33- Fedakar Takım

9K 804 80
                                    

Demek 33. bölüm. Demek finale yaklaşyoruz... Umarım bölümü beğenirsiniz.
Beğenin ya. 😂😂
Yazarken yerimde duramadığım bir bölüm oldu.

Keyifli Okumalar... :)))

Bölüm şarkısı: Starset- My Demons

~~~~

Güneşin ilk ışınları camdan süzülüp yüzümün sol tarafına vururken o kadarda rahatsız etmiyordu. Aksine güvendelik hissi veren sıcaklığın beni uyandırmasına kızmamıştım bile.

Bir saat önce uyanmış sağa sola dönüp uyuyamadığım için sonunda kalkıp oturmuştum. Düşüncelerimi kafamdan sıyırıp, pandoranın kutusuna koymuştum. Saat bir zaman sonra rahatsız edici tik-tak sesleri çıkarmaya başladığında, diğerlerinin hala nasıl bu kadar uzun uyuyabildiklerini düşünmeye başlamıştım. 57- 58- 59.....

Ve saat 07.00.

Kalkıp kafalarında davul çalma isteğimi, bir davulum olmadığı için bastırmıştım. Ama yine de Esin'de çareler tükenmez.

Zippo işlemeli çakmağımı elime alıp kapağı açıp- geri kapattım. Tekrar... ve tekrar.

Çıkan tok ses ne kadar hoşuma gitmese de yüzümde bir tebessüm oluşturmuştu.

Kapak açılıp kapanırken kıpırdanmalar başlamıştı.

"Kes şunu."

Rüzgar gözlerini açmadan konuşunca daha çok sırıttım.

"Neyi?"

"Bomba etkisi yaratıyorsun Esin. Tik tak, tik tak. Kes şunu." derken bir gözünü açmıştı.

"Bomba gibiyim zaten. Az sonra patlayacağım." dediğimde tekrar yastığa gömüldü.

Kübra'da uyandığına dair sıkıntılı homurtular çıkarıp yastığa daha çok gömüldü ve boğuk bir sesle,

"Saat kaç, Esin?" diye sordu.

"Sekiz buçuk." dedim. Bam! Yalan.

Saat henüz, 07:02.

Kübra şaşkınca kafasını yastıktan kaldırıp komik bir ifadeyle yüzüme baktı,

"O kadar oldu mu?

"Evet, hadi kalk." derken yüz ifadesine gülmemek için direniyordum.

"Yalan söylüyor." diyerek araya giren Kaçık yatağında dikleşmişti.

"Saat henüz yedi."

Tabii, adamın kolunda saati var.

"Yediyi iki geçiyor. Hatta şimdi üç oldu." dediğimde Kaçık umursamazca omuz silkti ve,

"Ama Esin haklı." dedi.

Şaşkınca kaşlarım havaya kalktı ve,

"Öyle miyim?" diye soru verdim.

Kaçık bu saçma sorumu da duymazdan gelip ayağa kalktı ve kapıya yöneldi.

"Lavaboya gidiyorum ve geldiğimde hepinizi tamamen uyanık görmek istiyorum." dedi ve kapıdan çıktı. Üzerinde çok durmak istemesemde, sesinde dün geceden kalan hüzün kırıntıları vardı.

Çakmağın kapağını açıp kapamaya ara vermeden,

"Duydunuz zilin sesini, yarış başlamıştır." dedim ve hala tepki vermeyen Rüzgar ve Kübra'nın yatakları arasındaki alanda ayakta dikilmeye başladım.

MUTANT: Küllerinden Doğan Där berättelser lever. Upptäck nu