Tilki ile tavşan

Bölüm -1- Önyargı

Bir tilki ve bir tavşanın aşkı ne kadar imkansızsa aşk okadar gerçek..

Merhaba,ben tilki

Sana kendimi tanıtayım bencil cesur sevecen sadık hayalperest sadık ve güçlü. Unutma ben tilki "bencil" hani. Cesurum dedim ya sana korkaklıkla arasında ince çizgiyi tavşan mevzu bahis olduğunda biraz aşıyorum. Korkuu... Korkum söyleyemediklerimdir yani içimdeki duyguları bir türlü söyleyemediğim tavşana olan hislerim,hayallerim.....
Söyleyecek onlarca cümle var aklımda,ruhumda ve kalbimde;ama en derininde değil heryerinde herbir kas hücresinde herbir damardan hayaller kalbe ulaşır bu hayaller aşkın simgesi olan kalbe ulaşır burda temiz bir şekilde tüm bedene pompalanır.

Biliyomusun ben bir sandığım var. Dışı eski,ürkütücü,birazda pis tabi.. Ama içinde gökkuşağının her rengi her tonu var.Bütün masalların mutlu sonları,son olmayacak kadar,aşkla dolu bir sandık. Bak bu sandığın dışı eski gözükebilir fakat bu eski görüntüsünün altında kurnazlık yatar unutma ben tilkiyim. Sadece bir kilit koruyor: iş'de o kilitte bitiyor. Kilite elimi her uzattığımda canım yanıyor, Kabuslar görüyor,ölümü arzular oluyorum,korkuyorum.. Ben o kilitin pembeye çalan beyaz anahtarını tavşan farketmeden cebine koydum şimdi ise alamıyorum. Biliyorum tavşan cebine bakmıyor adeta umursamıyor.
Mesele anahtarda değilki; mesele tavşan'ın gözlerinin bozuk olması. O sadece gözlerinin uzağı göremediğini zannediyor ve uzak gözlüğünü takıyor. aptal! Fakat mesele uzağı görmekte değilki mesele tavşanın yakın gözlüğü takmaması.

Ben tilki kurnaz olan hani..ben tavşana aşık olan aşkından tilkiliğini unutan.ama bu durumdan mutlu olan tilki, ne garip...