Acı yaşanmışlıklar

85 2 0
                                    

Burcu'nun yanınki pembe gri koltuklardan birine oturdum ve düşünmeye başladım. Karşımdaydı sevdiğim kız ve çok masum gözüküyordu. Burcu'yla bu yaptığı şeyle ilgili konuşmayı düşünüyor aynı zamanda çok telaşlanıyordum. Belki böyle seviyor böyle hissediyordu. Sadist ruhlu biri gibi gözükmesinin yanı sıra bunu hareketlerine de yansıtıyordu. Olabilirmiydi olamaz mı diye düşünürken yaptığı şeyler aklıma gelmişti biraz korkmuştum ama çok gariptir ki aynı zamanda çokta hoşuma gitmişti. İtiraf etmeliydim biz herkez gibi değildik farklılığımı her an her yerde hissedebiliyordum. Diğer insanlardan farklı hissediyordum ve bunu düşünen bi tek ben olmıcaktım ki çevremdeki insanlar tarafından sık sık "çok farklısın, ben olaya hiç bu yönden bakmamıştım, nasıl oluyorda bu kadar geniş düşünebiliyorsun, farklılığını yine hissettirdin" gibi cümleler duyuyordum. O da benim gibiydi farklıydı ve bu durumdan rahatsız değildim. Böyle düşündüğümü onada söylemeye karar verdikten hemen sonra kalkıp Burcu'nun yanına oturdum.

"İyi misin sevgilim? "
Cevap vermedi.
"Seninle bişey konulmak istiyorum"
"Bende seninle bişey konuşıcaktım" diye atıldı birden
"Evet seni dinliyorum"

"Bak zeynep biliyorsun annemle babam trafik kazasında öldü ve annemle babama çarpan kamyon şoförü alkollüydü bunu hakim savcı ve diğerleri biliyordu mahkeme günü gelince yattığım yataktan kalkarken yatağımın yastığının ıslaklığını hep hissetmişimdir yanağımım sol yanında. Solonda büyük bi sessizlik vardı kamyon şoförünün yüzünü gördüğümde dişlerimi kırarcasına sıkmış bişey yapmamak için mahkeme başlayana kadar kapının önünde beklemiştim o adamın suratını dağıtmak için herşeyimi verirdim derisini yüzmek saç diplerine kezzap dökmek göbek deliğinden kızgın şiş sokmak istiyordum ve birsürü şey.
Mahkeme başlamıştı şoför dediğim kişinin ismi Burhandı. Burhan isminden nefret ettim hayatım boyunca. Ne zaman bi yerde Burhan ismini duysam ordan uzaklaşıyor dişlerimi sıkıyordum. Hatta bi keresinde bi çocukla tanıştım çok tatlı sevecen bi çocukta bana aşık olduğunu söyledi bunu hissedebiliyordum zaten hareketlerinden beni çok seviyor kılıma zarar gelmesini istemiyordu. Onunla sevgili oldum kızlardan hoşlandığım halde ve onu aldattım ve bunu onun görmesi için küçük bi organizasyon hazırladım. Herşey yolunda gidiyordu ve o an...
"Burhan denilen çocuğun suratını görmeliydin bi tarafı kırgınlık bi tarafı üzüntü bi tarafı çaresiz gibi bakıyordu bana çocukla hiç bişey yapmamıştım üstünü bile çıkarmasına izin vermemiştim onuda kullanıyordum çünkü .Geldiğini anlar anlamaz yanımdaki çocuğun üstüne çıkıp dudaklarına yapışmıştım bizi yatakta o şekilde gören Burhan sessiz sessiz ağlayarak çıkmıştı evden hiç üzülmemiş yaptığın şeyden büyük bi zevk almıştım insanlardan nefret ediyor can yakmaktan zevk alıyordum ama bu durum benim suçum değilde mahkeme salonunda o sarhol yarım akıllı adamın sadece bi sene hapis cezasına çarptırılması ve tuttuğu en iyi avukat yardımıyla bi yıl hapisin para cezasına çevrilmesi gözümün önünde oldu. Büyük bir şok yaşıyordum gözlerim dolmuştu ama ağlamamıştım ağlayamazdım çünkü o pislik adamın yanında ağlayamamalıydım bunu görmemeliydi.
Büyük bi gürültüyle kalktım yerimden ve
"İtiraz ediyorum hakim bey" dedim.
Büyük bi ciddiyetle
"Otur yerine sana söz hakkı tanınmadı" dendi.
Bütün bu olanlar rüya olmalı diye geçirdim aklımdan ama rüya değildi bütün bunları ben saniyesi saniyesine yaşadım ve bunları yaşarken sadece on yedi yaşındaydım çok zor günler geçirdim o günden sonra kendimi tanıyamadım hiç.  yaptığım herşeyde acı vermek istiyordu ve bu zamanla daha ilerledi acı vermekten zevk almaya başladım yani demek istediğim şu ki sadistim ben ama bu benim suçum değil bu anlattığım sadece bi kısmı hayatımın. Yaşadığım şokları üzüntüleri hayal kırıklıklarını bir bir anlatıcam sana zamanla. Kimsenin bilmediği şeyler kimseyle konuşmam böyle şeyleri sen benim değerlimsin bunları bilmeye hakkın var diye düşündüm ama dün yaptıklarım tamamen istemsizdi senin canını yakmayı hiç istemedim şimdiye kadar. Ben seni iki senedir seviyorum zaten seninle tanıştığımız o gün senden çok etkilenmiştim ve ilk kez birini sevebiliyordum aşık değildim sana ama içim ısınmıştı sanki benim olmalısın gibi hissetmiştim seni çok sevmiştim o son baharın en yağışlı gününde. "
Derin bi nefes alarak devam etmişti

"Sana dün yaptığım şeyler tamamen istemsizdi senden özür dilemek istiyorum " dedi

Büyük bi şaşkınlıkla onu dinlemiştim çok zor günler yaşamıştı ve çok küçük bi kısmı olmasına rağmen baya bi üzücüydü üzülmüştüm bu duruma hatta çok üzülmüştüm. Şaşkınlığımı gizlemeye çalışarak Burcu'nun elini tutup

"Ben her zaman senin yanındayım sevgilim yaşadığın olaylar beni çok üzdü umarım herşey artık daha güzel olur emin ol seni mutlu etmek için elimden geleni yapıcam " dedim
"Senin bişey yapmana gerek yok ben senin yanında çok mutluyum zaten dün canını çok yakmadım değilmi? "
"Hayır hatta..."
"Hatta ne?"
"Şey"
"Ne?"
"Bişey değil aşkım sorun değil dicektim "
"Doğru söyle "
"Doğru söylüyorum "
"Hayır yalan söylüyorsun "
"Şey dicektim ben"
"Zeynep söyler misin artık!"
"Peki peki. Aslında biraz hoşuma gitti dicektim"
"Gerçekten mi? "
"Evet "
"Olsun bunu sana yapamam yapmamalıyım . Kendi zevklerim için sana zarar veremem canını acıtamam"
"Sorun değil gerçekten"
"Hayır dedim. Neyse çok acıktım hazırlanda yemek yemeye gidelim bi yerlere"
"Peki " dedim odaya geçerek giyinicek bişeylere bakmaya başladım. Hala aklıma takılan bi kaç bişey vardı ve bunu Burcu'yla paylaşmaya karar verdim.

"Hazırım ben bitanem hadi çıkalım"
Hafif gülümseyerek
"Yine çok tatlı görünüyosun bebeğim"
"Teşekkür ederim "

Çok lüks bi fransız restoranta gitmiştik . Yemeğimizi yedikten sonra anteres marlotlarımız gelmişti bu Burcu'nun en sevdiği viskiydi.
Viskilerimizi yudumlarken

"Sevgilim sana bişey sormak istiyorum? "
"Tabi"
"O şoför denilen pislik şuan nerde?"
"Deliler hastanesinde"
"Nasıl yani? Neden? "
Oldukça soğuk kanlılıkla anlatmaya başladı.
"Onu delirtmek dört ayımı aldı ve hiç kolay olmadı. Burhan her akşam Sefacani bar da sabahlayan bi alkolik ve her akşam saat yedide bara gelir sabaha doğru saat üç gibi eve dönerdi. Bi perşembe günü herzamanki gibi sabahın üçünde eve gidiyordu karşısına çıkıp biraz eğlendim onunla" dedi. Büyük bi heyecanla
"Eğlendin mi nasıl? " dedim
"Evet o aşağılık adamdan ne kadar nefret ettiğimi bilmiyorsun mahkeme sonucunda adamın yüzündeki iğrenç gülümseme çıkmıyordu aklımdan yine bi gün sefacani bardan çıkmasını bekliyordum sokaklar boş ve oldukça karanlıktı yanımda Murat vardı Murat Burhan için tuttuğum playboydu ona "Burhan'ı bu akşam çok eğlendirmeni istiyorum" dedim.
"Büyük bi zevkle" dedi çirkin bi gülümsemeyle.
"Ona acımanı istemiyorum canını yakıcaksın ağlasa bile durmıcaksın " diyip duruyordum sonunda istediğim oldu Burhan bardan çıkmıştı.
Üstümde oldukça yırtık bi tişört vardı ve altımda yırtık bi pantolon ayağımda bi tane terlik elimde boş bi bira şişesi. Bilerek böyle giyinmiştim dışardan bakılınca alkolük bi kız gibi görünmeye başlamak için. dağınık saçlarım yüzümü tamamıyla kapatıyordu. Tozlu saçlarımı hafif gözümün önünden çekerek gerçekten alkollüymüşüm gibi yürümeye başladım Karşıdan gelen igrenç pisliğin üstüne doğru. Bilerek ona çarptım ardından sarhoş bi dille
"Yavaş olsana lan körmüsün?" Dedim bu sırada sallanıyomuş gibi numara yapıyor o sırada küfür ediyordum.
"Kime diyorum lan ben pislik önüne baksana "
"Bakmazsan nolur orospu?" Dedi leş gibi alkol kokan ağzıyla.
Herşey istediğim gibi gidiyordu
Büyük bi sinirle
"İşte bu olur!!" Der demez bira şişesini büyük bi şiddetle kafasına indirdim. Kafası çok şiddetli bi şekilde kanamaya başladı karşılık bile veremeden yere yıkıldı. Sıra Murat'taydı işaretimi bekliyen Murat'a " şimdi "komutu vermem için olay yerinden uzaklaşmam gerekiyordu. Elimdeki kanı üstümdeki yırtık beyaz tşhörtle silip olay yerinden hemen uzaklaştım. Murat gayet yardımsever bi vatandaş gibi Burhan'ın yanına gidip

"Beyfendi beyfendi iyimisiniz? Cevap verin lütfen iyimisiniz? " demeye başladı. Baygın halde yere yatan Burhan'ın hiç bişeyden haberi yoktu.
O sırada Murat'ı aradım ve konuşmaya başladım olay yerinde kamera olup olmadığından haberim yoktu ama işimi riske atmamalıydım. Ona ambulansla konuşuyomus gibi tedirgin olmasını ve telefonu iki dakka boyunca kapatmamasını söyledim. Telefonumu kapar kapamaz sinirli bir şekilde
"Nerde bu ambulans" diye söylenmeye başladı.
Ambulansın geç geleceğini anlayan Murat Burhanı evine götürmeye karar verdi. Uzun bi taksi yolculuğundan sonra sonunda evdeydiler.
Evin içiresinde önceden yerleştirdiğim kamera sayesinde herşeyi görebiliyordum elimdeki sigarayı söndürüp onları seyretmeye başladım" dedi. Duyduklarım karşısında büyük bi şok yaşamıştım ve tekrardan hür dikkatle dinlemeye devam ettim. Burcu büyük soğuk kanlılıkla devam etti...

Şizofrenik SancılarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin