YENİ BÖLÜM İÇİN LÜTFEN VOTE DE VERİN:) <3
Sabah güneşin ışıklarıyla gözlerimi açtım genelde erken kalmayı seven tiplerdenim güneşin doğuşunu izleyebilmek için. Dün yağmurlu olmasına rağmen güneş vardı kaçırdığıma üzülerek yataktan kalkıp camın önüne geçtim.Güneş gözlerimin içine kadar girip beni rahatsız etsede umursamadan dışarıyı izliyordum. Camı açtığımda mis gibi ıslak toprak kokusunu içime çektim.
Dün gece o kadar rahat uyumuştum ki şimdi mutluydum istemeden de olsa gülümsediğimi fark ettim. Arkamı döndüğümde Aras hala uyuyordu huzurlu,huzurlu ve huzurlu. Kendi huzurlu uyduğu gibi benide etkilemişti harika bir geceydi onun kolları arasında uyumak.. Ah ne düşünüyorum ben? korktuğum şey başıma geliyor sanırım. Tabii ki aşık oldum herkes olur değil mi? ama şimdi farklı hissediyordum yani kalbimde bilmediğim , çözemediğim duygular besliyorum. Hem de kime karşı? beni sevmeyen birine karşı. Bunları düşünerek başımı yere eğdim aslında çok kolay ağlayan bir kızım güçlü değilim hiçbir zaman olamadım.
En ufak sözlere bile kırılan tiplerdenim aynı zamanda acısını içinde yaşayan tipler! Duvarda asılı olan saati gördüğümde ilk önce şaşırdım sonra normal bir şekilde saate baktım daha saat 07.00'di. Ama ben çoktan sıkılmıştım televizyon yok , internet yok. Sadece bir oda ama yatakta ona karşı değişik şeyler hissettiğim birçocuk var. Aslında ömrümü onu uyurken izleyebilirim. Ne zaman bu kadar kendimi ona kaptırdım bilmiyorum ama onu ilk gördüğüm gün hala aklımdan çıkmıyor korku ile 'yani boş' demiştim. APTAL ben.
Sonra gülümsedim istemsizce "Ne gülüyorsun?" dedi aras o kadar dalmışımım ki uyandığını bile fark etmedim "Hiç aklıma komik bir anım geldide" dedim yine gülümseyerek
"İyi. "
"Ne zaman uyandın?"
"5 dakika oluyor. Güneşin doğuşunu kaçırmak istemedim ama dün gece yorgun olduğum için biraz fazla uyumuşum" dedim kocaman gülümseyerek "Uyku problemin mi var?"
"Hayır. Nereden çıkardın? sadece sabahları erken kalkmayı seviyorum. Yani sende dene güneşin doğuşunu hem de bu havada ve dışarıda ıslak toprak kokusu var. Orman gibi kokuyor" dedim yani -Aras gibi- ah ona bunu söylemek isterdim ama işte onun beni sevdiğini öğrenene kadar ona bundan bahsetmeyecem.
"Evine gitmek ister misin? anneni bu kadr korkuttuğun yeter ha?" dedi yataktan doğrularak , ciddi bir ses tonu ile. "Sanırım. Gidecek başka bir yerim yok aslında"
"Burada kalamazsın. Burayı kullanmıyorum bile"
Sinirli gözlerle ona baktım "Neden getirdin öyleyse?" burası neresiydi?!? evi olduğunu sanıyordum. "Bir yere ihtiyacın olduğunu söyledin"
"Burası senin evin değil mi?" dedim kaşlarımı çatıp ellerimi belime koyarak "Hayır burada yaşamıyorum arada geliyorum tabii ki ama yaşamıyorum"
Beni evine götürmemişti tabi ya ben neydim ki evine götürsün. "Ben eve gidiyorum şimdi arkanı dön üzerimi değişterecem" dedim sinirle ona bakmaya devam ederek. "Peki"
Sadece peki ha? nasıl bir çocuksun bari tepki göster be!!!!! Kal de ne bileyim biraz daha kal falan de ama yok der mi piç kurusu velet.
Arkasını döndüğünde onun tişörtünden kurtulup kendi kıyafetlerimi giydim. "Dönebilirsin"
Deyip tişörtünü ona fırlattım , havada yakalayıp bir hamlede üzerine geçirdi. Sonra dolabın kapağını açtı. Ne görüyordum ben öyle? kapı mıydı o? dün gece neden fark etmedim ben onu? Tabii ya battaniyeler gizliyordu kapıyı ne olduğunu merak etmeye başlamıştım ki oranın banyo olduğunu gördüm.
Çıktığında bende yüzümü yıkamak için girdim. İlk elimi yüzümü yıkayıp küçük çekmeceden muz rengi havlu ile kuruladım. Saçlarımı ellerimle açarak şekil verdim. Şimdi daha iyi görünüyorum işte.
Çıktığımda kapıyı açtı ilk ben çıktım ardından o sonra kapıyı kilitleyip o öne geçti bende arkasından gitmeye başladım. Aslında buradan nefret etmiştim ama içinde Aras olunca dünyanın en güzel yeri burasıymış gibi geldi.
****
Eve geldiğimde Aras hiç şaşırmamış görünüyordu "Şey aslında evimiz burası size söylemedim üzgünüm" dedim alt dudağımı dişleyerek "Sorun değil zengin olman umurumuza değil..." deyip gözlerimin içine bakmaya başladı!
Ama Nur demişti ki zenginlerden nefret eder demişti-- her neyse demek ki abarttığı kadar değilmiş :)
"Neyse görüşürüz" dedim yanağına minik bir öpücük kondurup. Sesini çıkarmadı "Teşekkür ederim"
"Ne için?"
"Dün gee beni yalnız bırakmadığın için" deyip yürümeye başladım .
Ben eve girmeden gitmedi bahçe kapısını açıp içeri kapısına doğru yürüdüm derin bir nefes alıp kapıyı tıklattım...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Benim Kızım
Teen FictionBiri , çocukluğunu yaşayamamış genç bir oğlan. Bu yüzden her tülü pisliğe girmiş , annesini ararken önüne ne çıktıysa aşmaya çalışmıştır. Diğeri , ailesinin baskısından sıkılmış bir kız , hiç kimseye güvenmeyen , saf , temiz kalpli! Hiç sebepsizce...