Bölüm 15

714 71 37
                                    

Jaejoong çıplak dizlerine değen uzun otları umursamadan koşuyordu. Kıkırdıyordu.

Koşarken yüzüne gelen ve nihayet uzamış olan saçlarını geriye atmaya çalışıyordu.

Çıplak ayakları toprağa bulandı ve bir ayağı da küçük bir çukura girdi. Biraz afallasa da bunu da umursamadı. Bembeyaz,çıplak bedenini Doğu bahçesindeki ip gerilmiş ağaçların oraya sürükledi.

Etrafı temiz çamaşır kokusu sarmıştı.

Koşturdu ve eğilerek beyaz bir örtünün altına girdi. Sonra da uzun beyaz çarşafların arkasından koştu, ipi takip etti. Tam duracaktı ki önündeki büyük ve uzun çarşafı esmer çekti. Esmerin havaya attığı çarşaf yavaşça ikisinin arasına düşerken prensin gülümsediğini gördü.

Esmer prens, beyaz tenliyi yere devirdi. Üstüne çıktı ve yukardan onu izledi.

Kırpılmış saçları artık kalçalarına varmıyor anca göğüslerinin üstünü buluyordu.

Jaejoong yutkundu.
Esmer de konuştu.

"Sonunda seni yakaladım."

Jaejoong başının yanına, çimene gömülmüş ele uzandı. Kaldırdı ve yanağına bastırdı.

"Aslında ben teslim olmak istedim."

Yunho gülümsüyordu. Gözlerini yavaşça kırpıştırırken yüzünü, beyaz tenlinin yüzüne doğru eğdi ve yanaklarını onun yanağına sürttü.
Ikisi de gözlerini yummuştu.

Jaejoong yeni çıkacak sakalları hissedebiliyordu. Yanaklarını çiziyorlardı. Yine de yanağını sürtmeye devam etti. Bu his hoşuna gidiyordu.

Temiz çamaşır kokusu ve esmerin bedeninden süzülen lavanta kokusu...yoksa leylak mıydı bu ?

Jaejoong gözlerini açtı ve Prens Yunho'nun da gözlerini açtığını gördü. Birbirlerinin çıplak bedenlerine dokundular. Jaejoong ellerini esmerin sırtında ve kalçalarında gezdirirken Yunho da pembe göğüslerin arasında parmaklarını gezdiriyordu.

Sıcak nefesi göğüslerin arasına çarparken gözleri Jaejoong'un gözlerini buldu.

Koyu kahve gözler yavaşça titredi.

"Geleceğim Jaejoong."

Jaejoong gözlerini büyütmüştü. Üstünden kalkan esmere baktı ve kendisi de doğruldu.

"N-ne?"

Yunho bir dizi üstünde eğildi. İşaret parmağını çıkık üst dudağa bastırdı.

"Şşşt...geleceğim diyorum. Seni bensiz bırakamam. "

Ardından bir bebeğin ağlaması duyuldu.

Jaejoong terli bedeniyle karşılaşınca her şeyin bir rüya olduğunu anladı. Tam da onun sesini unuttuğunu düşündüğü bu günlerde onu görmek iyi hissettirmişti.

Elinin tersiyle alnını sildi ve seslice nefes aldı.

Doğu bahçesinin çimenleri uyumak için birebirdi. O kadar iş yapınca da yığılması normaldi.

Gözlerini astığı çamaşırlara dikti ve ardından da gözlerini kırpıp kıstı. Çarşafın arkasındaki bedeni hissedebiliyordu.

Ve bir kadının "şşt" deme seslerini. Bebeğin ağlamasını tekrar duydu.

Ayaklandı ve çarşafa ürkek bir halde ilerledi. Çarşafı bir anda kaldırdığında soluk tenli bir kadının kucağındaki bebeği yavaşça salladığını ve susturmaya çalıştığını gördü. Yüzündeki ifade çaresizdi.

N.O.Y.EHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin