BÖLÜM 1

75 3 1
                                    

"Yeni insanlarla tanışmak istemiyorum" dedi kararlı bir sesle... "Hem de o zengin züppeleriyle ! Çevremdeki insanlar bana yeterince zarar veriyor"

"Yapma Nisan, bu insanların sana ne gibi bir zararı olabilir ? Hem ben varım ! En yakın arkadaşıma zarar gelmesine izin vermem. Hadi kalk giyin. Çok eğleneceğiz !

'' Evet tabi'' dedi Nisan alaycı bir gülümsemeyle. '' Tolga'yla da beni sen tanıştırmıştın, bana verdiği zararı tartışmayalım istersen ''

'' O senin saflığın kızım ! Ben seni uyardım. Giyiniyor musun yoksa kolundan çekip giyinmene fırsat vermeden evden çıkarayım mı ? ''

Merve haklıydı.Gerçekten uyarmıştı. Tolga çapkın ve çabuk sıkılan bir adamdı. İlgi odağı olmaktan hoşlanırdı. Tam bir yürüyen egoydu ! Kızlarla da arası her zaman iyiydi. Ayrıca her şeyi parayla elde edebileceğini zanneden bir zengin züppesiydi ! Tolga'nın kırmış olduğu bunca pota rağmen aldatıldığını anlamadı. Ta ki bir ay önce Tolga'nın en sevdiği yemeği yapıp evine götürene kadar. Sevgilisine sürpriz yapmak istemişti. Ama yaptığı bunca fedakarlığa rağmen, sevgilisini aynı yatakta bir sarışınla basma ihtimalini aklının ucundan bile geçirmemişti.. Konduramıyordu, çünkü seviyordu..

Kararsız kalmıştı Nisan. Ama bu durumu fırsata çevirebileceğini düşündü. Gözlerini Merve'ye çevirdi. Masum bir gülümseyişle:

"Tamam ama bir şartım var"

"Of Nisan ! Her neyse kabul ediyorum ama rica etsem biraz çabuk olur musun ? Geç kalacağız beş dakikan var. "

Bunun üzerine koşa koşa odasına girdi genç kız. Küçük ve üzeri yıpranmıs posterlerle dolu dolabına yöneldi. Gıcırdayan kapağını zar zor açtı ve ne giysem diye düşünürken; gözleri, mavi, yakası dantelli, sık pileli, son derece zarif elbisesine ilişti. Bu elbiseyi ona annesi hediye etmişti. Nisan içinde kusursuz bir güzele dönüşüyordu. Son zamanlarda kilo almış olmasına rağmen en sevdiği mavi elbisesinin içine bir çare girmeyi başardı. Simsiyah ve dağınık saçlarını özensiz bir biçimde topladı. Kalemle o kadar da dolgun olmayan dudaklarının çizgisini belirginleştirdi. Sürdüğü göz kalemiyle küçük ve kahverengi gözleri daha da küçüldü. Bembeyaz yanaklarına sürdüğü pembe allıktan sonra uzun uzun baktı aynaya..

"Keşke biraz daha güzel olsaydım" diye iç geçirdi kendi kendine. "Sarışın ve mavi gözlü olabilirdim mesela.. Tıpkı Başak gibi"

Başak mı ? Kahretsin ! Nereden gelmişti aklına bu sürtük? Sevgilisini elinden almamış mıydı ? Tamam sarışın ve mavi gözlü olabilirdi. Vücut hatları, her erkeğin dikkatini çekecek kadar muhteşem, her kızı kıskandırabilecek derecede kusursuz da olabilirdi.. Her neyse ! Evet güzel olabilirdi hatta çok güzel olabilirdi. Ama Tolga'yı sevmiyordu. Onun parasına aşıktı ! Oysa Nisan..

Birden irkildi.. "Yine kendi kendine mi konuşuyorsun sen ? "

"Şey.. Anne ben.."

"Hadi Merve'yi bekletme. Biraz daha inmezsen seni bırakıp gidecek çünkü.. Ha bu arada; Sen minik kahve gözlerinle ve siyah saçlarınla çok daha güzelsin " dedi annesi. "Tıpkı benim gibi.."

Nisan'la annesinin benzerliği tartışılmazdı. Üstelik yaşadıklarına rağmen fazla esprili ve neşeliydi Türkan Hanım. Bir o kadar da sorumluluk sahibi ayrıca otoriter bir anneydi. Genç yaşta eşini kaybetmesine, geçirdiği bunca hastalığa rağmen hayattan kopmamış, tek başına çekip çevirmişti koskoca evi. Eşinden ona kalan en güzel şey ise güzeller güzeli kızı Nisan olmuştu.

Utancından kıpkırmızı oldu Nisan. Bu kaçıncıydı ? İçinden geçirdiği her şeyi kaçırıveriyordu ağzından. Çoğu arkadaşını kaybetme sebebi de bu olsa gerekti.. Teşekkür etti. Annesinin yanağından kocaman bir öpücük alıp odadan koşar adımlarla uzaklaştı.

Kapının önünde pahalı ve ışıltılı saatine göz gezdiren arkadaşına:

"Geldim, hani nerede ?"

"Ne nerede Nisan ? geç kaldık hadi çıkıyoruz "

"Tolga ? Şartımı kabul ettin, onun da bizimle gelmesini istiyorum " Yalvaran gözlerle baktı Nisan.. Son bir kez daha görmek istiyordu Tolga'yı.. Hem belki her şeye rağmen onu hala sevdiğini bir kez daha dile getirebilirdi..

'' Nisan siz ayrıldınız unuttun mu ? Hem de bir ay önce. Ayrılma sebebiniz neydi peki ? Başak..
Nisan, Tolga seni aldattı bilmem farkında mısın ? Daha fazla üzülmeni istemiyorum. Artık düşünmesen iyi olur''

Merve haklıydı. Hem nasıl bu kadar gurursuz olabiliyordu ? Kendisini aldatan bir adamla nasıl yüz yüze gelecekti, buna nasıl dayanacaktı ?

'' Haklısın, Merve. Saçmaydı boşver. Hadi gidelim. Ama lütfen çok fazla kalmayalım. Biliyorsun işi gücü para olan, yapmacık insanları sevmiyorum''


DUYGUSUZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin