Esra'yı yukarı çıkardım. Daha sonra da hocaya çaktırmadan yatağa yatırdım. Sonuçta yurttaydık. Bu büyük bi suçtu ama ben arkadaşım için yapardım. Hoca son yoklamayı da almıştı zaten o yüzden tehlike azalmıştı. Esra bir süre sonra uyandı. Bi anda güçsüz kaldığı için uyuyup kalmıştı e haklıydı sonuçta.
-Neredeyim ben neler oluyor.
-Şimdi sakin ol. Yurttasın. Az önce geldin aşağıya gözlerin kıpkırmızıydı. Daha önce başına böyle bir şey gelmiş miydi ?
-Kırmızı mı ? Ben en son rüya görüyordum. Kıpkırmızı bi yerden geçiyordum uçsuz bucaksız alevler vardı etrafta.
-Alevler mi ? Derya sende böyle bir şey olmamıştı ama nasıl ? Eğer Esra da bizim gibiyse. Ama bu nasıl ?
D/ Bilmiyorum Deniz. Daha önce böyle bi ateş vakası duymadım. Zaten sayılı kişi biliyorum.
Biz bunu konuşurken, Esra oradan çok şaşkın ve korkmuş bi şekilde bakıyordu.
-Neler oluyor anlatın artık!!
-Esra bak bunu anlatması çok zor ama alıştırarak söylemenin bi manası yok. Sen ateşi kontrol edebiliyorsun. Sert mizaçlısın ve sinirin son noktada. Bazı insanlar yeteneklidir. Neden ya da nasıl olduğunu bilmiyorum fakat bu böyle.
-A..aa..ama na..nasıl ? Ben yapamam ki saçmalık bunlar sadece uydurma.
-Biliyorum Esra herkes böyle söylüyor fakat değil. Gerçek ve güzel bir şey.
-Sen yat ben Derya'nın yanında yatıcam. Düşünme rahat ve sakin ol soru da sorma. Uyu hoca fark etmez zaten.
-Ya annemler ?
-Ben sabah onları 6 gibi arar "Esra'yla birlikte spor salonundayız özür dilerim habersiz aldık Esra'yı" derim.
-Tamam o zaman zaten annem direk işe gidiyor.
Derya'nın yanına gittim. Düşünceliydi. Daha önce sadece sayılı kişilerde olduğunu düşünürdü bu yeteneğin ve çoğuna da inanmazdı. En başta bana bile inanmamıştı. Kanıtladığım zaman gerçekten çok şaşırmıştı. Belki kendisi de ilk başta deli olduğunu düşünmüştü fakat olanlar ?
Bu onun kafasında fazlasıyla soru işareti olmuştu biliyorum. Kimseye anlatamadığı için bana bile. İçine atmak yoruyordu onu, tanımasam inanırım da. Gözleri yalan söylemiyordu. Bi anda kafasını kaldırıp "Biz özel değiliz bu herkesin sıradan hali" dedi. Aslında bu düşünce bende de vardı. Çünkü bazı yerlerde her insanın içinde olan enerji diyordu. Bu zamana kadar onlar yalan diye avuttum kendimi ama yine de herkeste olsa bile biz keşfetmiş ve geliştirenler olacaktık. Sessizliği bozdum.
-Biz farklıyız ve farklı kalıcaz. Biz insanların negatif ve pozitifliklerini de hissedebiliyoruz. Sen negatifsin Derya, bense pozitif. Biz bir bütünün iki yarısı gibiyiz.
Sözümü kesti.
-Ama ikimiz bir bütün ediyoruz. Ya ayrı ayrı olunca? Hiç bir şeye yaradığımız yok işte. Şunu kafana sok.
-İnanmak istemiyorsun. Sırf güçlü olduğuna inanıp sorumluluk almamak için. Biliyorum Derya seni tanıyorum.
Dediklerim karşısında bir kaç saniye gözlerime baktı sonra yere odaklandı. Uzun süre sessiz kaldıktan sonra yatmaya hazırlandık. Sabah olmuştu hoca bizi uyandırmak için geldiğinde Esra yerinde yoktu. Telefonu kıyafetleri hepsi buradaydı. Esra neredeydi ? Bütün yurdu gezdik. Yurttan çıkması mümkün değildi çünkü kapı kilitliydi. Eğer çıksa hoca görürdü. Hocanın acele ettirmesiyle tam yatağımı topluyordum ki bir not:"Arkadaşınız bir süre misafirimiz olacak."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Element Kızı
RandomGerçek hayattan alıntı inanılmaz bir hikaye. Belki de kendinizi burada bulacak bizim gibi insanların yalnız olmadıklarını anlayacaksınız.