3+3 Silahşörler

Bizim İçin Sıradan Bir Gün

" ALYA'NIN AĞZINDAN"

Her sabah yaptığımız gibi Gece ve ben Deniz'in kapısında

buluştuk." Deniz yine uyuyakaldı kesin" dedi Gece.Çünkü

normalde biz zile bastığımız zaman hemen camı açıp

"Geliyorumm" diye bağırırdı ama bu sefer camı açan yoktu.Zile

3-4 kez daha bastık. Cevap gelmiyordu.Evde olduğundan emindik.

"Uyuyakalsa bile şimdiye kadar cama çıkmıştı. Ters bir şey mi

oldu acaba?" dedim .Zile basmaya devam ediyorduk.Hala

Deniz'in aşağıya inmemesi bizi iyice korkutmaya başladı. Neyse

ki hemen bu düşünceden kurtulduk çünkü "Yaaaaaa!

Patlamasanıza." diye çığırmıştı Deniz.Bizim adımız Alya ve Gece

ise bunun hıncını Deniz'den alırdık.Hemen kapının iki yanına

saklandık.Deniz hemen hemen 3 dakika sonra apartman kapısını

açtı.Bir adım ileri gider gitmez Gece ile aynı anda Deniz'in üstüne

atlayıp kafasına vurmaya başladık.Deniz "Yaaa, kafama vura

vura aptal ettiniz." dedi.Gece"Zaten öyleydin Deniz." dedi.Deniz

Gece'nin söylediklerine cevap vermeyip okula hızlı adımlarla

ilerlemeyi tercih etti. Bencede en mantılısını yaptı.Çünkü zaten

yeterince okula geç kalmıştık.Biraz daha geç kalırsak Tarihçi

Oğuz Hoca ile uğraşmak zorunda kalacaktık.

" GECE'NİN AĞZINDAN"

Neyse ki biz sınıfa girdiğimizde Oğuz Hoca daha sınıfa

girmemişti. Ama başka bir sorunumuz vardı.Bizim sınıfın en

gıcık kızı Hande Deniz'in yerine oturmuştu.

Handeyle biz hiç geçinemeyiz.Hatta o bizi düşmanı gibi görüyor

bence.Ama biz de çok masum değiliz galiba.Mesela saçlarını

mora boyamış çok çok sevdiğimiz Handeciğimiz. Bizde kıza bir

tartışma sırasında MİLKA'NIN MOR İNEĞİ diye hitap

etmiştik.Zaten o günden bu güne dahada bir hırçınlaştı bize karşı.

Neyse birlikte Deniz'in sırasına doğru yürümeye başladık.Hande

bize bakıp pis pis sırıtıyordu.

Deniz:

-Sıramdan kalkarmısın Hande? Sabah sabah seninle uğraşacak

halim yok.

Hande:

-Niye? Tapulu malın mı cicim? Ama hepinizin bildiği gibi benim

tapulu malım.O yüzden şimdi gidin sıramdan.

Elimi masaya vurup "Hande ikile!" diye bir bağırdım, bütün okul

inledi .Hande'nin korkudan gözleri faltaşı gibi açıldı.Bastı gitti

sınıftan.Doğrusunu söylemek gerekirse ben bile beklemiyodum

bu kadar büyük tepki vermeyi.

Hande'nin sınıftan çıkışının ardından 5 dakika sonra Oğuz Hoca

sınıfa girdi.Beni,Deniz'i ve Alya'yı müdürün çağırdığını

söyledi.Bizde sınıftan çıkıp müdürün odasına gittik.

Müdür, Hande'nin babasıydı.Kel bir adamdı ve Hande'nin aksine

sakin,terbiyeli ve çok düzgün konuşan biriydi.

Odasına girer girmez Müdür konuya balıklama daldı . Ama

hemen biz lafını bölüp Alya'nın bir suçu olmadığını

söyledik.Gerçi söylemeseydikte Müdür onu bütün cezalardan

olduğu gibi bu cezadan da alıkoyardı .Çünkü Alya gerçekten çok

başarılı bir öğrenciydi ve Müdür bu başarılı öğrencisinin adına

leke sürülmesini istemezdi. Alyanın direnmesine , suçu üstüne

almaya çalışmasına rağmen onu sınıfa yolladık.Müdür de bizle

biraz konuştuktan sonra sınıfa yolladı.Çünkü artık Müdür

annemleri okula çağırmaktan yorulmuştu , annemlerde okula

gelmekten.

" DENİZ'İN AĞZINDAN"

Müdürün odasına gidip geldikten sonra başka bir olay

yaşamadan eve gidiyorduk ki okul yöneticilerinden birinin

duyuru panosuna bir şeyler astığını gördük.Durup incelemeye

başladık .Woww. Süper haber ! Okula bizim yaşımızda 3 yeni

öğrenci geliyordu. Bu bizim için büyük bir eğlencenin yeşil ışığını

yakmıştı.