TOPRAAAK

31 3 0
                                    

Yağmur'un Ağzından

T: Mavi
Y: efendim
T: seni çok seviyorum
Y: bende seni çok seviyorum
T: biliyorum
Y: neden yüzün asıldı senin
T: ya bir gün ayrılırsak, ben sensiz yapamam
Y: biz hiç ayrılmicaz sevgilim, ben hep senin yanında olucam
Sımsıkı sarıldı ve kafasını boynuma gömdü, bende sımsıkı sarıldım, derin bir nefes aldı ve gözlerimizi kapattık
T: huzurum
D: Yağmuuur, Yağmuur
Anlayamamıştım, Doğan nerden çıktı şimdi
D: Yağmuur
Diyerek sarstı beni, gözlerimi açtım, hah, rüyaymış. Ne rüyası ya, bildiğin kabus
D: her yerin tutulucak, sandalyede uyuyacağına koltukta yatsaydın, hem dün gece uyumadın mı sen
Y: Aslı vardı, geç yattık
D: geç koltuğa uzan
Y: yok ya, öyle iki dakikalığına gitmişim zaten, neyse, içerisinin durumu nasıl
D: aynı
Y: gel bi bakalım
Kendimi toparladım, içeri geçtik, bar kısmına oturduk, birkaç masa doluydu
D: Aslı, tatlı kız
Y: öyledir, tertemiz bi kalbi vardır
D: çağırsana, gelsin
Y: hayırdır, ne iş
D: ne işi olsun canım, yani gelsin, oturur konuşuruz, sohbet ederiz
Y: öyle olsun bakalım, çağırayım çağırmasına ama şimdi tek gelmez o
D: ha yani Toprak gelmesin diyosun
Y: evet
D: sen hala bir şeyler hissediyosun dimi o çocuğa karşı
Y: hayır, aldattı diyorum, o gün bitti, o evle birlikte Toprakta yandı benim için, tamam mı
Derken sesim biraz yüksek çıkmıştı
D: yalan söylemeyi hala beceremiyorsun bu bir, ikincisi bir şey hissetmiyorum diyosun ama gelmesinide istemiyosun, demek ki görünce bir şeyler oluyor, azda olsa bi küçük kıvılcım-
Y: bak Doğan, şampuanımı değiştirdim saç diplerim kaşınıyor bu birincisi, gelirse gelsin, umrumdada değil, hiçbir şey hissetmiyorum bu da ikincisi, anladın mı
D: tamam ya ne bağırıyon, kızma anladık
Dedi, mutfaktan çıkan garsona seslendim
Y: Topraaaak
Doğan gülmeye başladı, garsonda durdu bi bana bi Doğana bakıyordu, Doğanın koluna vurdum
Y: gülme Doğan, hep senin yüzünden ya, sinir, Ümit bakar mısın
Ü: beni mi çağırdınız Yağmur hanım
Y: seni çağırdım tabi, kahve rica edicektim, iki tane
Ü: hemen geliyor
Dedi ve gitti, Doğan hala sırıtıyor
Y: Doğan yemin ederim giderim ama ya yeter, gülmeyi kes artık
D: tamam ya, gülmüyorum
Y: derken bile gülüyosun
D: tamam valla sustum
Y: iyi
D: arasana Aslıyı
Y: mesaj attım
D: ne ara attın
Y: sen aptalca sırıtırken
Ü: Yağmur hanım, Doğan bey, buyurun, kahveleriniz
Y: sağol canım
D: sağol
Ü: başka bir isteğiniz var mı
Y: yok sağol
Ü: afiyet olsun
Y: sağol

Toprak'ın Ağzından

Restorana gelmiştik, napıcaksak benide sürüdü yanında, o kadar gelmicem dedim. İçeri girdik, Yağmurgil barda oturuyordu, bacak bacak üstüne atmıştı, yırtmacı derin olan mavi elbisesiyle kusursuz gözüküyordu. Elindeki kahvesinden bir yudum aldı, yanlarına gittik
A: merhaba
D: merhaba
Y: hoşgeldiniz kuzum
A: hoşbulduk
D: hoşgeldin Toprak
T: hoşbuldum
Y: isterseniz arka tarafa odama geçelim
D: odamıza
Y: odama
A: olur geçelim
Odaya geçip oturduk, karşımdaki koltukta oturuyordu
A: odanız güzelmiş
Y: sağol
D: sen daha güzelsin
O sırada Doğan sessizce bir şey söyledi, Yağmur yanında oturuyordu, koluna vurup sırıttı, gamzesine kurban olduğu
A: bana mı dedin anlamadım kusura bakma
Y: evet sana de-
D: yok ya Yağmura söyledim, dimi Yağmur
Y: bilmem
D: bak içeride Ümite T-
Eliyle ağzını kapattı, devam etmesin eizin vermedi
Y: gerizekalı mısın sen ya, bak kapa çeneni
Diyerek elini çekti
D: kendin istedin, sen sus bende susayım
Y: sustuk, aptalsın ya
D: uyuz, huysuz, gıcık
A: ne saklıyosunuz siz
D: hiiiç
Y: ne saklayabiliriz ya, hiçbir şey
A: valla hiç değişmemişsin
Y: ya şampuanımı değiştirdim, saç diplerim kaşınıyor, ondan kaşıdım, anlaştınız mı naptınız, üstüme geliyosunuz
A: yanlış bir şey mi söyledim
D: ya sen ne bakıyosun bu huysuza, her zaman ki hali
Y: hadi git kahve al gel bize
D: emredersiniz hanımefendi, başka bir emriniz
Y: yok, çekilebilirsin
D: Aslı, gelmek ister misin, hem mutfağı görmüş olursun
A: süper olur
Dedi ve bir şey söylemeden gittiler. Yağmurla baş başa kalmıştık. Masanın üzerinden telefonunu aldı ve oynamaya başladı
T: mavi
Y: Yağmur
T: pardon, Yağmur
Y: efendim
T: özür dilerim
Y: ne için
T: her şey için
Y: gerek yok, ödeştik
T: peki arkadaş mıyız
Y: bilmem, sence
T: hayır
Y: bencede
T: en azından arkadaş kalsaydık
Y: arkadaş, arkamdan bıçaklama sonra
T: yine bana inanmıyosun-
Y: dinlemek istemiyorum, ben geçmişi hatırlamak istemiyorum, sildim kafamdanda, bak şöyle yapalım, seninle yeni tanışmış iki arkadaş olalım, bence en temizi
T: peki, nasıl istersen
O sırada Aslıyla Doğan geldi kahvelerimizi verip oturdular
A: bu arada dışarıda bi broşür gördüm, sesi güzel birini arıyorsunuz sanırım
D: evet ya, canlı müzik iyi olur dedik
A: çok güzel düşünmüşsünüz, peki buldunuz mu birini
D: maalesef
A: benim tanıdığım birisi var, seside mükemmeldir
D: gerçekten mi, kim
A: Toprak
T/Y: ne
Dedik aynı anda
T: saçmalama
Y: bencede
A: niye ya, senin sesin çok güzel değil mi, şirkette odaya tıkılıp kalmaktansa burda şarkı söyle
D: ya sadece akşamları zaten, yedide gelirsin on iki, bir gibi dönersin, ne zaman kapatırsak, lütfen
Y: farkındaysan ortağız ve sen tek başına karar veremezsin, ben istemiyorum belki sesi daha güzel olan birini bulucaz
D: ya sen buraya haftada iki kere anca uğruyosun zaten, bırakta bunun kararını ben vereyim
Y: iyi banane, ne yaparsanız yapın, iki üç güne dönerim ben kliniğime
D: o zaman anlaştık
Diyerek elini bana uzattı
T: bilmiyorum
A: hadi ya, lütfen
D: e hadi
T: tamam ama bir süreliğine
D: anlaştık
Dedi ve elini sıktım.
D: bugün başlar mısın
T: başlarım
D: ben çocuklara söyleyeyim o köşeyi hemen hazırlasınlar
Dedi ve gitti.
T: bende gidiyim, akşam gelirim
A: nereye
T: işim var
A: ne işin var
T: gitmem gereken bir yer var
A: hangi yer
Y: ince iştir Aslıcım
T: söylerim sonra, geç kalıyorum
Dedim ve çıktım. İnce işmiş, değiştim lan ben, değil onlara dokunmak Yağmurdan, Aslıdan başka kadını yanımda istemiyorum. Görüceksin sende zamanla, anlicaksın ve tekrar beraber olucaz. Şimdiyse ise Almanyaya göndermem gereken bir kargo var. Orda Edward diye birisiyle tanıştım, o kadar güzel bir arkadaştı ki. Görme engelliydi, ama en sevdiği renk mavi. Nasıl bir şey olduğunu anlatamasamda, dünyada bir çok şeyin mavi olduğunu söyledim ona. O da benim gibi çok sevdi. Ordayken ona kitaplar okur kasetlere kaydederdim, sonrada ona verirdim, dinlerdi. Sesimin güzel olduğunu söylersi. Gelmeden önce söz verdim, her hafta bir kitap gönderecektim ona.

Yağmur'un Ağzından

Toprak başladı şarkı söylemeye
T:
Düştün öyle gözlerimden yaş misali bak tutamadım
Bana öyle bakma yeniden
Aaaah dili yok ki ah şu gönlümün
Sevemem ki şimdi seni ben

Sen ne hayaller kurdun göğsümde bensiz
Aaah ben, ne savaşlar verdim öldüm de sensiz
Aaah, dili yok ki ah şu gönlümün
Sevemem ki şimdi seni ben

Gözlerime baktığında kimi gördün karşında
Ona baktığın o gözlerle beni mi kandırdın yoksa
Git diyemedim, her şeyimle senindim
Doğru söyle omzumda, kime kapadın gözlerini

Dedi ve gitarını yanına koyup alkışlar eşliğinde kalktı, selam verdi ve yanımıza gelip oturdu
D: vay be, sesin çok güzelmiş
T: sağol
Derken bir kız geldi yanına, omzuna dokundu, Toprak döndü, kızı görünce hemen yerinden kalktı, kız bir kağıt uzattı
P: bu parçayıda söyler misiniz
T: ta-tabi, söylerim
P: teşekkür ederim, şey saçınızda bir şey var
Diyerek tam elini saçına götürüyorduki hızlıca kaktırdı ve bir iki adım geri gitti
P: ben özür dilerim, gitti zaten
T: yok asıl ben özür dilerim
P: sorun değil, bu arada ben Pelinsu
Diyerek elini uzattı
T: bende Toprak, memnun oldum ama elinizi sıkamam kusura baknayın
P: peki size afiyet olsun
Dedi ve yerine gitti
A: otursana
T: ha, oturayım tabi
A: merak etme yemez
T: dalga geçme
Rüya kahvelerimizi getirmişti, hepimizinkini verdi, Toprağınkini verirken eli kaydı ve üzerine döktü. Masadan peçete aldı hemen, silmeye çalışıyorduki Toprak biranda kalktı
T: dokunma bana
R: be-ben özür dilerim, Yağmur hanım, Doğan bey gerçekten elimden kaydı, beyefendi özür dilerim
T: ö-önemli değil
R: izin verin temizliyim
T: hayır gelme, dokunma ya gelmeyin üstüme, rahat bırakın beni
Nefes alışverişi hızlanmıştı
Aslı kalktı
A: Toprak, Toprak kendine gel
T: bırak
Dedi ve bahçeye çıktı
A: kahretmesin, migreni tutucak yine, kuaeura bakmayın, bu gecelik affetseniz
D: sorun değil, hadi yalnız bırakma sen onu
A: tamam görüşürüz
Dedi ve gitti.
D: noldu ya, ben bir şey anlamadım
Y: bende
D: migren benim teyzemdede vardı ya, çok kötü oluyor, bir de ilerlediyse, her migreni tuttuğunda gözünü hastanede açıyo kadın
Y: buda öyle, yani en son öyleydi. Kafasını tak tak duvara vuruyordu
D: bi baksak mı acaba
Y: bi-bize ne
D: hiç mi merak etmiyosun
Y: hayır
D: tamam aldatmış, bu iğrenç bir şey. Daha yeni tanıyorum ama gözlerinde görüyorum, sana farklı bakıyor, o da seni unutmamış
Y: o da derken
D: senin gibi
Y: ben unuttum onu
D: hadi ama yapma, bir kerede inat etme
Y: ben onu sevmiyorum tamam mı, o konu kapandı
D: yok ya ben bi bakayım olmicak böyle
Dedi ve çıktı, Allah'ın cezası, arkasından da ben çıktım. Arka taraftalardı, Toprak Aslı Aslı diye diye kafasını duvara vuruyordu, Aslıyla Doğan ise onu çekmeye çalışıyordu, ben uzakta durmuş sadece izliyordum. O acıyla inledikçe benim canım falan yanmıyo, hayır yanmıyo hatta hoşuma gidiyo. Bir süre sonra yavaşladı, Doğan çekti, o sırada bayıldı Toprak.

MAVİİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin