"Hey. Biraz yavaş. Sarhoş olursan seni kim eve götürecek?" dedi viskimi dolduran çocuk.
"Kendim gidebilirim. Merak etme." dedim yamuk bir şekilde. Kelimeler kayıyordu ve benim uykum gelmişti iyiden iyiye.
"Hıhı eminim." yaptı gülerek.
"Ne kadar sinir bozucu bir gülüşün var senin ya." dedim yüzümü buruşturarak. Gözlerini kocaman açarak şaşırdı. Müzikler yavaşlamış ve ses kısılmıştı. Dans eden felan da yoktu artık. Büyük bir kahkaha attı elindeki bardağı kurularken.
"Ne kadar açık sözlüsün sen öyle." dedi gülmeye devam ederken. Omuz silkmekle yetindim. Saat üçe geliyordu. Barda neredeyse tek müşteri ben kalmıştım. Sonra o mükemmel sesi duydum. Teoman'ı oldum olası severdim zaten. Her ne kadar bu parçası bana Emre'yi hatırlatsa da keyfini çıkarmayı denedim.
Viski bardağımı tuttuğum elimle tempo tutmaya başladım. Salak salak gülüyordum. Canım yanıyordu.
"Dans edelim mi?" dedi barmen ifademi okumaya çalışarak.Etrafa bir göz attı ve cevap vermemi beklemeden arka taraftan geçerek yanıma geldi ve beni kaldırdı. Dans etmek mi şuan mı gerçekten mi? Dengemi sağlamaya çalışarak ellerimi omzuna koydum. Oda mesafeli bir şekilde belime sarıldı. Sağa sola büyük adımlar atarak barı dolaşıyorduk. Bana bakıp gülümsedi ve etrafı izlemeye devam etti. Ben de bu yaptığımıza kıkırdıyordum. Tek elimi tuttu ve beni kendi etrafımda döndürdü. Başım biraz döndüğü için yalpaladım ama geri döndüğümde eski konumumuza döndük. Karşımdaki adam beni yatağa atmaya çalışmıyordu, yavşamaya da çalışmıyordu hayır sadece beni keyiflendirmeye çalışıyordu. Barmenlerin mesai saatinde müşterilerle yakınlık kurması yasaktı biliyordum. Ama o kuralları çiğniyordu. Benim için.
"Upuzun sapsarı kupkuru bir sahilde yürüyorumm.
Martılar gülüşürken çığlık çığlığa ben, gözyaşımdan içiyorum
Kalbim kırık bugün bütün şişeleri kendime açıyorum
Karışmasın kimsecikler daha düşmedim uçuyorumm."
Barın etrafını tekrar dolanırken bir yandan şarkıya eşlik ediyordum.
"Teoman evinde ağlıyor şuan. Seni duydu." dedi göz devirerek.
"hadi len ordan." diyerek omzuna hafifçe vurdum. Beni üç defa etrafımda döndürdüğünde. Başım iyice dönüyordu.
"Ya kusucam şimdi şuraya döndürüp durma beni." dememle bir kahkaha daha attı.
"Tamam tamam sakın kusma, oraları ben temizliyorum." derken hala gülüyordu. Bende gülüşüne eşlik ettim.
"Buraya gelen en farklı kişisin bugün." dedi bana bakarak.
"Çünkü satürnlüyüm." dedim
"Satürnlü mü?" dedi
"Evet" dedim ve elimi uzaylı işareti yaptım
"Aaa bende Venüs'ten geliyorum. Ama ben kimseye söylemem uzaylı olduğumu." dedi bu dediğine kahkaha attım.
"İşe dönmem gerek" derken o barın arkasına bende tabureme oturdum yavaşça ve bir sigara yaktım.
"Venüslü olduğuna inanmıyorum. Ben Satürnlüyüm dediğim için öyle dedin." dedim sigarayı tuttuğum elimi ona doğrultarak.
"Bu kısımda seni inandırmaya mı çalışmam gerekiyor?" dedi gülerek.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BEDEN
ChickLitBedenim benim değildi artık. Bu tanıyamadığım vücûd benim olamazdı. Peki sahibi kimdi? (+18) (19.01.2016 tarihinde yayımlanmaya başlamıştır. )