Saplantı2 1.bölüm

5.3K 121 3
                                    

Oy ve yorumlarınızı kesinlikle bekliyorum. İyi okumalar Arkadaşlar bu arada Saplantı 1'de vote ve yorumlar neden azaldı?

Kerem dediklerim karşısında elimdeki eli kasılırken elim acıdığında elimi anında çektim. Göz yaşlarım yaptıklarıma göre ters düşerken burnumu yavaşça geriye çektim. Kerem kaşlarını çatabildiği kadar çatarken çektiğim elimi anında tuttu.

Kaşlarımı hafiften çatarak "Elimi acıttın" dedim gözlerim devirirek elimi sararken "Tamam" diye fısıldadı. Sadece tamam mı? Özür dilemek hiç mi aklına gelmedi. Keremin gözlerini devirdiğini gördüğümde yara olmayan elimi şakak ve saç arasına şaplak indirmek istedim. Ama sakinim.

Keremin işi bittiğinde yerden destek alarak ayağa kalkarken anında duraksayarak "He bu arada" gözlerimi sargılı elimden kaldırarak ona doğru döndüm. Yüzündeki ciddiyet ve dahası da işaret parmağını bana doğru tutmuştu. "Senin affetmeyeceğim lafların benim için fasa fiso burdasın" diyerek işaret parmağını bana doğru salladı.

Ona ifadesiz bir şekilde bakarken gözlerimi abartarak devirdim. Keremin ciddiyetine karşın ben alaylı iken fazlasıyla sinirini bozmuştum. Bunu istiyordum zaten.

Kerem oturduğu koltuktan telefonunu alarak dar pantolunun cebine sıkıştırdı bana dönerek "Bir daha benim önümde gözlerini devirme sinirimi bozuyor" diyerek gözlerini kıstı ciddiyeti hala üzerindeydi.

Omuz silkerek iki kolumu kendime çekerek dizlerimi de çektim.

Kerem kapının yanına doğru giderek anında açıp bana doğru bakış atarak dışarı çıkarak kilitledi. Oturduğum yerdeb kalkarak elime tekrar baktığımda akma durmuştu. İyi ki de durdu sonum hastanelikti.

Pencereye doğru gelerek baktığımda demirli olduğunu gördüğümde bir küfür savurdum. Ama yinede kaçmam imkansız gibi görünüyordu. Baran beni bulamazdı bile ama belkide ayağa kalkarsa benim burada olduğumu düşünebilirdi.

Yüzümde kuruyan göz yaşlarım yüzümü acıtırken yüzümü ifadesiz hale büründüm. Acımayı önlüyordu. Gözlerimi etrafta gezdirdiğimde dolabın içinde olan su ile dolu olan pet şişe gözlerime ilişti.

Ona doğru giderek dolabı açıp içinden pet şişeyi elime aldım. Pet şişeyi karnıma doğru bastırarak yaralı elimle sabitleyip sol elimle bir çırpıda açıp yarısını fondip yaptım. Ilık olsa bile ağzımda yer edinen iğrenç tadı yok etmişti.

Yaralı elime hafifçe alarak çöp kutusuna doğru gidip suyu yan tutarak sol ellerime avuç avuç döküp yüzümü yıkadım. Ilık su yüzümü hafifletirken soğuk gülümseme takınarak pet şişeyi sol elimle buruşturduğumda çöpü boyladı. Tişörtümle yüzümü silerek hemen yerdeki yatağa koşarak oturdum iyi olmam lazımdı.

Keremden

Aslının kendine dediği laflar o kadar sinirimi bozmuştu ki artık 'pes' demek istedim. Ama biraz daha dayanmalıydım. O aciz değildi. Aslının yüzünde olan güçsüz yüzüne karşın hafifçe soğuk gülümsememi takınarak "Bana vur" dedim. Aslı durduğu yerden afallarken yerinde gizlice kıpırdandı.

Benim farketmediğimi sanıyordu. Ama maalesef yanılıyordu. Aslı hızlı bir şekilde kaşlarını çatarak "Benimle oynama" dedi. Hah benim onunla oynadığımı filan mı zannediyordu. Kerem sakin ol. Derin bir nefes alarak elimi önünde sallayarak "Yo hayır vur " dedim.

Yüzünün her bir karışını incelerken "Aciz misin değil misin beraber öğrenelim" kollarımı önümde bağladım. Aslının göz yaşları damla damla canımı en derin kalbimi yakarken "Hayır" dedi kalbim, aklım sana vurmak istemiyor dese de ruhum engelliyordu. Senin onunla uğraşmandan nefret ediyor dedi. Haklıydı.

You'll also like

          

Ama nefret ettiğim özelliklerini kendinden atması gerekiyordu hemen "Öperim seni aslı" dedim sırıtırak pembe dolgun dudakları alarm verirken ağzımdan kaćırı verdim iyiki de yapmışım da aslı gözlerini yuvalarından çıkarmasına ramak kalırken sol gözünden usulca akan göz yaşı ile birlik olmuşlardı.

Temiz ruhun simgesi mavi gözlerinden akan yaşlar vücudumu kastırırken kollarımda birleştirdiğim ellerimi sıktım.

Dudaklarımı birbirine bastırarak beklerken Aslı yaralı elini kaldırarak sıkarken yerimde hafifçe güçsüz durmaya çalıştım. Güçsüz olmadığını bir nevi göstermek istiyordum. Beni yanıltmasını ve aciz olmadığını yalanlamak istiyordum. Aslı seri bir şekilde omzuma vururken. 2.3 adım geriledim.

Vurduğu yumruk omzumu hafif uyuştururken yere kapaklanmaktan korkarak yerimde sabitledim. Kendimi birde hafif tutmuştum. Onun aciz olduğuna inanmıştım.

Gerilediğim yerden silkenerek hızlı adımlarla aslıya doğru giderek onu kendime çektim. Aslı yaptığım hareket ile afalladığı için bana daha çok sinerek şaşkın bir şekilde anlam yüklemeye çalıştı.

Onun şaşkınlık halleri içimi kabartırken ellerimi sıklaştırdım. Onun yüzünde mililer varken "Beni yanılttın" dedim kemikleri sayılan belinde ellerimi sabit tutarak aslı benden yüzünü uzaklaştırarak "Ben sana olan nefretimi o yumrukta gösterdim kerem " dedi.

Nefesim dedikleri sözlerle soyutlanırken belinde olan ellerim kasıldı bunu bana dememeliydi bunu haketmiyordum. "Ama beni yanılttın" dedim içimde yanan acıyı gistermeyip ifadesizleşirek Aslı kollarımı kendinden kurtararak hızlı bir şekilde beni itekleyerek sert adımlarla arabaya doğru gidiyordu.

Bu sefer hızlı bir şekilde derin bir nefes alarak ona doğru sert adımlarla gidip sol kolundan hızlı bir şekilde çekerek kendime çekip dudaklarına yapıştım. Aslının dudakları kasılmış bir şekilde olurken ellerimi belinde daha çok sıklaştırdım.

Asli bana karşılık bile vermezken umursamazsam bile kalbimde olan iğne hatırlatıyordu sağolsun dolgun dudakları öpme isteği ile kudururken dilimide ortaya çıkararak keşfe çıkarak dudaklarını kendi dudaklarımda daha çok sabitledim onu istiyordum. Aslı yumruklarını göğsüme vururken onu belinden havaya kaldırarak onu daha çok şaşırtmayı başardım.

Ağzını bıçak açmazken bir anda bacakları belime sararken içimde gülümseme koyarak onu kendime çekip dudaklarına yapışarak yavaş adımlarla yürümeye başladım. Aslı şaşkınlığından yaptığımdan haberdar değilken arabaya doğru giderek onu arabayla arama yapıştırıp öpmeye devam ettim.

Gözlerinden akan sıcak tuzlu göz yaşları ağzıma gelirken durmak istemedim. Alt dudağını hafifçe öperken güçsüz yanı onu kaputa doğru gidiyordu.

Güçsüz tarafı bir kere daha çok sevindirirken onunla beraber bende gidip öpüşmemizi alevlendirirken onu açlıklıkla öperken bir anda kaputtan çıkarak göğsüme sinirli bir şekilde vururarak hızlı bir şekilde vururarak küfürleri ardı ardına savururak "Senden nefret ediyorum kerem" diye bağırdı.

Kalbim ruhum bana tokatları geçirirken aslı arabaya kendini yapıştırarak yere daha çok sindi. Ellerini iki yana serbest bir şekilde koyarak benim vücuduma iğneler vurulmaya başlamıştı bile yere doğru eğilerek aslının eğik olan başını hızlı bir şekilde firar eden göz yaşlarını gördüğümde "Aslı yüzüme bak" dedim.

Aslıdan çıt çıkmazken yere bu sefer oturdum. Derin bir nefes alarak elimi hafifçe çenesi doğrultarak sıkılaşan çenesini kaldırarak yüzüne baktığımda mavi gözleri çeşme misali akıyordu. Boğazıma yumru oluştuğunda onu kendime çekerek ellerimi beline daha çok sardım. Huzur bulduğum vücuduna..

Hayatımda hep birileriyle kavga dövüş yaparken tek bir kişiye o kadar arkadaşça davranıyordum ki bunu fark edemiyordu. Hiç bir zaman sorduğu bile yoktu 'Neden' 'Neden bana iyi davranıyorsun' dememişti bile belki de gördüğü kavgalarımdan korkuyordu.

Benim kişilerle olan kavga pozisyonlarıma gelmek istemiyordu. Ama buna dayanmalıydım aslının benim ona olan sevgime karşı vermesi gerekiyordu. Bunu yapmalıydı o zaman hayatında çıkış yoktu. Eski hayatına geri dönme şansı vardı. Benimle olan hayatına başka bir geri dönüşü yoktu aslının...

Vücudumda sıcak ve acı bir tad bırakan içkiyi hızlı bir şekilde masaya bırakarak etrafıma bakarken gözerimi hafiften kıstım. Gözlerimin önüne gelen oğuzhan ile ellerimi hafiften sıktım. Onu fena halde dövecektim.

Oğuzhan beni gördüğünde hafifçe kendinden uzak soğuk gülümsemesini takınarak "Kerem görmeyeli cennetlik" diyerek bara telefon cüzdan koyarak tabureye oturdu. Masada ritim tutarak "Oğuz malmısın" dedim ritimlerim hızlanırken oğuz hep çatık olan kaşlarını daha ćok çatarak "Neden kanka" diyerek hep aynı hiç sevmediğim viskisini istedi onu nasıl içiyorsa,

Etrafıma kısa bir süre bakıp "Geçen hafta bana önerdiğin içki hangi içkiydi." dedim ciddiliğimi bozmadım. Oğuzhan anlam çıkartmak icin bana bir kaç saniye bakarak içkisini biraz havaya kaldırıp "Benim içkiden verdim. Kanka" dedi alayla içkisinden bir yudum alıp "Sen benden ağır bir içki istemiştin ama yoğundu bar bende kenarda benim için muhteşem olan içki şişeyi önüne koydum. Seninde tabi aslıya sinirden gözün döndüğü için şişeyi fondip yaptın" diyerek omuz silkti.

Yumruğumu masaya indirerek "Oğuz senin amk o senin verdiğin boktan içki beni sızdırdı. Aslı kaçtı lan oruspu işim daha çok zorlaştı. Başka bulamadın başka bir içecek ama senin solucanların kemirdiği cücük kadar beynin bunu algılayamadı. Nota kafa nota mermer" diye bağırdım. Oğuz bana ağzı 360 derecede aćılmış bir şekilde bakarken sonlarda söylediğim cümlelerle kaşlarını çattı "Nato kafa nato mermer ne kanka" dedi.

Allah aşkına dediğim bütün küfürlerden bunumu çıkardı. Gözlerimi sert bir şekilde devirerek "Allah aşkına oğuz dangalağı bütün ettiğim küfürlerden bunu mu çıkardın" diyerek kaşlarımı kaldırırken aklıma gelen sinsici şeyler ile gözlerimi kıstım. "Yine aklın arzu da demi lan" diyerek içkimde kalan son damlayı da içtim.

Oğuz gözlerini başka bir tarafa dikerek "Ne alaka kanka arzu kim" diyerek kaşlarını çattı. İçimden 'Yav he he ' derken "Atma lan benim ayağıma arzuyuda ayartmıyormuydun" diyerek omzuna yumruğu indirdim.

Oğuzun yüzü düşerken anlında olan morluk ile kaşlarımı çatabildiğim kadar çattım. "Dayak mı yedin lan" diyerek kıkırdayarak saate baktım. Birazdan eve gidecektim. Oğuz kollarını masaya doğru koyarak "Yol kanka sıyırdı sadece " diyerek morluk olan yeri kaşıdı. Yüzünü buruştururken arkadan gelen tanıdık ses ile "Arzu vurdu." dedi alayladı arkamı seri bir şekilde dönerek baktığımda Murat olduğunu gördüm.

Bize doğru gelerek yanımda duran tabureyi alıp önümüze koyup seri bir şekilde oturdu. Oğuza baktığımda yüzünde endişe ve korku vardı. Sırıtarak "Kızdan dayak mı yedin lan ben dedim oğuzda bir haller var" diyerek kıkırdadım.

Sol elini bir taraflara gezdirirek ''Arkamdan kolumdan tutup arkamdan tutarak vurdu. O zamanda dalgındım. Hiç bir şey yapamadım. " diyerek murata bir tane geçirdi. "Niye söylüyon lan " diyerek vurduğunda murat omuz silkerek telefonunu cebinden çıkarıp masaya koydu.

Gülmemek için kendimi zorlarken "Tamam boşverin içkilerimizi içip gidelim. Uykum geldi." dedim. Oğuz kaşlarını čatarak "Aslı ile olan iş ne oldu "diyerek murat ile bana baktı. "Yine baranın elinden aldım. Tabi ki de o benim" diyerek gururla gülümsedim. Ama kimin için sadece benim için o benimdi aslı istifini bozmadan ben senin değilim diyordu.

Oğuz soğuk bir kısa bir kahkaha atarak "Baran senden ne çekti be kerem" diyerek sigarasını yaktı. Masada parmaklarımı ritmiklerken "Umurum da değil aslı benim" diyerek ayağa kalkarak masanın üzerinde telefon sigara cüzdanı aldım.

Telefon ile sigaramı ceketime koyarak cüzdandan bir miktar para koyup masaya koydum "Bu seferlik benden" dedim. Oğuz ile murat ısrarlara geçerken çıkışa doğru giderek "Kesin" diyerek bağırarak bardan çıktım.


SAPLANTI2-Bağlanmak Serisi2Where stories live. Discover now