Babamı kaldırmaya gidiyorum,hala uyuyor. Yanağına bir öpücük konduruyorum hemen kalkıyor.
"Günaydın baba!"
"Günaydın,annen döner dönmez masayı şenlendirdi bakıyorum."Birlikte mutfağa gidiyoruz. Ne yalan söyleyeyim özlemişim bu tabloyu!
Annemin gözleri gülüyor. Kardeşim masadaki yerini çoktan almış. Annem sözü alıyor:
"Saygıner ailesi yeniden bir arada demek..."Bu cümlenin gerçek olmasını beş yıldır istiyordum işte. Baktım da,çocukluğumun bir kısmında annem yokmuş. Tam gençliğimde. Neyse ki babam sevgisini göstermeyen sert bir adam değildi, yanımdaydı.
Dışarıdan baktığınızda ne kadar soğuk gibi dursam da aileme çok bağlıyım. Kız kardeşim, Maya. 13 yaşında, 165 boylarında,upuzun ve dümdüz sarı saçları olan,güzel sayılacak yüz hatlarına sahip biri. Sorun şu ki,çoğu zaman anlaşamıyoruz! En küçük bir şeyden bile kavga edilir mi? Evet.
Kendini beğenmiş tavırları sinirime dokunuyor! Tabi,ertesi sabah kavga ettiğimizi bile unutup şakalaşıyoruz. Kardeş dediğin bu olsa gerek.
Bir anda düşündüğüm anılardan irkiliyorum;
"Mira! Hiçbir şey yemedin neredeyse,artık çatalı boş boş tabağa değdirmeyi bırakta yemeye başla."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sonbahar Turuncusu
Non-FictionŞuraya bir yumak sevgi,mutluluk,biraz da dert çizelim... Hem mutluyum,hem mutsuz,hem huzurlu hem de huzursuz, bir yanım yanıyorken diğer yanım çiçekli bir bahçe... Bakalım benim hayatımın tiyatrosu ne olacak? Unutma, "Kaderin neyse o yoldan gitmek z...