Elena, belleği alırken sordu: "Peki ya sen? Seni izliyor olabilirler."

Leonard acı bir gülümsemeyle başını salladı. "Benim için zaten çok geç. Ama siz doğru olanı yapın."

Tehlike Yaklaşıyor
Eve döndüklerinde Malik, bellekteki dosyaları inceledi. Sentinel’in savunma sistemlerinin simülasyon raporları, düşen uçakların rotalarıyla şaşırtıcı derecede örtüşüyordu.

Elena, Malik’in arkasından ekrana baktı. "Bu yeterli kanıt mı?"

Malik başını salladı. "Hayır. Bu sadece başlangıç. Ama bu veriler, ana sisteme erişmek için bir yol açabilir."

O sırada Reyhan pencerenin dışına baktı. Sokakta park eden siyah bir araç gördü. Gözleri kısıldı. "Sanırım izleniyoruz."

Ayla hemen bilgisayarı kapattı ve Malik’in elindeki belleği aldı. "Hemen buradan çıkmalıyız."

Son Söz
Grup, aceleyle binayı terk ederken arkalarından gelen bir motor sesi duyuldu. Takip ediliyorlardı. Gökyüzündeki savaş sadece uçaklarda değil, artık onların hayatında da başlamıştı.

Gerçeklerin ÇöküşüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin