Tam Jimin harekete geçeceği sırada Jungkook'un cebindeki titreşen ve yüksek sesle çalan telefon yüzünden durmak zorunda kaldı. Jungkook sarhoş bir şekilde telefonu açıp bir şeyler mırıldandıktan sonra telefonu kapatmadan önce 'Tamam sevgilim.' Demişti. Jimin bir süre öylece durdu ve Jungkook'un yüzünü inceledi. Eni sonu yanlış bir şey yaptıklarının farkına varıp kaşlarını çatarak kafasını iki yana salladı. Jungkook Jimin'in dudaklarına eğilecekti ki buna Jimin'in katı sesi engel olmuştu.
"İstemiyorum Kook." Kook Jimin'in dediği şey ile afallamıştı. Zaten bir şeyleri zar zor idrâk eden beyni şu an daha çok kötüleşmişti. Sadece gözlerini açık tutmaya çalışarak Jimin'in yüzüne odakladı bakışlarını.
"N-Ne? Neden istemiyorsun?" Jimin Jungkook'un aksine çok beklemeden cevapladı.
"Yanlış bir şey yapıyoruz. Sarhoşsun ve sabah kalktığında bundan pişmanlık duymanı istemiyorum. Yani.. Kısacası istemiyorum işte.."
Jungkook bir şey demeden kucağından kalktı ve sürücü koltuğunun yanındaki koltuğa yerleşti. Kırılmış ve birazcıkta oynatılmış gibi hissediyordu. Aptal gibi kendini ele vermişti. İstiyorum deyip ardından istemiyorum demekte neyin nesiydi... Sarhoş olsa da her şeyin farkındaydı.
Jimin ödünç aldığı arabayı çalıştırıp ehliyetinin olmamasını umursamadan eve doğru sürdü. İkiside sessizdi. Kook çevreyi sessiz bir şekilde izliyor, Jimin ise yolu takip ediyordu.
Yol boyunca sessiz kalan ikili eni sonu eve vardığında Jimin arabayı bir köşeye park etti. Jungkook'a bakmadan inip onunda inmesini bekledi. Ancak arabadan ne bir kapı sesi duyuldu ne de adım sesleri... Jimin dik duran omuzlarını düşürüp Jungkook'un oturduğu koltuğa baktı. Karşısında bir adet masum bir şekilde uyuyan bir Jungkook beklemiyordu. İster istemez onun bu haline tebessüm etti ve yavaş adımlarla onun olduğu tarafa yönelip sessiz bir şekilde kapısını açmaya çalıştı. Başarılı olduğunda gülümseyip kapıyı sonuna kadar açtı. Bir kolunu bacaklarının altında konumlandırıp diğer kolunu ise sırtında bir yerlere koyup Jungkook'u kucağına aldı. Arabanın kapısını ayağıyla kapatıp parmağıyla tutmaya çalıştığı anahtarlada kilitledi.
Zorlansa da Kook'u sonunda odasına çıkarmıştı. Zaten aralık olan kapıyı ayağıyla iteleyip içeri girdi. Bir yatağa bir de Jungkook'a bakıp gülümsedi ve yatağa doğru yürüyüp Jungkook'u yatağa bırakırken mırıldandı. "Tanımadığın insanlarla fazla samimi olmamalısın..." Gülümseyip tam odadan çıkacakken bileğinden tutup yatağa çekildiğini hissetti. Jimin şaşkın bir şekilde Jungkook'a baktığında kırılmış bir şekilde ona bakan bir çift gözle karşılaştı. Neydi bu şimdi? Neden üzülüyordu? O Yoongi'e aşıktı hala. Ama bu çocuk onu niye bu kadar etkiliyordu.. Jiminin düşüncelerini, minik ve şekilli dudaklardan çıkan kelimeler böldü.
"Belki tanımak istiyorumdur ama karşıdaki kişi izin vermiyorsa? Beni itiyorsa?"
Bir süre ikisi de sessiz kaldı. Jungkook Jiminden bir cevap alamayacağını anlayınca tekrar o minik dudaklarını hareket ettirdi.
"Neden istemedin Jimin? Yaptığımız şeyin neresi yanlıştı? Ben hayatım boyunca ilk defa birisinin bana dokunmasını istedim. İlkim olmanın neresi yanlıştı Jimin?"
Jimin küçüğünün ağzından çıkan her bir kelimeyi idrâk etmeye çalıştı. Ama olmuyordu. Nedensizce hızlanan kalbinin sesi kelimeleri duymasını engelliyordu. Kendini toparlamaya çalışma çabasının boşa olduğunu anlayıp yatakta doğruldu ve konuşmaya karar verdi.
"Jungkook... Tanışalı 2 gün oldu ve beni cidden tanımıyorsun... Psikolojik manyağın tekiyim. İstemememin nedeni ise... Telefonda birisine sevgilim dedin... Ve senin bir ilişkin varken ben yapamam.."
Jungkook dikkatlice dinlerken son cümlede gözlerini büyüttü ve gülmeye başladı.
"J-Jimin... Ciddi misin...? Ah, o annemdi geri zekalı. Ben ona hep öyle seslenirim... Ah cidden..." Jungkook kahkaha atmaya devam ederken Jimin dudaklarını kemiriyordu.
"Sessiz ol Jungkook... Annenler duyacak şimdi..."
Jungkook aldırmadan gülmeye devam etti ve konuşmaya çalıştı.
"Onlar bir iş seyehatine gittiler Jimin... Beni de o yüzden aramıştı..." Sözünü bitirdiğinde Jimin rahat bir nefes vererek yatağa yayıldı. Jungkook ise ona bakarak kahkaha atmayı bıraktı.
"Bana karşı hiç mi bir şey hissetmiyorsun? İlk görüşte aşk falan... Bendeki gibi?"
Jungkook tatlı tatlı Jimin'e bakarken Jimin sessizce mırıldandı.
"Kook..."
Jungkook almak istemediği cevapla hemen lafa girişti. "Tamam, tamam... Söz veriyorum yarından sonra asla seninle bu konuşmayacağım.." Yavaşça kafasını Jimin'in göğsüne yasladı ve kollarınıda vücuduna dolayıp sessizce konuştu.
"Ama şimdilik böyle rahat bir şekilde uyumama izin ver... Çünkü yarın okul var ve rahat uyumak istiyorum." Bu lafların üzerine Jimin sadece kafasını sallamakla yetindi ve o da kollarını küçüğüne dolayıp üzerini iyice örttü.
Kook'un uyuduğundan emin olduğunda Sessizce mırıldandı. "Ben de galiba aşık oldum.. hemde kötü bir şekilde..." Derin bir nefes aldı ve devam etti. "Üzgünüm Yoongi.. şimdi son dediğin şeye uyup bende artık hayatıma devam edeceğim..."
♚♚♚♚♚
Merhabaaa! Ölü yazar bölüm attı... Bu kadar geç olduğu için çok üzgünüm.. umarım okuyan bir kaç kişi vardır hala... Ve umarım fazla saçmalamamışımdır... Hepinizi yanacıklarınızdan öpüyorum...