Medya: Luhan saçlarını tepeden toplamış ^.^
Evet, kendime sevgili ayarlayacaktım. Hemen ve şimdi.
Aceleyle rehberimi açıp olabilecek isimlere göz gezdirdim.
Sehun ve o sürtük -artık her kimse- orada bana nisbet yapacaklardı ve bende öyle mal gibi izleyecektim öyle mi?Hıı, gözle sen!
Gözlerim Kris ismine takılı kaldı. Aynı sınıftaydık ve iyi arkadaştık. Belki yardımcı olabilirdi. Görünüş olarak Sehun'a rakipti ve bunu lehime kullanabilirdim.
Aranıyor... Kris
"Alo?"
"Merhaba Kris. Ben Luhan."
"Ah evet biliyorum. Numaran kayıtlıydı. Nasılsın?"
"Teşekkürler idare eder işte. Şey, senden bana bir konuda yardımcı olmanı isteyecektim."
"Tabi. Konu ne?"
Derin bir nefes aldım. "LütfenbenimçakmasevgilimolKrislütfenlütfenlütfen~"
Hafifçe güldü. "Luhan dediklerinden sadece 'Kris' ve 'Lütfen'i anladım. Tekrar et ve tane tane söyle."
"Yarın için sevgilimmiş gibi davranabilir misin? Lütfen, buna ihtiyacım var. Ha?"
İç çekti. "Bilmiyorum Luhan. Tao buna pek sıcak bakmayacaktır."
"Tao?"
"Sevgilim. Bizim fakültede, alt sınıflardan."
"Şu bir kaç yıldır senin peşinde dolanan utangaç çocuk mu?"
"Ta kendisi!" Karşılıklı gülüştük. Sonunda sevgili olmalarına sevinmiştim.
"Kris, buna ihtiyacım var. Tao'ya söylersen reddeteceğini sanmıyorum. Anlayışlı birine benziyor."
"Tabi ki, çünkü o benim sevgilim. Kusursuz biri. İzin verir ama yinede pek hoşlanmayacağı kesin. Onunla konuşur sana mesaj atarım."
Sevinçle konuştum. "Ona onu sevdiğimi söyle. Sevgili olmanıza sevindim. Zaten sizi uzun zamandır shipliyordum." hafifçe kıkırdadım "Her neyse, bana mesaj atmayı unutma."
"Tamam, görüşürüz."
"Çok teşekkür ederim Kris. Görüşürüz!"
Telefonu kapatıp cebime koydum ve Kyungsoo'nun odasına ilerledim.
İkiside birbirine sarılmış uyuyorlardı. Onların bu haline gülümseyip bende ilerledim ve Baekhyun'un yanına yattım. Ellerimi beline sardım ve değişik duygular içerisinde bende uykuya daldım.
›››››››››››››››
Telefonuma gelen bildirim sesiyle hemen uyandım. Hızlıca kilidi açıp mesajı okudum.
Gönderen: Kris
Dua et Tao seni seviyor yoksa izin vermeyi bırak böyle bir teklif yaptığın için gelir seni boğardı :)
Okuduklarımla yatakta tepinmeye başladım.
"Sevgili buldum. Sevgili buldum. Sevgili buldum!"Kyungsoo ağzını şapırdatarak uyandı. "Sehun'la çıkmaya mı başladınız?"
Kyungsoo'ya 'Git kendini becer' bakışı atıp Baekhyun'a biraz daha sarıldım.
"Luhan git başımdan." Baek ellerimi yitti."Ama Baekkiee~"
"Artık bana sadece Yeollie'm sarılabilir ve Baekkie diyebilir. Size yasak!"
Baekhyun'u bırakıp yatağın diğer tarafındaki Soo'ya ilerledim. "Kyunggieee~"
Kyungsoo'da ayağıyla popomu yitip beni yataktan düşürdü. "Sevgilinin yanına git Luhan."
Kyungsoo, Baekhyun'a sarıldığında Baek de ona sarıldı. Düştüğüm yerden şaşkınlıkla baktım. "Yah, sizi sürtükler! Burası benim evim!"
Kyungsoo cevap olarak sadece bana kıçını dönmekle yetindi.
Saçlarımı karıştırıp, söylenerek odadan çıkıp Minhee'nin yanına gittim. Kapıyı bir iki kez tıklattım. İçeriden gir sesi gelince açtım ve içeri girdim.
"Nasılsın Min?"
"Abi seninle bir şey konuşmak istiyorum."
Minhee oldukça ciddi bir şekilde konuştu. Ne diyecekti ki? Yoksa Sehun'a olan duygularımı mı farketmişti!
"N-ne konuşacaktın M-minhee?"
"Ben tekrardan babamın yanına taşınmak istiyorum."
Oh, şükürler olsun o değildi.
"Neden?"
"Ben zaten başından beri bunu istiyordum ama sen yanlız kalma diye dememiştim. Abi, benim asıl evim orası. Orada kurulu bir düzenim, arkadaş çevrem var. Burada çok sıkılıyorum. Hem artık Baekhyun ve Kyungsoo hyung da burada. Yanlız kalmazsın."
"Gitmek istediğinden emin misin?"
"Evet. Hem gidersem buradaki ahjummayı da götürmeyi düşünüyorum. Bana çok iyi bakıyor ve kaç yıldır bizimle. Baek ve Soo hyung geldiğinden beri iyice kudurdunuz. Kadın nereye yetişeceğini şaşırdı. O da benimle gelir."
"Tabi ki. Sorun olmaz. Madem kararından eminsin... ne zaman gitmek istersin?"
Başını eğip parmaklarıyla oynamaya başladı. "Mümkünse... hemen."
E o da haklıydı bir yerde. 3 tane ayı gibi erkekle aynı evde yaşıyordu. Hastaydı ve dinlenmesi gerekiyordu ama buna imkan vermiyorduk.
"Tamam. Hadi gel eşyalarını toplayalım."
Başını kaldırıp heyecanla bana baktı ve sarıldı. "Çok teşekkür ede- ah!"
Acıyla kasılmış yüzüne baktım."Kaburga kemiğin hala çok hassas Minhee. Sen dur ben toplarım."
"Hayır abi sen toplama. Ahjummaya söylerim o halleder."
"Gerek yok ben toplarım." Tam çekmeceyi açacaktım ki Minhee eliyle engel oldu. "Dur!"
Anlamsızca ona baktım. "Orayı açma."
"Oh!" Anladım. Kızsal meseleler.
"O halde ben söylüyüm de sana toplanmanda yardım etsin."Suratı kıpkırmızı olmuş bir Minhee bırakarak odadan çıktım ve mutfağa indim. İçeride yemek yapmakla meşgul olan teyzeye seslendim. "Siz durun. Ben hallederim. Siz ve Minhee tekrar babamın evine taşınacaksınız. Lütfen Minhee'nin eşyalarını toplamasına yardım eder misiniz?" En kibar halimle sordum.
"Tabi elbette küçük bey."
Şu evde bana saygı duyan tek kişi bu bayandı. Acaba onu mu sevgili yapsaydım?
Dönüp alıcı gözüyle tekrar baktım.
Saçmalama Luhan. Kadın 50'sine dayanmış!Saçlarımı karıştırıp kendi odama yöneldim. Üstümdeki tişörtün kollarıyla burnumu kapattım ve kapıyı açtım.
İçeriye göz gezdirdiğimde her şeyin toplu ve düzenli olduğunu gördüm.Bu kadınla evlenmeliyim!
Elimi burnumdan çekip rahatça nefes aldım. Kendimi yatağın üzerine attım. 40 ton yük taşımış gibi hissediyordum. Yorgun, bitkin... Tüm kötü duygular.