Görkem taksiyi çağırdı beraber bindik. Ellerim titriyor çok heyecanlıyım. Ya bide çok fark ediliyor benim heyecanım. Görkem de fark etti ve
-" Sakin ol Zeynep sakin...sakin "
-" Yooo ben sakinim bişey yok ne..nerden çıkardın sen "
Bana bakarak gülümsedi ama ben de bişey fark ettim bana bakarken gözlerini kaçırıyor ve elleri hafif titriyor. Gözlük takmamam işe yaradı sanırım. Belki de bana aşık olur ha beni sever. Benim de söylediklerime bak. İyice aptallaştım ben ya. Neyse yol boyu pencereden dışarıya baktım. Sanki o da bana bakıyordu. Sanki değil basbaya bana bakıyo işte diküz aynasından görüyorum onu o ise fark etmiyo beni. Ben nasıl orayı görüyorum ya normal bir insan göremez ki. Gerçi ben normal miyim ki sanki? Burda önemli olan Görkemin şuan bana bakıyor olması. Hala bakıyor ya çok tatlı ama. Tek umudum yarın daha güzel olabilmem. Belki Görkem gibi bende değişirim ha. Olur mu olur. Allahım ne olur yardım et bana değişeyim. Bende güzel olayım Görkem bana aşık olsun sadece beni sevsin. Ben bunları düşünürken geleceğimiz yerün yaklaştığını söyledi. Sonra da taksi şöförünü durdurdu. Parayı uzatıp
-" Sağol amcacım bizi bıraktığın için. "
-" Benim işim bu küçük bey asıl siz sağolun. "
-" Amcam benim hadi eyvallah kendine iyi bak. "
Tabi insan yetimhanede büyüyünce diğer insanları ister istemez önemsiyor. Kim ne meslek yaparsa yapsın evine ekmek götürüyorsa emek veriyorsa benim için değerlidir. Görkem de eminim benim gibi düşünüyordur. Demez olaydım
-" Tabi insan yetimhanede büyüyünce diğer insanları ister istemez önemsiyor. Kim ne meslek yaparsa yapsın evine ekmek götürüyorsa emek veriyorsa benim için değerlidir."
Dedi ve ben şok ben iptal ne oluyor lan. Vallaha bana bişeyler oluyo. Derken elimden tuttu ve beni bir evin bahçesine doğru götürdü. Ev süper bir yerdi. Bahçesinde bir havuz vardı kocaman. Sonra sandalyeler, hamak falan vardı evin dışı bu kadar güzelse içini merak ediyorum gerçekten. Adamların merdiveni bile pahalı sanki yürümekten korkuyor insan.
-" Ya bıraksana çekiştirme ben kendim yürüyebilirim. "
-" Tamam" diyerek elimi bıraktı sanki neden öyle dediysem ne güzel tutuyordu işte. Aptallığın bu kadarı. Ha şimdi elim boş kaldı diye düşünürken
-" Ne dikiliyorsun hadi beni takip et. " dediğinde kendime geldim ve onu takip etmeye başladım. Evin giriş kapısının önünde durduk.
-" Zile bassana hadi ne duruyorsun? "
-" Önce bişey yapmamız gerek. "
-" Ne ne yapmamız gerek. " derken cebinden siyah bir bez çıkardı.
-" Gözlerini bağlayacağız. "
-" Neden ne oluyo içeride? "
-" Bişey olduğu yok korkma sadece biraz heyecan için. " dediğinde bana doğru uzattı bezi 'olur mu ' der gibi baktı bende onaylayarak başımı salladım.
-" Ama beni sıkı tutacaksın bak bir düşersem varya. "
-" Tamam korkma bana güven ." diyerek bağladı gözlerimi korkuyordum çünkü bir yere takılıp düştüğümde o değil ben rezil olacaktım onun önünde. Neyse sakin ol Zaynep sana güven dedi seni tutuyor. Hiç bir şey olmayacak sakin. Evin kapısının açılma sesini duydum. Görkem
-" Hadi gel " dedi sonra biraz yürüdük. Görkem durdu dolayısıyla bende durdum. Sonra bana
-" Hazır mısın? " dedi bende büyük bir heycanla
-" Evet " dedim ve gözlerimin açıldığını hissettim. Gözlerimi en az 10 saniye açmadım açtığımda da tam 4 kız 4 erkek hepsi birbirinden güzel kızlar ve yakışıklı olan erkekler hepsi çift olarak dizilmişler. Bu Görkemin bahsettiği 4 çift olmalı. Hepsi bana gülen gözlerle bakıyorlar. Ben ise etrafa bu resmen bir doğum günü partisi balonlar duvara asılmış yazılar pastalar börekler çörekler her şey çok güzeldi. Zaten ev ayrı güzeldi. Her şey benim için hazırlanmış inanamıyorum. ilk defa doğum günüm kutlanıyor ve ilk defa bir partiye katılıyorum hem de kendi partim. Bir yetimhane kızına en büyük hediyeyi vermişlerdi aslında ben çoktan onları sevmiştim. Gülümsemeleri çok gerçekçiydi hepsinin erkek kız hepsinin ve bende onlara gülümsüyordum sanki 40 yıllık arkadaşmışız gibi. Bana çok samimi ve içten gelmişlerdi. İlk görüşte bunları hissetmiştim.
-" Zeynep iyi misin? " diyerek güldü Görkem bana doğru ilerleyerek.
-" E... ee..evet iyiyim " diyerek ona doğru baktım. İçerideki herkes gülmeye başladı bana. Birden bende gülmeye başladım. Onlara katılarak
-" Sizler bunu benim için mi yaptınız?" dedim. Şuana kadar kimse benim için böyle şeyler yapmadılar. Ben hep kimsesiz bir kızdım. Zengin kızların eskileriyle büyüyen kızdım. Ben bu hayatta önemsiz biriydim. Ama şimdi ki hayatım çok güzel çok özel sanki yıllarca bunların özlemiyle yaşamıştım.
-" Tabiki Zeynep başka kimin için olacak " dedi tanımadığım bir kız. Güzeldi üzerinde sarı belden oturtmalı altı kabarık bir elbise vardı altında koyu renk bir ayakkabı ve saçlarını düz bırakmıştı. Çok etkileyici bir saç rengi vardı. Siyah en sevdiğim renk benim saçlarım da siyah ona da çok yakışmıştı. Bana doğru gelerek sarıldı. Sonra da
-" Ben Aslı tatlım " dedi ve sonra biri daha geldi yanına. Sevgilisi olmalıydı çünkü hem yakın duruyolardı hemde yanımıza geldiği sıra da Aslının belinden tutmuştu. Gözleri renkli ve sarışın bir çocuktu. Koyu lacivert bir gömlek ve siyah pantolon giymişti. Gömleğin üstündeki siyah detaylarla da tamamlamıştı kombinini. Karizmaydı baya...
-" Bende Bora senin abilerinden biriyim bana her konuda güvenebilirsin. Benimle her konuda konuşabilirsin... "
-" Tamam hayatım sakin ol hem Zeynep zaten hep bizimle olacak hepimizi yavaş yavaş tanır nasıl olsa. "
-" Tamam ben biraz heyecan yaptım ya herhalde. " diyerek gülümsedi ve ben hala şaşkın şakın onları izliyorum. Birlikte çok tatlılardı ya herkes böyle insanlara sahip olsa keşke. Sonra iki kişi bana doğru yürümeye başladı. Kendimi alacakaranlık filmindeki gibi hissettim ya çok fenayım şuan.
-" Ben de Gamze " ve " Ben Serkan " dedi yine çift olduğunu düşündüm tabi. Onlar da yakışıyordu birbirlerine. Bulmuşlar birbirlerini demek ki birbirlerine bakarken bile gözleri parlıyorlardı. Gamze sarışın bir kızdı üzerinde çok tatlı bir elbise vardı siyahtı ama sanki böyle ağır durmamıştı ve onu sanki daha da küçük göstermişti ve çok güzeldi. Gözleri ise kahverengiydi. Serkan ise cidden karizmaydı kızıldı siyahtan sonraki tercihim kirli sakalı vardı ama bakımlıydı. Çok yakışıklıydı üzerinde ise beyaz bür tişört ve koyu bir kot giymişti çok yakışmıştı üstündekiler. Bu arada bunların hepsi kaslı herhalde.
-" Çok memnun oldum " dedim gülümseyerek sonunda ağzımı açabilmiştim. Onlarda bana gülümseyip biraz geri çekildiler. Sonra yanıma tabi diğer çift geldi. Aralarında en çok birbirine yakıştırdığım çift sanırım bu çiftti. İkisi de çok hoştu ve birbirleri için yaratılmış oldukları kesindi.
-" Meraba ben Aylin " diyerek sarıldı. Sanki yıllardır tanışıyormuşuz gibi sarılıyorlardı. Çok samimilerdi bende onlara karşı çok yakındım.
-" Bende Mete " Aylin saçları uzun ve kahverengiydi çok güzeldi. Siyah dekoltesi olan bir elbise giymişti ve çok yakışmıştı. Sanırım favorim bu. Yarın inşaallah bu kadar güzel olabilirim. Saçlarını hafif dalgalandırmış ve yine söylüyorum çok güzeldi. Meteye gelelim baya yakışıklıydı. Gözleri kahverengi ve esmer bir insandı. Üzerinde açık gri bir tişörttü. Bedenini gösterecek kadar inceydi tişörtü altına da siyah bir pantolon giymişti. Çok yakışmıştı bu kelimeyi çok kullanmaya başladım ama ne yqpabilirim hayatımda tanıdığım en yakışıklı insan Görkem. Ondan daha iyileri varmış meğer. Bunlara kesin film teklifi falan geliyordur. Kesin yani...
Sonra en son kalan çift geldi ve onlarda sarıldılar
-" Ben Elif ve buda Hakan Hoşgeldin" dedi sarıldıktan sonra Elifin de çok masum bir güzelliği vardı . İlk defa birine kırmızıyı bu kadar yakıştırdım. Çok tatlı olmuştu. Hakan da çok yakışıklıydı oda koyu asker yeşili bir gömlek ve altına da lacivert bir pantolon giymişti. Yine söyleyeceğim çok yakışmıştı. Bunlar bir harikalar bir de bana bak ya ben bunların yanında ezik kalırım.
-" Hadi gel şimdi seni hazırlamalıyız " dedi Aslı bende takip ettim onu çok heyecanlandım
. Acaba ne olucak hazırlamak derken neyi kast etti. Merdivenlerden çıkarak yukarıda bir odaya girdik. Odaya girer girmez gözüme bir elbise ilişti. Çok ama çok güzeldi. Vayy be! Böyle gül kurusu rengiydi çok sadeydi ama aynı zamanda çok şıktı.
-" Zeynep bu elbise senin şimdi bunu giyeceksin. " dedi ve elbiseyi bana doğru uzattı ama ben ben bunu kabul edemezdim. Nasıl kabul edeyim bu ne kadar pahalı bir elbisedir ben parasını da ödeyemem ki.
-" Hayır ben... ben bunu alamam bu çok pahalıdır. "
-" Ya beğenmedin mi ?"
-" Yok çok beğendim ama ben bunu alamam bu çok pahalı bir hediye"
-" Zeynep sen bizden daha zenginsin tatlım. Senin annen baban ustalarımız ve baya bir paranız var yani hanım efendi. " dedi gülerek bende onaylayarak başımı salladım. Bana giyineceğim odayı göstererek bir şeyler almaya gitti.
Elbiseyi giydiğimde kendimi çok tuhaf hissettim. Çok kısaydı ben hiç bu kadar kısa bir elbise giymemiştimki hayatımda. Gerçi hayatımda kaç elbise giydim ki sanki. Bende geri çıkartıp dışarıya çıktım.
-" Zeynep bedeni mi olmadı? Neden çıkardın canım benim? "
-" Yok oldu da ben alışık değilim ben böyle rahatım aslında çok iyi böyle. "
-" Ya öyle olur mu hem bana göstermedin ki bak tekrar giy bende bakayım sonra konuşuruz hadi. " bana ısrar edici bakışlar attığı için kabul etmek zorunda kaldım. Elbiseyi alarak tekrar odaya girdim. Çıktığımda Aslı bana çok şaşkın gözlerle baktı.
-" Zeynep çok güzel olmuş bayıldım tam senin üstüne göre kusursuz. Lütfen giy ya baksana" diyerek beni boy aynasının önüne attı. Gerçekten çok hoş durmuştu elbise üstümde tam bana göre diyebilirim.
-" Tamam giyerim. " diyerek hafifçe gülümsedim o da bana gülümsedi.
-" Ben ayakkabılarını alıp geliyorum. " dedi ve arkasını dönüp koşar adımlarla dolabı açtı. Ben de ayakkabıları görmek için sabırsızlanıyordum. Ben aynaya bakmaya devam ederken elinde lacivert topuklı bir ayakkabı vardı.
-" İştre bu benim hediyem biraz erken oldu ama kusura bakma kullanmanı istiyorum bugün." bende ona gülümseyerek sarıldım ayrıldıktan sonra
-" Ya sen neden bahsediyorsun tabiki olur sanki ben hayatımda kaç hediye aldım ki? Hem bunlar çok güzel bayıldım ya çok sağol. " dedim ve bir heyecanla elini uzatarak
-" Hadi giy o zaman bence çok güzel olucak" dedi ben giydim ve ayak numaramı nasıl tahmin ettiğini anlamadım tam oturmuştu.
-" Ayakkabı numaramı nasıl tahmin ettin " diye sordum. Oda bana gülerek
-" Orası pek kolay olmadı tabi ya ben tahmin edemedim aslında senle Görkem hani parkta oturuyordunuz ya o sırada sen ayaklarını üst üste atmıştın ordan numarana baktım. "
-" Nasıl yani anlayamadım biz seni nasıl göremedik?"
-" Zeynep biraz şaşırtıcı olabilir ama ben görünmez olabiliyorum. Yani öyle bir yatanağe sahibim. Aslında bunları anlatmayacaktım ama ne bilim işte. " dediğinde gülmeye başladı.
-" Neden gülüyorsun? "
-" Ya Zeynep bence çok yakışıyorsunuz, sen çok dikkatli bakıyordun ona o da sana tabi" diyerek tekrar gülümsedi. Bende gülümsedim sonra başımı eğdim. O gülmeye başladı yine.
-" Hemen de utanıyorsun bak yanakların kızardı. Neyse seni daha fazla utandırmayalım. Ben Aylini çağırayım da o da saçını be makyajını halledecek diyip odadan çıktı. " Ben hala aynaya bakmaya devam ediyordum. Kombin ciddi anlamda iyiydi kendimi ilk defa böyle görüyorum. Cidden çok mutluyum hatta ölecek gibiyim mutluluktan. Aslının görünmezlik yeteneği var ya çok güzel bence. Çok şaşırdım ama yani inanamıyorum. Acaba benim ne yeteneğim olacak hem ben Görkeme de hiç sormadım mesela. İnsan bir merak eder dimi ben ailemin var olduğunu duyunca tabi. Hiç aklıma gelmedi. Neyse ben en iyisi sorayım.
-" Zeynepcim tatlım girebilir miyim? "
-" Gel tabiki giyinmiştim zaten " dediğimde içeri girdi. Ellerinde makyaj kutuları falan vardı. Ve hem düzleştiriciyi getirmişti hemde maşayı.
-" Hımmm şimdi nasıl yapıcaz bakalım. " dedi bende düşünmeye başladım
Keşke saçlarımı hafif su dalgası yapıp açık bıraksa diye düşündüm oldum olası bu modeli severim ama hiç yapmamıştım.
-" Olabilir tabi ama yanlardan da toka tutturursak daha iyi olur sanki. " deyince dönüp ona baktım. Az önce benim düşüncelerimi okudu. Allahım nasıl bir şeyin içindeyim ben ya rabbi.
-" Bana öyle bakma gözlerin birazdan yerinden oynayacak Zeynep. Kendimi tanıtmadım düşünce okuyabiliyorum ben biraz farklı gelebilir ama. "
-" Biraz mı? "
-" Tamam fazlaca diyelim " diyerek güldü.
-" Keşke benimde öyle bir yeteneğim olsa. "
-" Valla bilemiyorum senin bizden daha iyi yeteneklerin olacağını söylediler bize ama hakkında en ufak bir bilgimiz yok çünkü ilk özel çocuksun sen. "
-" Bem çok merak ediyorum. Bir an önce yarın olsun ya" diyerek gülümsedim ona yerimde duramıyordum hem heyecanlıydım hem de merak ediyordum.
-" Tamam o zaman başlayalım olur mu? "
-" Tabi nasıl istersen " diyip makyaj masasına oturdum. Önce saçlarımdan başladı benim istediğim gibi yaptı tabi. Sonra da hafif bir makyaj yaptı çünkü daha yaşımın erken olduğunu makyaj yapmamam gerektiğini söyledi. E tabi haklıydı zaten ilk defa yapıyordum. Yetimhanede boşa harcıyacak param yoktu çünkü.
Ve sonuna gelmiştik bence çok güzel olmuştu ya ben bile öyle diyorsam yurttakiler beni görse ne yapar acaba. Boy aynasına tekrar baktığımda karşımdaki sanki başka biriydi de ben değildim. Çok güzel olmuştu.
-" Zeynep çok güzel oldun yaaa Görkem sana bayılacak buna eminim."
-" Bence de ilk defa güzel olduğumu düşünmeye başladım."
-" Hadi. " diyerek belimden tutarak merdivenlere doğru yürümeye başladık. Yavaş yavaş indik. İnerken
-" Ben onun ne düşündüğünü sana ileticem harfi harfine buna inanabilirsin tatlım. " dedi ve ben yine ona bakarak gülümsedim. Sonra ağırdan alarak biraz yavaş indik bütün gözler üzerimdeydi. Ben ise başımı kaldıramıyordum. Allahım çok utanıyorum böyle herkesin bana bakmasından her zaman nefret etmişimdir. Sonra gözlerim Görkeme takıldı sanırım erkekler de onun için bişeyler yapmışlardı. Üzerinde beyaz bir gömlek ve lacivert bir pantolon vardı. Görkeme de çok yakışmıştı. Saçları falan daha düzgündü. Beşli yani birilerinin el attığı. Ben ona bakmaya utanırken o ise gözlerini benden başka hiçbir tarafa çevirmiyordu. Benim utanma sebebinin asıl o olduğunu anladım. Tam olarak indikten sonra ortaya doğru ilerlemeye başladım. Görkem de bana doğru ilerliyordu. Ne yapacak ki neden geliyor bana doğru. Ellerim falan titremeye başladı. Sonunda ben durdum o da durdu. Tam olarak orta da durduk işte. Sonra ellerini cebine attı ve bir kutu çıkardı. Yüzük olduğunu tahmin edebiliyordum. Sonra da bana doğru uzatarak kutuyu açtı ve ( fotoğrafta ki yüzük :))
-" Bence eksik bişeyler var. " diyerek gülümsedi. Çift yüzüklerinden almıştı bir tane de kendi takacaktı yani. İnanamıyorum ya hayatımda aldığım en güzel hediye. Üzerinde sonsuzluk işaretleri vardı. Bundan ayrılamayacağımızı sonsuza kadar beraber olacağımız mesajını çıkartabilir miyim acaba? Bence öyle ama bir ona da sormak gerek tabi. Gülümseyerek
-" Hadi bana elini uzat " dedi ve bende uzattım. Sonra bir tanesini çıkararak parmağımdan geçirdi. Ellerim titriyordu artık o da bunu fark etti zaten. Çok rezil bişey kendimden iğrenmeye başladım. Belli etmesem olmaz sanki titreme kızım sakin ol sanki ne yapacak çocuk?
-" Te.. teşekkür ederim çok sağol çok güzelmiş. " ya yine kekeledim bunu neden hep yapıyorum ya. Ya baksana bide pis pis surutuyor karşımda. Sen bu hallere düşücek kız mıydın Zeynep? Offfff
-" Önemli değil sanırım öbürünü de sen bana takmalısın. "
-" Tabiki olur. " dedim sanki çok meraklıymışım gibi konuştuğumun farkındayım ama ne bilim ağzıma geleni söyledim zaten heyecanlıyım. Neyse elini uzattı titrememeye çalışarak taktım parmağına. Başarmıştım sonunda. Sonra salonda büyük bir alkış koptu. Sanki ordu vardı evin içinde. Yine yanaklarımın kızardığını hiseediyorum. Ve yine rezil olduğumu da çok belli ettiğimi de. Ama napabilirim elimde değil. Sonra erkekler bahçede bayanlar ise içeride oturmayı tercih etti. Tabi açık büfe gibi tabaklarını doldurduktan sonra. Hayatımda o kadar yediğimi hatırlamıyorum. Her şey çok güzeldi napabilirim şimdiden 2 kilo aldım sanki. Sonra Gamze ve Elifin yeteneklerini daha bilmediğim aklıma geldi. Sormaya karar verdim.
-" Ben Aslı ve Aylinin yeteneklerini öğrendim ama sizinkileri daha bilmiyorum "dedim onlara......
Bu bölm biraz kısa oldu nolur kusuruma bakmayın bir sonraki bölüm daha uzun olacak.:):):):):):)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ayrılamayız
Science FictionSabah alarmın çalmasıyla uyandım. Okula gitmekten her zaman nefret etmişimdir. Ama iyiki o gün okula gitmişim. Aslında o gün normal bir gün gibi başlamıştı. Yani her zamanki sıradan hayatım gibi ama ben bilmiyordum tabi bir anda hayatımın değişeceği...