charisoon: Ne demek benim telefonum değil?
hyeonny: Değil işte. Kardeşim Lee JiHoon'un telefonu bu. Anlaşılan seni fena keklemiş.
charisoon: Ne yani, bu şimdi JiHoon'un telefonu mu? Ben bunca zamandır sen diye onunla mı konuşuyormuşum?
hyeonny: Aynen öyle olmuş. Şeytan cüce kardeşim seni fena kandırmış. kkkk
charisoon: O nerede şimdi?
hyeonny: Odasında uyuyor. Telefonunu oturma odasında unutmuş salak kkkk
charisoon: Yarın bunun hesabını ona soracağım. Ben de ona bağırdım diye üzülüyordum.
hyeonny: Neden bağırdın?
charisoon: Uzun hikâye. Önceki mesajları okursan anlarsın.
hyeonny: Aman ya, üşenirim ben.
charisoon: İzninle ben çıkıyorum. Yarın kardeşine yapacağım konuşmayı hazırlayacağım.
hyeonny: Tamam. Ben de şu mesajları sileyim, yoksa evde savaş çıkacak.
charisoon: Tamam.
'charisoon' çevrimdışı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Little(?) Lie [SoonHoon]
Randomcharisoon: Hey! Çok güzelsin! *-* leehyeonie: Teşekkür ederim. Sen de çok şekersin ^^ charisoon: Şeker mi?! Ben karizmatiğim!