24. Bölüm

4.4K 270 87
                                    

Bölüm şarkısı Barış Akarsu- Gözlerin.

Hayal'in elbisesini ekliyorum, mutlaka bakın.

Bu bölüme 70 yorum 200 oy sınırı koyuyorum. Oylar ve yorumlar çok düştü.

Keyifli okumalar...

***

Gecenin ilerleyen saatlerinde Serkan beni yine delirtmişti.

İçecek kısmını yanlış anlayıp koli koli alkol getirmişti. Ya da işine nasıl geldiyse öyle anlamıştı.

''İçecek dedim sana, içki demedim!'' ellerimi belime koymuş gözlerimden fışkırdığım alevlerle Serkan'ı ateşe veriyordum.

''İçki de bir içecek. Aslında teknik olarak ikisi aynı''

Durgunluğu, sakinliği, umursamazlığı... Git gide daha çok sinir ediyordu beni.

''Tekniğine sokayım!''

Öfkeyle bağırdıktan sonra birkaç saniye şaşkın şaşkın yüzüme baktı Serkan. Kahkaha atmaya başladığında mavi gözlerinin etrafında birkaç kırışıklık belirdi. Kahkaha attığında amma da yakışıklı oluyordu... Gerçi her zaman yakışıklı oluyordu, aslında olmak değil de hep yakışıklıydı.

''Ney sokacağını da söylesene''

Kahkaha atmayı bırakıp alaylı bir ifadeyle konuştuğunda 'Sadece gülseydi iyiydi' diye geçirdim içimden.

''Gülerken nefes alamazsın da havasız kalıp geberirsin inşallah''

Tısladıktan sonra hızla yanından geçtim ve kulisten çıktım. Bir saniye daha kalırsam boğazına yapışacaktım ve onu boğacaktım. Ah! Kimi kandırıyorum ki? Bir saniye daha kalırsam onun kırmızı dudaklarına uzanacaktım, bana yasak olan o kırmızı dudaklarına... Ve sonra reddedilecektim. Sonrasıysa malum; kutu kutu dondurma, acıklı aşk filmleri, 12'li selpak kâğıt peçete rulosu...

Yediğim dondurma ve abur cuburlardan sonra kilo alıp daha da depresyona girecektim ve böyle kısır bir döngü oluşacaktı...

Kurduğum felaket senaryolarını kafadan uzaklaştırıp salona geri döndüm.

Alkol dolu bardaklar elden ele dolaşırken kahkahalar havada uçuşuyor ve herkes müziğin ritmine kapılmış görünüyordu.

Çoğu reşitti ama reşit olmayanlarda vardı tabi ki. Başıma bir bela gelmesini asla istemesem de elimden bir şey gelmiyordu.

Hareketli müzik eşliğinde Oktay'la dans ettik bir süre. Her ne kadar içmeyeceğim desem de dayanamayıp votkalı kokteyl içtim. Sadece birkaç bardak. Ah! Aslında sarhoş olmama yetecek birkaç bardak. Git gide kontrol manyağı olduğumun farkındaydım ve şuan ne kadar boş verdiğimin de farındaydım. Hissettiğim bu boş vermişlik kesinlikle harikaydı. Kanımda dolaşan alkolün de bana verdiği yetkiye dayanarak 60'larınen hareketli ve en moda şarkıları eşliğinde dans edip kendimden geçtim.

Sadece bir gece dedim kendime, sadece bir gece olsun her şeyi boş ver.

***

Elimde duran hangi türden bir içkiyle hangi türden şeylerin karışımıyla yapıldığını bilmediğim kokteyli tek dikişte içtikten sonra yanımdan geçen garson çocuğun tepsisine bıraktım.

Serkan Melek'i bize bırakmaya gitmişti. Melek'in başı ağrıdığından saat daha 22.08'ken ayrılmışlardı balodan. Evet, saate bakıp beynime kazımıştım. Saat şuan tam olarak 23.38'di ve Serkan gelmemişti. 90 dakika da Melek'i bırakıp gelebilirdi ama gelmemişti. Bunun işime gelmesi gerekirdi ama nedense bir yanım Serkan'ı burada istiyordu. Benim yanımda olmasını istiyordum, tartışmak ve kavga etmek istiyordum onunla. Beni deli etmesini istiyordum. Başka şekilde anlaşamıyorduk belki ama bu şekilde anlaşıyorduk sonuçta.

Death (M6)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin