II.Bölüm

32 7 0
                                    

Neyseki kahvaltımızı mutlu bir şekilde bitirdik. Herkes salondaki yerini aldı bende masayı toplayıp abimle Bora'nın arasına oturdum küçük nazlı bir kız edasıyla. Bora o boncuk gözleriyle bana edalı edalı bakmaya başladı tabi bende ondan kendimi alamadım bunu fark eden abim öksürmeye başladı ve bana dönerek "hadi güzellik sen hazırlansana" dedi biraz şaşkın biraz kızgın bir ses tonuyla " abicim ben çoktan hazırlanmıştım zaten bütün gece heyecandan uyuyamadım" dedim hafif küçümser bir tavırla. Babam kapının önünden bize üzgün bir ses tonuyla seslendi "hadi gençler çıkalım"diye   ben babamın yanına giderken abimle Borada yukarı çıkıp benim valizimi aldılar ve arabaya yerleştirdiler. Hep beraber annemin mezarının başına geldik ve dua okumaya başladık. Babam abimle Bora'ya kaş göz işareti yaparak beni annemle başbaşa bıraktılar bende annemin mezarının başına oturdum. "Anne keşke hayatta olabilseydin de benim bu  mutlu günüme şahit olabilseydin ama ne yazikki istediğim üniversiteyi kazanmama sevinemiyorum sen burda böyle yatarken ben bu hayatta mutlu olamamki sen benim neşe kaynağımdın" diye konuşurken omuzumda bir el hissettim ve arkamı döndüğümde Bora yanımdaydı ve ona sarılarak ağlamaya başladım. Bora ne yapacağını bilemedi ve şaşkın bir yüz ifadesiyle oda bana sarıldı "Ilgın ağlama bak annen senin bu güzel günde ağlamanı istemezdi demi  şimdi seni böyle görürse  annen de çok üzülür" dedi ve beni alıp arabaya götürdü  hep birlikte otogara gitmek üzere yola çıktık yolda  Bora'ya sarılarak uyuyakalmışım ağlamanın verdiği yorgunlukla. Otogara vardığımda Bora saçımı okşayarak uyandırdı. Babam otobüsün hareket saatini öğrenmeye gitti ve iki dakika sonra geldiğinde "otobüsün hareket etmesine 10 dakika varmış" dedi ve benimle beraber Bora da geldi ben abimin gelmesini beklerken son andan öğrendim Bora'nın geleceğini. Bu durum karşısında ne yapacağımı şaşırdım çocukluk aşkımla beraber bir yolculuğa çıkacaktım çok mutluydum. Beraber  otobüse bindik ve ben Bora'ya dönerek "pencere kenarına ben oturabilirmiyim hep istemişimdir " dedim biraz çocukca  ses tonuyla ve Serkan bana gülümseyerek" sen nasıl istersen prenses" dedi ve yanıma oturdu. Ben koltuğa oturur oturmaz hayallere daldım. 

Sade Hayal EtHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin