Kesin şuan Ben öldüm ve gökyüzünde dolaşıyorum.
Ateşin kolları arasında hafifçe öksürdüm. " ben cennetmiyim ?" diye sordum.
" Hayır " başını eğdi yüzümdeki saçı çekti. çatık kaşlarıyla " Seni oradan çıkarıp kollarıma aldığımda benim için öyle oldu "
Sanki özellikle bütün belalari ben yaratıyormusum gibi bakıyordu.
" Açıklayabilirim " dedim." Hiç birşey söylemezsen daha iyi olur. hem kıpırdamayıda bırak hala kendinde değilsin " dedi. gemi karaya yanaştığında içimi bir ürperti almıştı. içim üşüyordu titriyordum. ateşin gömleğini sıkı sıkı kavrarken onunda kalbinin atışını duydum..
Gergin ve sinirli görüntüsü susmam gerektiğini işaret ediyordu. ama içimdeki titremeyi durduramıyordum.
arabaya bindiğimizden beri dişlerim titremekten bir birine Çarpıyordu.
" Üşüyorum.. " diye mırıldandım. onunda kıyafetleri ıslaktı ama o benim gibi üşümüyordu.
Göz ucuyla başını benim olduğum kısma çevirdi. " Bu kadar titremen normal değil.. ! " dedi elini boynumun girintisine değdirince. içimde bir ürperme hissettim. " Ateşin var. biran önce üzerindeki ıslak kiyafetlerden kurtulman gerekiyor." dedi.
göz kapaklarım yavaş yavaş artık kendiliğinden kapanmaya başlayınca " uyuma sakın ! " dedi. bağırarak
" çıkar şu üzerindekileri." az önce söylediğini tekrarlayınca kapanan gözlerim tekrar açıldı.kaşlarımı çatarak " Burada soyunacak halim yok! " dedim. konuşurken bile titremekden dişlerim bir birine çarpıyordu.
"Merak etme daha öncede kadın iç çamaşırları gördüm " dedi. Bilerek yapıyordu kesin !Şu halde bile hala benimle uğraşabiliyordu.
Titreme ile birlikde şimdide yüzüm yanmaya başlıyordu. ama ateş den değil utanmakdan " ama benimkini değil ! " diye bağırmamla yüzünde hafif bir tebessüm oldu.
" Korkma kendime hakim olabilirim"dedi. sinirli bir şekilde gözlerimi ona doğru çevirdim. aynı şekilde oda başını bana doğru çevirip dudak kenarında bir kıvrılma oluştu.
"inanın şuan içimi çok rahatlattınız " diye homurdanınca gülümsedi.
" ozaman uyuma ! uyursan üzerindekileri ben çıkarırım " dedi. uyarısını dikkate almakdan başka çarem yoktu. gözlerim yerinden çıkacak kadar büyürken sinirle ellerimi göğsümde birleştirdim.
" Bu yaptığınıza... !!" dedim. dişlerimi sinirle sıkarak söyleyeceğim kelimeyi yuttum. Ateş gibi biriyle laf dalaşına girmek tehlikeli olduğunu farkettim.
Arabayı evin önüne park ettiğinde ne ara eve geldiğimizin bile farkında değildim.. " yürüye bilirim" diye itiraz etmemle gözümün önünde siyah noktalar oluştu. Bir an dengemi kaybedince söylediğimi dikkate almadan kucakladı.
Suna hanim panikle kapıda belirdiğinde," Doktor içeride oğlum" dedi. ateşin seri adımlarla merdivenlere çıkmasına başımı ateşin göğsüne yasladım.. titreme ve uyku her bir yanımı sardığında gözlerimdeki ağırlığı artık taşıyamayacak durumaydım.
Ateşin kendine haz kokusunu içime çekerken ilkkez bukadar huzurlu olduğumu hissettim. onun güven verici kollarında daha fazla uyanik kalamadim..
sanki bir kedi yavrusu gibi bir köşeye terk edecek korkusuyla gömleğinin yakasını sıkı sıkı kavradım.. onunlayken niye boyle hissediyordum bilmiyorum ama artık tek bildigim katlanabilecegim en son kişi olsada onsuz olabileceğimi hiç sanmıyordum..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ERVA (Düzenlenecek)
RomanceKitapta eksikler var farkındayım en yakın zamanda yeni baştan düzenlenecektir. Konusu; Zengin bir kız beş parasız kalırsa ? Peki bunun sebebi babası olursa ? "Baba bunu bana yapamazsın Ben ne anlarım çalışmaktan, kim iş verir Bana !" " Merak etme Er...