Sedat'ın ağzından (tecavüzcü):
Onu ilk olarak bir parkta görmüştüm. Diğer Kızlar gibi değildi yani kızlarla pek konuşmazdım ama hiçbir zaman bir Genç kızın başı eğik bir şekilde çocukların oynayışını tebessümle izlediğini görmemiştim. Bence farklıydı. Belkide sadece bana öyle gelmişti.
Bu sırada Güneş:
Her yıl bugün bu saatte burada durup annesiyle oyun oynayan çocukları izlerdim. Çünkü ben bir yaşındayken annemde beni bu parkta oynatmış ve sonrada bir başıma bırakıp gitmiş . Hemde hiç acımadan. Öylece her gün annesiyle oynayan çocukları görüp acı çekmemi istemiş. Ben ona ne yapmıştım ki? Henüz bir yaşındayken ne yapabilirdim ki ağlamaktan başka? Beni nasıl terk ettiğini bile yazan bir kadındı o. Hem de utanmadan, sıkılmadan...
Sedat'dan devam:
Sonra gözlerinden teker teker, iri iri yaşlar akınca o anda sanki her damlada benim de kalbim sıkışıyormuş gibi hissediyorum. Onu evine kadar takip etmiştim. Ben normalde hiçbir kızla iletişim kurmazdım. Hayatımda ilk defa bir kızı kafama takmıştım. O günden sonra sürekli gizlice takip ettim onu taaki o güne kadar! Güneş bir çocukla eve geldiğinde kan beynime sıçramıştı. Ne yapacağımı Bilmiyorum. Sağlıklı düşünemiyordum. Güneş sadece benim olmalıydı. Güneş'in uyumasını bekliyordum ama o işimi kolaylaştırarak dışarıya çıktı. Ah, gecenin bu saatinde Dışarıda ne işi vardı? İlerlemeye başlayınca Bende arkasından takip ediyordum. Beni Fark ettiğinde adımlarını hızlandırdı ve ıssız bir sokağa girdi. Aptal, işimi dahada kolaylaştırmıştı. Aniden kelebeği boynuna dayamamla çığlık attı. Kendime engel olamıyordum ve sonunda benim olmuştu. Benim Güneş'im . Sadece benim!
Merhaba sevgili okurlar! Biraz kısa oldu Malesef. Şuan kafamın içinde öküzler tepiniyo o derece. Neyse Kendine İyi bakın. Allah'ıma emanet olun! Umarım beğenirsiniz!
Yazarınız: Eda Nur Budak
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SESSİZ ÇIĞLIK
ChickLitDerdi çok olan bir kadın nasıl olur da bu kadar gülebilirdi? Yaşadığı her şeye rağmen nasıl güvenebilirdi ki insanlara?
