1.Kaybeden Olmak

178 9 0
                                    

Her şey birinci sınıfta tiroit bezlerimin sapıtmasıyla başladı. Herkes mini mini birken ben beşinci sınıflar gibi gözüküyordum. Şişko patatesim artık onların gözünde dalga geçilecek bir numaralı konuydum. Düşünsene gelişim çağındasın ve öz güveninin gelişmesi gereken zamanda her şey yerle bir oluyor. Zayıf insanlar da bir numaralı görevleri sana ne kadar kilolu olduğunu hatırlatmakmış gibi davranıyorlar.

Sokakta yürümek bile bi işkence, yol boyunca iğrenen, acıyan bakışlar ve sanki benim duygularım yokmuş ben üzülmezmişim gibi edilen iğrenç laflar, gurur kırıcı, can acıtıcı kelimeler.. Ve çevredeki insanların tiksinen, alay eden bakışları bu insanı o kadar çok yaralıyor ki.. Zaten bi zamandan sonra insanlar öyle bakmasa bile kesin acıyor bana, içinden dalga geçiyor diye düşünüyorsun otomatikman. Zaten sıfır olan öz güven artık eksilere iniyor.

Bazılarınız yardımcı olmaya çalışıyor anlıyorum. Yolda durdurup ''Kızım, yaşın genç daha. Bu yaşta bu kadar kilo fazla. Bak ben şu çayı içtim, kuzenim mısır püskülü yedi, yengem kiraz çöpü kaynattı.'' diyerek bana iyilik yapıyorsunuz. Ama size yemin ederim bunları zaten biliyorum. Tek ihtiyacım olan, bende herkes gibiymişim sanki kilolarım yokmuş gibi davranmanız. Görmezden gelin,acıyan bakışlarınızı, tavsiyelerinizi biraz uzak tutun. Bunlar yaralıyor beni, bizi.. Sadece her an hatırlatmayın şişman olduğumuzu, birazcık normal hissedelim istiyorum. Bu ne kadar zor olabilir ki?

Can acıtıcı şeylerden biri de kıyafetler. Alışveriş yapmak her kızı rahatlatır, kafa dağıtmasını sağlar. Ama bir mağazaya girip '' Ya şey pardon, bana göre bi şeyleriniz var mı?'' demek.. Aldığım cevaplar belli zaten ''Hayır, bedenler standart bizde.'' , '' Erkek reyonunda bir şeyler olabilir.'' , '' Var, buyrun.'' Var evet, babannemin tarzında kıyafetler üstelik normal bi kıyafetin 3-4 katı daha pahalı.. Bu durumda kendime üzülüyorum, acıyorum, nefret ediyorum ama babama daha çok üzülüyorum. Ah be adam, her alışverişe çıktığımızda '' Ya olsun da, fiyatı önemli değil.'' , '' İçine sinmediyse alma kızım, başka yere bakarız.'' gibi sözleri. İlerde babamdan bahsettiğimde onu siz de çok seveceksiniz.

Sevgili konusuna gelirsek, sevgiliniz olmaz zaten. Olsa bile bi kaç şanslı kişiden biri sayılırsınız. Hoşlandığınız kişiler hep platoniktir ve büyük ihtimalle o çocuk da senin yakın arkadaşından hoşlanıyordur. Hani her şişman kızın yanında olan güzel kız vardır ya, hep öyle olur çünkü.. Sadece filmlerde değil gerçekte de.

Bir de belli bi yerden sonra senin hakkında yapılan esprilere takılmamaya çalışıyorsun. Hatta bazen o kadar zeki şeyler söylüyorlar ki ''Sayın öküz, 3 gram zekanı benimle dalga geçmek için kullandın, işte bu yüzden çok teşekkürler.'' deyip tebrik bile ediyorum bazılarını.

Şişman olmak böyle bi duygudur işte.. Dışlanmasan bile dışlanılmış hissetmektir..Hep hayatın bi adım gerisinde hissetmektir.. Bakmayın ben şişmanım ama kilolarımla mutluyum diyene siz. Onlar bile kendileriyle baş başa kaldıklarında nefret ederler kendilerinden, şişman olmaktan.

Bir kere kaybedenler tarafına geçince her şeyin düzelmesi o kadar kolay değildir anlayacağınız. Bunu doruklarına kadar yaşadım. Kaybetmek konusunda nirvanaya ulaştım denebilir. Diyeceğim şu ki canımın içleri. Benim vücudum güzel değil belki ama kişiliğim karakterim güzel, bi tanısanız keşke.. Ama sorun şurada hayatımdan öz güveni söküp aldılar, lütfen ilk adımı sen at. Sadece bana değil, çevrenizde gördüğünüz diğer kilolu insanlara da.. Lütfen bir gülücük borç ver ona


Velhasıl gelelim olayların başladığı yere.

Bu kadar şeye rağmen pes etmeyip devam ederken 'Buraya kadarmış, nefes almak bile istemiyorum artık' dedirten noktaya..



Kaybedenler KulübüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin