Pati Ayak, Aylak ve Melez Prens

2.7K 61 23
                                    

Sirius Azkaban'dan kurtulduğundan beri her şey çok değişmişti.Özellikle Snape için.Artık herkese daha kaba davranıyordu tabii bu mümkünse.Galiba Sirius'un varlığı onun geçmişle yüzleşmesine neden oluyordu ve bu onu iyice rahatsız ediyordu.Özellikle de yıllardır Harry'i korumaya çalışırken Sirius'un gelmesinin her şeyi daha da güçleştireceği belliydi.Voldemort'un geldiğini hissedebiliyordu.Bunu bilmesi Harry'i korumayı daha da zorlaştırıyordu.Harry ise hala Snape'i kötü, geçmişte Sirius ve James'ten çok çekmiş, tek amacının geçmişten intikam almak olan birisi olarak görüyordu.

O gün Harry, Hermione ve Ron yine o kasvetli iksir derslerinderinden birindeydiler.Profesör Snape yine o zor iksirlerden birini yaptırıyor, sürekli Gryffindorluları azarlıyordu.Harry ise pek buna takmıyor gibiydi.Onun aklından sadece ailesinden birine sahip olduğu düşüncesi geçiyordu.Ders bitiminde tam o soğuk mahzenden çıkıyorlardı ki ''Harry Potter!'' sesini işitti. Diğerlerine kendisini ortak salonda beklemelerini söyledi. Profesör Snape'in kendisine ne söyleyeceğini merak etmiyor değildi.İçinden komik bir taklitle ''Gryffindor'dan 10 puan'' diyordu. Snape sanki zihnini okumuş gibi ''Ne düşünüyorsun sen öyle?'' diye sordu şüpheci bir ifadeyle. ''Hiçbir şey efendim.'' dedi Harry. Snape bunun koca bir yalan olduğunu anlamış olmalı ki dudak büktü.Sonra da masasına doğru yürüdü.Harry'e önündeki sandalyeyi işaret ederek oturmasını istedi. Harry'de meraklı gözlerle sandalyesine sıkıntılı bir biçimde ilişti. Snape gözlerine bakıldığında aklından neler geçtiği anlaşılamayacak şekilde ona bakıyordu. Harry bu sessizlikten sıkılmıştı. ''Efendim bana söyleyeceğiniz önemli bir şey mi var ?'' dedi. ''Saçmalama Potter! Tabii ki bir şey söyleyeceğim. Senin sıska bedenini incelemek için çağırmadım seni herhalde.'' dedi Snape. Harry'nin aslında bu laf karşısında incinmesi gerekiyordu. Fakat o kadar meraklanmıştı ki hiçbir tepki göstermeden sessizce Profesör'e bakmayı sürdürdü. Snape konuşmaya başladı ''Biliyorsun Potter, Black sizin gibi yeni yetme öğrenciler sayesinde Azkaban'a geri dönmekten şimdilik kurtuldu. Sana söylemek istediğim aslında şu ; Voldemort'un hayata döndüğünü ikimizde biliyoruz. Bu nedenle vaftiz baban lüzumsuz bir şekilde Hogwarts'a gizlice girip seni korumak istiyormuş.'' . ''Efendim ama birilerine görünmeden bunu nasıl başaracak? '' dedi Harry. ''Bay Lupin bu görevi devralmak istedi. Sonuçta eskiden beri her türlü cambazlığı iyi bilir kendileri'' dedi Snape küstahça. ''Tehlikede olduğumu mu düşünüyorlar?'' diye sordu Harry merakla. ''Saçmalama Potter! Tehlikede de olan sadece sen değilsin herhalde. Kendini önemsemekten vazgeç artık. Şimdi gidebilirsin. Tabii yatıya kalmak istemiyorsan'' dedi Snape kibirli kibirli. Harry hemen odayı terk edip ortak salona doğru yola koyuldu. Aslında seviniyordu. Çünkü Sirius'u o epey aksiyonlu geçen akşamdan beri görmemişti. İçinde sevinç dışında bir duygu daha vardı...Korku!  Voldemort ona zarar verse pek önemli değildi. Ama ya dostlarına, değer verdiklerine, ailesi sayılan Sirius'a zarar verirse? Bu düşünce onun mutlu yüz ifadesini aniden değiştirmişti. Tüm bu düşüncelerin arasında sonunda ortak salona ulaşabildi. Parolayı söyleyip şişman kadın portresinin gizli kapıyı açmasını bekledi.Ortak salona girdiğinde Hermione ve Ron'u büyücü satrancı oynarken gördü. Hermione Harry'nin geldiğini görünce hemen yanına koştu. Ron arkasından '' Bu yaptığın senin oyundan çekilmen anlamına gelir'' diye bağırdı. ''Sus Ron!'' diye cevap verdi Hermione. Birkaç saniye sonra Ron'da onlara katıldı. ''Snape sana ne dedi?'' diye sordu Ron. Harry başından geçen her şeyi en ince ayrıntısına kadar anlattı. Hermione ''Bu iyi birşey değil mi? Sonuçta Sirius'u daha iyi tanıyabileceksin'' dedi. ''Evet ama kimsenin benim için tehlikeye girmesini istemiyorum'' dedi Harry. ''Belki de Snape bir yönden haklıydı.Yani senin fazla kendini düşündüğünle ilgili.Harry Kim-Olduğunu-Bilirsin-Sen tüm büyücüleri tehdit ediyor. Sadece seni değil. Yani bu işte hepimiz beraberiz.'' dedi Ron. Bunu söylerken de bir yandan geçen hafta Hogsmeade gezisinden bol bol aldığı çikolatalı kurbağalardan yiyordu. Hermione garip bir yüz ifadesiyle ''Ron'u bu haldeyken ciddiye almak biraz zor ama aslında haklı Harry'' dedi. Harry gerçekten de kendisini fazla mı önemsiyordu? Harry aslında bu soruyu kafasında uzun süredir düşünüyordu.Yine düşünmeye başladı. Sonuç olarak bir şey elde edemeyince ''Biçim değiştirme dersine yetişsek iyi olur.Bir kez daha ders sonunda profesörlerle yalnız kalmak istemiyorum.'' dedi ve birlikte taşlığı geçerek sınıfın yolunu tuttular. 

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 17, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Pati Ayak, Aylak ve Melez PrensHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin