çorap şatosu

29 4 5
                                    

Nereye geldim bilmiyorum. Bir insan okula giderken kaybolabilir mi? Ben kayboldum. Yolda yürürken kendimi müziğe öyle kaptırmışım ki. Cebimden işe yarar bir şeyler çıkması umuduyla elimi cebime daldırdım. Sadece bir çikolata var. Karnım da acıkmıştı zaten. Paketini açtım ve çikolatayı ağzıma attım. Tadı çok güzeldi. Zaten oldum olası fındıklı çikolatayı çok sevmişimdir. Ama bir dakika! Bu da neyin nesi şimdi! Paketin içinden küçük elektronik bir cihaz çıktı. Cihazın ekranında bir harita yer alıyor. Aslında çok şaşırmadım bu olaya. Daha geçen gün bir kedi benimle (!) sohbet etti. Alışığım böyle olaylara. Ekranın hemen altında bir düğme var. Kendime engel olamadım ve o düğmeye bastım işte ne olduysa ondan sonra oldu. Bir anda kendimi ıssız bir yerde buldum. Pişmandım. Keşke basmasaydım o düğmeye. Ama iş işten geçti. Bu ıssız yerde midemi bulandıran bir koku var. Çorap kokusunu andırıyor. Evet. Az ileride kokuşmuş çoraplardan yapılmış bir şato gördüm. Ama çok garip ki, bunların hiç biri benim dikkatimi çekmiyor. Çekmiyor ama merakımı yenemedim ve şatoya doğru yürüdüm. İçeriden korkunç bir ses geliyordu. Bana yaklaşıyordu. Bir çift korkunç; parıldaya göz bana doğru geliyordu. Üzerime gelirken bir yandan da adımı sayıklıyordu.
-Deniz. Deniz. Deniiz!..
Sonra omuzuma birşey dokundu. Gözlerimi açtım. Karşımda annem duruyordu. Herşey rüyaymış. Meğer ben kaybolmamışım. Meğer o şatoya hiç girmemişim. İyi ki de girmemişim...

Her Şey Bir Çikolata İle BaşladıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin